19 / 04 / 2024

Dubai'de krize Sat - yap müteahhitliği mi neden oldu?

Dubai'de krize Sat - yap müteahhitliği mi neden oldu?

Hurşit Güneş bugünkü yazısında Sat - yap müteahhitliğinden söz ediyor...



Ülkemizde de böylesi müteahhitler vardır. Marka olduklarında ve projeleri oldukça elverişli göründüklerinde satışı yapar sonra inşaata başlarlar. Bu son derece kârlı bir iştir. Çünkü finansman maliyeti çok düşüktür.
Ancak bazen müteahhit satacağı gayrimenkullerin hızla değer kazanacağını düşünerek ve daha çok para kazanabilmek için önce inşaata başlar sonra satar. İşte bu hem finansman yükü getirir, hem de satışta sıkıntı çıktığında finansman sorunu katlanır. Kaldı ki her proje baştan satılmayabilir de. Bazı alıcılar projenin belli ölçüde ilerlemesini isteyebilir.
Dubai'de son yıllarda olağanüstü bir inşaat gelişmesi olduğu biliniyor. Bu inşaatların kimisi konut, kimisi de işyeri. Zaman içinde Ortadoğu'nun finans, turizm ve organizasyon merkezi olma yolunda ilerleyen bu ülke öylesine hızlı gelişti ki, borç kaçınılmaz oldu.

Satışlar düşünce
Dubai'de satılan gayrimenkuller nedeniyle içeri giren para, yapılan projelere yetmemeye başladı. Fiyatlar da yüzde 30 oranında düştü. Böyle olunca, Batı bankalarına olan yükümlülükler yerine getirilemez oldu. Dubai devletinin toplam dış borcu 80 milyar dolar, ancak tüm bu işleri yapan projeci şirketin (Dubai World) borcu 59 milyar dolara tırmandı. Sıkıntı da bu 59 milyar doların çevrilmesinde çıktı.
Geçen hafta Londra'da Dubai borçlarının sigorta primleri yüzde 0.46'ya kadar yükseldi. Bu astronomik bir rakam. Krizin çıktığında, yani Dubai World 6 ay için borç ödemesini durduracağını açıkladığında, Dubai ve bölge borsaları ardı ardına çok büyük düşüşler gösterdi.
Dubai küresel krizi gayrımenkule olan talep düşüşü açıklanabilir. Üstelik küresel krizin çıkışından bir yıldan fazla bir süre dayanması da oldukça ilginç. Demek ki, epeyce bir süre finansman sıkıntısı çekilmemiş. Bu talebin yeniden ve çok çabuk toparlanacağı sanılmamalı, beklenmemeli.
Ancak Dubai'nin hemen yanı başındaki petrol zengini Abu Dabi, olasılıkla birçok başka petrol zengini devletle birlikte, Dubai'ye yardım edecektir. Bu devletler Dubai'deki servetlerini koruyabilmek için buna mecburdur. Ancak Körfez'deki birçok ülkenin de, aynı derecede olmasa dahi, borçlu olduğunu unutmamak gerek. Tek olumlu beklenti, petrol fiyatının yükselmesi ve kazançlarının artması.

Bizi de ilgilendiriyor
Konu Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Son yıllarda giderek daha fazla Körfez sermayesi çeken Türkiye bu kaynağını bir süre yitirebilir. Bu da zaman zaman açıklayamadığımız sermaye girişleri yahut önemli gayrimenkul taleplerini düşürecektir. Türkiye'ye oldukça iştahla bakan ve hükümetle de yakın ilişkileri bulunan Katar da şimdi kendi paçasını kurtarma derdinde olacaktır.
Konunun bir diğer yönü de, küresel krizden çıkış sürecinin aslında pek de düzgün ve istikrarlı olmayacağını göstermesidir. Bununla birlikte Batı borsalarının bu olaya sınırlı tepki verdiğini, dünyada uzun süre düşük faiz uygulaması uzlaşmasının sağlandığını ve halen  küresel likiditenin bir hayli bol olduğu  göz ardı edilmemeli.
Milliyet


Geri Dön