19 / 04 / 2024

Dubai batmıyor fakat inşaat sektörü sıkıntılı

Dubai batmıyor fakat inşaat sektörü sıkıntılı

BAE 300, Çağlayan 130 milyar dolarlık yatırım daveti yaptı, araya Cimbom-Fener de girdi



BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın özel temsilcisi olarak Dubai ve Abu Dabi'ye 24 saatlik resmi gezi yapan dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, önceki gün Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Al-Nahyan adına Başbakan Yardımcısı olan oğlu Şeyh Mansour Bin Zayed Al-Nahyan'a “Zor günde yanınızdayız” mektubu iletti.


Başbakan Erdoğan'ın mektubunu alan Şeyh Mansour, Dubai Emiri ve BAE Devlet Başkan Yardımcısı Şeyh Maktum gibi memnuniyetini dile getirdi:

- Türkiye'yi her zaman yanımızda gördük. Sizin gelişiniz, Sayın Erdoğan'ın mektubu bizi son derece memnun etti.

Şeyh Mansour, ardından BAE'nin ekonomik durumuyla ilgili mesaj verdi:

- BAE'nin ekonomisi ve hazinesi çok güçlüdür. Dubai'ye Abu Dabi'nin 10 milyar dolarlık desteği, panik üstesinden geleceğimizi göstermiştir.

Şeyh Mansour, BAE'nin önümüzdeki 5 yıllık dönemde 300 milyar dolarlık projeyi gündeme getireceğine vurgu yapıp ekledi:

- Türk müteahhitleri, işadamları kaliteli iş yapıyor, işlerini zamanında teslim ediyor. Her zaman Türk şirketlerinin, işadamlarının burada iş yapmasını isteriz.

Görüşmede BAE'nin 2010'da devreye alacağı birkaç yatırım ayrıntısı da ortaya konuldu:

· BAE, 2010'da 30 milyar dolarlık demiryolu yatırımı yapacak.

· Yine 2010'da 25 milyar dolarlık petrokimya projeleri devreye girecek.

· Ayrıca 22 yeni sanayi bölgesi kurulması için düğmeye basılacak.

Zafer Çağlayan anında devreye girdi:

- Bu projelerde Türk şirketleri de yerini almalı.

Çağlayan, Şeyh Mansour'la görüşürken Türkiye'nin enerji yatırımlarına dikkat çekti:

- Türkiye, önümüzdeki 10 yıl içinde başta yenilenebilir olmak üzere 130 milyar dolarlık enerji yatırımlarını gündeme getirecek. BAE de bu yatırımlarda etkin rol almalı.

Görüşmede BAE ve Türkiye'nin başta Orta Asya olmak üzere üçüncü ülkelere yönelik işbirlikleri üzerinde duruldu. Şeyh Mansour ayrıca gıda konusunu da açtı:

- Türkiye'de gıda sektöründe ortaklıklar düşünebiliriz.

Çağlayan, İngiltere'deki
Manchester City kulübünün sahibi
olan Şeyh Mansour'la konuşurken futbolun da altını çizmek gerektiğini düşündü:

- Ben Galatasaraylıyım. Sizi birlikte Galatasaray-Fenebahçe derbisini izlemeye bekliyorum.

- Memnuniyetle gelmek isterim.

- Ayrıca, siz Manchester City'nin sahibisiniz. Bir Türk futbolcusunu takımınıza transfer etmeniz bizi çok mutlu eder.

Çağlayan'ın hedefi Şeyh Mansour'un Galatasaray-Fenerbahçe derbisine geleceği günlerde iki tarafın işbirliği heyetlerinin de somut projeler üzerinde konuşmaya zemin hazırlamasıydı. Nitekim hemen iki taraftan heyet temsilcileri belirlendi.

Çağlayan, önceki akşam saat 20.00'de Dubai'den Ata uçağıyla Ankara'ya doğru havalandığımızda umutluydu:

- Abu Dabi'nin, dolayısıyla BAE'nin gücünü hepimiz biliyoruz. Dubai'nin yaşadığı borç erteleme sıkıntısı çabuk atlatılır. O yüzden Türk işadamları hep buralarda olmalı, yenileri de gelmeli.

Tam 2010'a girerken gerçekleşen 24 saatlik BAE ziyareti, karşılıklı ticareti yeniden 10 milyar dolar sınırına yükseltir mi?

Yürüyen 4.2 milyar dolarlık projeden 80 milyon dolarlık alacakları takılan Türk müteahhitleri moral bulur mu?

İyi yıllar...

 

Cezayir, 5 milyar dolara dünyanın en büyük camisini yapacak, biz de asılıyoruz

 

DUBAİ'den Ankara'ya dönerken Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'a sorduk:

- Biz Abu Dabi'deki 1 milyar dolarlık Şeyh Zayed Camisi'ni gördük. Siz de siyaret edebildiniz mi?

