10 / 05 / 2024

Dap Royal Center'a ön talepler başladı!

Dap Royal Center'a ön talepler başladı!

Amerika'da başlayarak ülkemizi de etkisi altına alan krizin etkileri pek çok sektörü durma noktasına getirdi



2005'teki canlılığın aksine daralma yaşayan inşaat sektörü arz ve talep cephesindeki tıkanmadan payını aldı. Uluslararası camia rotasını yeni ülkelere çevirdi. İran, Irak, Suriye ve Libya gibi ülkelerde yatırım fırsatları konuşuluyor. Ancak kurumsal yatırımcının bu pazarlara adaptasyonu zor. Dolayısıyla bir şekilde Türkiye'yi akıllarında tutmaya devam ediyorlar. Uzun vadede tercih edecekleri ülkeler sıralamasında Türkiye hala önemini koruyor. Şu anda yatırım yapmasalar bile küresel krizin etkilerinin azalmasıyla birlikte hızla yönelecekleri muhakkak. Ülkemiz genç nüfusu ve ekonomik büyüme potansiyeli ile ümit vaat ediyor. Bizler de, sektörün oyunculara olarak üzerimize düşeni yapmalı, işimize sahip çıkarak umudumuzu asla kaybetmemeliyiz.

Konut üreticileri çoğalıyor

Satışların artacağı beklentisiyle birbirinden güzel üretimlerin sunulduğu bir ortamda neredeyse her hanede bir işsiz olması büyük talihsizlik. Alım gücünün düşmesi sektörü zorluyor. Buna rağmen büyük oyuncuların hız kesmediği görülüyor. Üst segmente hitap eden projelerin yanında "erişilebilir" konut üretiminin de artması sevindirici. 

2001 yılında Türkiye'de yine ciddi bir kriz yaşandığı sırada Kağıthane'de 100 bin metrekare satılabilir alanı olan 600 konutluk Şelale Evleri'ni yaparak bitirdiklerini vurgulayan Ziya Yılmaz, projelere finansmanı hazırlayarak başlamanın, riskleri ortadan kaldıracağını dile getiriyor. 

DAP YAPI 2010'da 3 yeni projeye başlayacak

Uluslararası krizin etkilerine "durmak" yerine "çalışarak" tepki verilmesi gerektiğini belirten Ziya Yılmaz, krize rağmen Dragos Royal Towers'ın yüzde 80'inin, Centro Futura'nın yüzde 90'ının satıldığını söylüyor. İnşaatına yeni başladıkları DAP ROYAL CENTER'a yönelik ön talepleri ise motive edici bir gelişme şeklinde yorumluyor.

2009 yılında yaklaşık 500 adet konut üretimi gerçekleştiren DAP YAPI, 2010'da bu sayıyı ikiye katlayarak 1000'e çıkaracak. Maltepe ve Çağlayan'da üretecekleri projelerde 800-1000 adet konut & iş yeri yapacak olan şirketin yatırımlarının toplam maliyeti 300 milyon TL. 

DAP ROYAL CENTER'a rezervasyonlar başladı

DAP YAPI'nın, Maltepe'de inşaatına başladığı 120 ve 140 metre yüksekliğindeki iki yeni kule, 212 konutu barındıracak. Dragos'taki gibi yelken konseptinde olacak rezidans kuleler, binada yaşayanların dairelerine sandalla gelip gideceği bir gölet içinde yer alırken, aynı konsept dahilinde 5 bin metrekare açık ve kapalı alanlı sosyal tesis de inşa edilecek. 2012 yılında tamamlanacağı belirtilen projede iki kulenin ortasında yer alacak 13 katlı bina ise DAP YAPI'nın Genel Müdürlük binası olarak kullanılacak.

Sektör daralmayı  aşacaktır

Yeni ve güzel projeler üretildikçe yıl sonuna kadar daralmayı aşacağımıza inanıyorum" diyen Yılmaz, "uzun yıllar şehir içinde, daracık sokaklarda, yeşil alanları kısıtlı, otopark yerleri olmayan, kısaca sosyal donatı alanlarından mahrum yaşayan halk, yeni ve düzenli yerleşimlere daha iyi sosyal donatı ve sosyal yaşam alanlarına deprem korkusunu da ekleyerek geçiş yapıyor. Yurtdışında, önünden geçerken durup seyrettiğimiz binaların benzerlerini artık bizler de üretiyoruz. Türkiye'de orijinal tasarımları olan, gelecek nesillere kalacak ve değerini uzun yıllar boyunca koruyacak binalar inşa ediliyor. Bugün dünyada en büyük ekonomi ve teknolojiye sahip olmadığımız halde, dünyanın müteahhitlik sektöründe Amerika ve Çin'den sonra gelmemiz sektörün ne kadar başarılı ve güvenilir müteahhitler yetiştirdiğinin göstergesidir." şeklinde konuşuyor.

İnşaat sektörü Türk ekonomisi için hayati önem taşıyor

Türk inşaat sektörü GSMH'nın %6'sını oluşturuyor. Türkiye'de her 20 kişiden biri inşaat işinde çalışıyor. İnşaat sektörü sanayi ve hizmet alanlarında faaliyet gösteren 240 alt sektörle işbirliği içinde. İnşaatçılığın toplumun yararı için yüceltilmesi, yapı teknolojilerinin ve mühendislik hizmetlerinin geliştirilerek insanlarımıza yararlı konut ve işyeri üretimine öncülük etmeliyiz. Çevre değerlerine önem vererek yeşilin, havanın, suyun ve toprağın yağmalanmasına engel olmalı, tarihsel değerlere sahip çıkarak korumalıyız.

Büyük kentlerdeki kentsel sorunlar, yüksek arsa maliyeti, vergi yükleri, teknoloji, kredi maliyetlerinin hala dünya ortalamalarının üzerinde olması, nitelikli işgücü  gibi birçok faktör sektörün gelişiminin önünde engeller oluşturuyor. Oysa sektörümüz, yurt içinde ve yurt dışında büyük bir gelişme potansiyeline sahip. İnşaat yapımcılığını ülkemiz ve insanlarımız için en üst düzeye çıkarmayı hedeflemeliyiz.

Şehrin siluetini, bölgenin kaderini değiştiriyoruz

Ürettiğimiz binlerce konutu daima söz verdiğimiz tarihte ve vaat ettiğimiz kalitede teslim ettik. Konumlandığımız bölgelerde önce semtin, ardından şehrin çehresini değiştirecek kadar iddialı olduk. Gittiğimiz yerlere katma değer kazandırdık. Çirkin yapılaşmanın, çarpık zihniyetle inşa edilen binaların yanında bir tablo gibi duran projelerimizin görünümüyle, kalitesiyle ve en önemlisi üstün inşaat özellikleriyle tanınmasını arzuluyoruz. DAP projelerinin hiç biri standart konut kategorisinde değerlendirilemez; özellikli ve niteliklidir; orjinalliğiyle hemen göze çarpar. DAP projelerinde yaşamayı seçenlere "ayrıcalıklı" hissettirmeyi hedefliyoruz.

Türkiye'ye kalıcı  eserler bırakmak çabasındayız

90'lı yıllardan itibaren ürettiğimiz projelerin "hani şu dev şelalenin aktığı proje" ya da "yelkene benzeyen kuleler" şeklinde anılması beni mutlu ediyor. İnsanların hafızasında böyle yer etmek, statik ve estetik açıdan kabul görmek, bir inşaatçı açısından zirvenin ta kendisidir. Markalaşmak budur. 


Geri Dön