- Evet gittim. Medine ve Mekke'den sonra dünyanın 3'üncü büyük camisi olduğunu söylüyorlar.

Söz camiden açılmışken, Çağlayan Cezayir'de gündeme gelecek ihaleyi anımsadı:

- Cezayir, 5 milyar dolara dünyanın en büyük camisini yapmaya hazırlanıyor. Biz de Türk müteahhitlerinin bu ihalede etkin olmasını istiyoruz.

- İhaleye hazırlanan müteahhitlerimiz var mı?

- Ciddi bir konsorsiyum kurma hazırlığındalar. Gerektiği yerde biz de hükümet olarak devreye gireceğiz. Zaten caminin yapılacağı yeri de Cezayir'e gittiğimde görmüştüm.

İhaleyi Cezayir Diyanet İşleri Başkanlığı yapacakmış... Bakalım “güçlü Türk konsorsiyumu” ihalede öne çıkabilecek mi?

 

55 işadamı ve yöneticiyi konuşturdu 6.5 ayda 240 bin kilometre yolu anlattı

 

DEVLET Bakanı Zafer Çağlayan, önceki akşam Ankara'ya dönmeden önce Zeki Burgucu başkanlığındaki İş Konseyi'nin üyeleriyle buluştu. Çağlayan, toplantıya katılan Türk işadamı ve şirket yöneticilerine tek tek söz verdi, notlar aldı.

Konuşmalar bitince, tuttuğu çeteleyi aktardı:

- 55 kişiyi dinlemiş olduk. Notlarımızı aldık. Hepiniz, Türkiye'nin en büyük enerjisinin girişimcileri olduğunu bir kez daha ortaya koydunuz.

Çağlayan, sonra da kendi trafiğinden veriler anlattı:

- Ben 6.5 aydır dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı'yım. Bu sürede 30 ülke gezdim. 240 bin kilometre yol yaptım. Yani, dünyanın çevresini 6 kez dolaşmış oldum.

Veda ederken de ekledi:

- Başta Dubai olmak üzere BAE'ye kolay gelmediniz, kolay terketmeyin... Buralarda kalmaya, güçlenmeye bakın. Türk girişimcisi artık dünyanın her noktasında var. Biz de hükümet olarak hep yanınızda olacağız.

 

Dubai battı mı, batmadı mı

 

DEVLET Bakın Zafer Çağlayan'ın Dubai'de dinlediği 55 Türk işadamı ve yöneticisinin konuşmalarından şu özet mesajlar çıktı:

· Türk basını Dubai'yle ilgili “Battı” haberlerini fazla büyütmemeli. Türkiye'den mal aldığımız şirketler bile bize şüpheyle bakıyor, ürün göndermek istemiyor.

· Ticaret açısından Dubai'de sıkıntı yok. Hatta aramızda işini büyütenler de var.

· Tekfen, Kayı gibi bazı inşaat şirketleri BAE'ye yeni giriyorlar. Dubai'nn sıkıntılarından da pek ürkmüş görünmüyorlar.

· MNG, Nurol gibi bazı inşaat şirketlerinin temsilcileri, “Alacaklarımız konusunda hükümetten destek bekliyoruz. İnşaat sektöründe sıkıntı söz konusu” mesajı verdi.

· Kuyumcu ve mücevherat işeri yapanlar, “Biz, Türkiye'den ithalatı artırdık” diye memnuniyetlerini dile getirip, eklediler: “Bir de pırlantadaki ÖTV sorunu çözülse o zaman Türkiye'den BAE'ye altın ve mücevher satışının nasıl patladığını göreceksiniz.”

· Toplantıdaki inşaat sektörü temsicilerinin bazıları dertli görünürken, TAV İnşaat moral verdi: “Dubai'deki gökdelen inşaatında dün 80'inci kata ulaştık.”

55 kişinin konuşmasından çıkan ağırlıklı sonuç şu oldu:

- İnşaat sektöründe sıkıntı var ama Dubai'nin battığı yok...
Vahap Munyar/Hürriyet

Konuyla ilgili basında yer alan diğer haberler

Erdoğan'ın ‘yanınızdayız' mektubunu götürdü

Aralık ayının ilk günlerinde gündemimizde iki konu vardı: Dubai ekonomik krizi ile İsviçre'deki minare yasağı. Ve biz bu her iki konu için de kritik önemi bulunan Cenevre'deydik.
Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Dünya Ticaret Örgütü Bakanlar Konseyi toplantısı için gittiğimiz Cenevre'de, finans çevreleri Dubai krizine dikkat çekiyordu. Çağlayan Ankara'ya döner dönmez dış ticaret ve taahhüt sektörünü bir araya topladı ve Dubai krizinin Türkiye'ye muhtemel etkilerini görüştü.
Sonuç ürkütücü değildi. Yeni bir yol planı yapmak gerekiyordu. Asıl önemli olan bu krizden sonra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile kurulacak ilişkiler olduğuna karar verildi ve önceki gece Çağlayan, Dubai Emiri Muhammed Şeyh el Maktum'a Başbakan Tayyip Erdoğan'ın “Sizin yanınızdayız” mektubunu götürdü.
Maktum, Başbakanlık'a ait Ata uçağıyla gelen Çağlayan'ı gece saat 23.30 sularında “Siz aileden birisiniz” diyerek, evinde ağırladı. Son iki yıldır, ilk kez Dubai'de bir bakan ağırlayan El Maktum, “İyi günde, kötü günde yanınızdayız” diyen Çağlayan'a “Sıçramayı birlikte yapacağız” vaadinde bulundu.
Maktum, “BAE'nin 7 emirliği bir emirliktir ve bir ülkedir” sözlerinin de altını çizerek petrol zengini Abu Dabi'nin gücünün arkalarında olduğunu hatırlamamızı istedi.
Dubai'de Güney Kore ve Güney Afrikalılar ile birlikte yerel firmaların ağırlıkta olduğu 300 milyar dolarlık taahhüt işinden yüzde 2 civarında pay alan Türk müteahhit sektörünü hatırlatan Çağlayan, Maktum'a “Dubai'den hiçbir firmamız çıkmayacak” diyor, Maktum'dan da şu sözleri duyuyordu:

Firmalar terk etmeyecek
“Gelecekte çok daha büyük işler yapacağız. Sizinle stratejik işbirliği kurmak istiyoruz. Kriz ortamlarında fırsatlar vardır, Türk firmaları bundan en iyi şekilde yararlanacak. Dubai'ye haftada iki sefer yapan THY uçuşlarının sayısının artırılması iyi olur. Turizm konusunda da birlikte yapacak çok işimiz var. İşadamlarınıza şu mesajı verebilirsiniz: “Her türlü altyapı çalışmalarımızı yaptık, sıçramayı birlikte yapacağız. Türk firmalarına fazlasıyla güveniyorum.”

Kriz dış ticareti vurdu
Ekonomik krizde Dubai ile ticaret önemli ölçüde etkilendi. 2009 yılının ilk 10 ayında 2.3 milyar dolar ihracat, 589 milyon dolar da ithalat olmak üzere toplam dış ticaret hacmi 2.9 milyar dolara düştü. Oysa 2008 yılında Türkiye, BAE ile yaptığı dış ticarette 7.3 milyar dolar dış ticaret fazlası vermişti.
Türkiye'nin BAE'ye yaptığı ihracatın yüzde 65'ini kapsayan demir çelik ürünleri dış satışı 2008 yılının ilk 10 ayında 5.1 milyar dolar olurken, 2009'da 775 milyon dolara düştü.
Küresel krizin etkisiyle Abu Dabi biraz daha erken frene basarken, Dubai'de gayrimenkul yatırımları hız kesmiyordu. Türkiye 2008 yılında BAE'ye 7.975 milyar dolar ihracat, 691 milyon dolarlık da ithalat gerçekleştirmişti.
BAE, dünyada 230 milyar dolar ihracatla 21'inci, 176 milyar dolar ithalatla da 25'inci ekonomi konumundaydı. Türk müteahhitlerinin Dubai'de devam eden işlerinin toplamı 3.4 milyar dolar. Bunun 1.7 milyar dolarlık kısmı tamamlandı, 80 milyon dolar alacakları kaldı ki, bu tutar Türk müteahhitlik sektörünün yurtdışında yüklendiği riskler içinde önemsenmeyecek bir tutar.
Dubai'nin 80 milyar dolarlık dış borcunun, 59 milyar doları Dubai World firmasına ait. Borçlarının 29 milyar dolarlık bölümünü yeniden yapılandırarak 30 Mayıs'a ertelemişti.
Ancak Türkiye BAE'ye bir bütün olarak bakmayı tercih ediyor. Türkiye'nin 335 milyar dolarlık dış ticaret hacmine karşılık BAE'nin 400 milyar doları aşan dış ticaret hacmi, Suudi Arabistan ve İran'dan sonra OPEC'in üçüncü büyük petrol üreticisi konumundaki BAE cazibesini koruyor.
Çağlayan dün de Abu Dabi'ye geçti ve buradaki temasları sırasında BAE'nin ilk kadın bakanı ve bugün de kabinedeki iki kadın bakandan biri ve mevkidaşı olan Şeyha Lubna Bint el Kasımi ile görüştü.
BAE'de bugüne kadar Türk firmaları 6.2 milyar dolar taahhüt hizmeti üstlendi ve bunun 4.2 milyar doları devam eden projelerden oluşuyor. 35 Türk müteahhitlik şirketinin BAE'de üstlendiği işlerin 3.4 milyar doları Dubai'de olmakla birlikte, bunun 2.8 milyar dolarlık bölümünün işvereni kamu sektörü olarak görülüyor.
Serpil Yılmaz/Milliyet


Geri Dön