19 / 04 / 2024

Engin Yeşil: Deprem korkumuz en büyük şansımız!

Engin Yeşil: Deprem korkumuz en büyük şansımız!

Engin Yeşil, ilk gençlik yıllarından bu yana Amerikada yaşadı. Yaklaşık, 30 yıl sonra Türkiyeye dönmeye karar verdiğinde başarılı bir işadamı olarak anılıyordu. Babası onu, Yeşil Kundurayı daha iyi yönetmesi için göndermişti



Ama, üniversitenin son yıllarında aklından bir sürü iş düşüncesi geçmeye başladı.

İlki, lens girişimi oldu. Bir apartman dairesinde yaptığı bu iş, öylesine büyüdü ki, telefon faturalarıyla baş edebilmek için telekom şirketi kurdu.Peşinden üç teknoloji şirketi daha... Ardından, kedi-köpek mama ve ilaçları için bir şirket. 

Türkiyeye enerji ve inşaat ideallerini gerçekleştirmek için geldi. Yeşil İnşaatı kurarak 13 bin 800 konutluk Innovia için adım attı.  Enerjideki kazanç kapısını İstanbul çöpleri olarak belirledi. Şile,Kemerburgaz ve Kocaelinde üç büyük çöplükten enerji üretiyor.

İcatçı birisi. Mesela kompozit bir tuğlageliştirmiş. Onunla şimdilik Vandaki depremzedelere kalıcı konut yapıyor. Bir süre sonra ucuz  villalar yapacak. Planları büyük. Yaşamayı da işi kadar seviyor. Öyle ki, sevdiği şehirlere sadece kendisi ve arkadaşları için butik oteller kurabilir. Tüm bu renkleri yaratan isim olarak babasını gösteriyor. O renkler içinde bir başka Yeşili de, Biriktir biriktir servet nereye kadar. Sattığım her konut için yoksullara birer ev yapacağım sözlerinden okuyorsunuz. Aklını ekonomi için de çok yoruyor.  Deprem nedeniyle başlatılacak dönüşümü büyük şans olarak görüyor ve ekliyor: Rakam 300 milyar doları bulur.

EN ÖNEMLİ SERMAYEM: Babamın hayat dersleri. Çalışkanlığım ve dürüstlüğüm.
STRES: İlacı zamandır.
BENİM ŞEHRİM: Manhattan.
SON FİLMİM: Severek izlediğim en son film Avatar.
PAZARLAR: Full çalışmaya devam.
EKİBİMDE OLMAZSA OLMAZ: Dürüstlük ve çalışkanlık.
İŞ YERİNDE ŞEYTANIN AVUKATI: Genelde o insanlar yok etrafımda. Şeytanın avukatlığını kendim yaparım.
GEÇMİŞ VE MİMARİ: Modern malzeme, tasarım ve bunlarla ortaya çıkartılan şaşırtıcı modern mimariyi seviyorum.
HAYRAN OLDUĞU MİMAR: Mesela bir Zaha Hadidi. Cam, çelik ve betonu çok iyi kullanan Cesar Antonio Pelliyi. Ve tabii betonla çeliği sıra dışı bir estetikle yorumlayan Norman Fosterı.
HAYRAN OLDUĞU YAPI: Malezya daki Petronas Towers beni çok etkiler.
GÖZBEBEĞİ PROJE: Leventteki Fako İlaçın arazisine yapacağımız 62 katlı kule. Boyu 298 metre olacak. Ocakta başlıyoruz.


MESLEK
Mesleğim
KIŞKIRTICI OLAN

Aslında ben bir telekomünikasyoncuyum.Teknoloji, bilgi ve bilim alanı. Komplike, meydan okuyan ve kışkırtıcı. Yaptıklarınız sadece sizin aklınızda. Kimse göremez.

İnşaat ise onun karşısında oldukça basit. Doğru yerde doğru proje ve fiyat halinde başarırsınız.  Bir de onu, herkes görebilir.

Bu mesleği yapmasaydım
SEVDİKLERİM VE...
Telekomünikasyon, inşaat ve enerji ideallerim. Ayakkabıcılık, ailenin ismini yaşattığı için değerli.

İlk adımlar...
ŞİRKETİN İLK MÜŞTERİSİ

Babam beni Amerikaya işin, yani Yeşil Kunduranın başına geçmem için göndermişti. Florida Üniversitesinde gördüğüm ekonomi eğitimini son sınıftan ayrılarak yarıda bıraktım. Apartmanda kaldığımız iki odalı bir dairede lens işini kurduk. Lens Express öyle büyüdü ki, günde 80 bin kontakt lens satıyorduk. Aslında işten dolayı telefon faturası o kadar kabarmıştı ki, nasıl indirebilirim diye yola çıkıp telekom şirketi kurdum. Sonra şirketi, 40 milyon dolara sattım.

O iş büyürken bir yandan da kedi- köpek ilaçları ve mamaları işine girdik. Yöntemimiz lensle aynıydı. Doktorlar, lensi direkt olarak hastalarına satıyorlardı. Oradan almayın, bizden alın, şu kadar da ucuza alırsınız diye işe başlamıştık. Veterinerler de hayvan sahiplerine doğrudan ürünü satıyordu. Aynı yöntemi yine uyguladık ve çok ilgi gördük. Şu anda Amerikanın en büyüğü. Borsaya da açık. O sırada telekomünikasyon işi sürüyordu. O iş de çok büyüdü. Şimdi ikisi Amerikada, biri Meksika ve diğeri Kanadada dört şirket var. Ana şirketin adı NTera. Hatta, biliyorsunuz, ABD borsalarındaki ikinci Türk olarak anıldım.

Bunlar olurken babamın senaryosu gelişmedi. Kızkardeşim ve kuzenim babama Yeşil Kundurada destek oldu. Türkiyede istikrarı görünce inşaat ve enerji için dönüş kararı aldım.

Mutlaka gerçekleşecek
HER YOKSULA BİR EV

Televizyonu izliyorum. Başbakan, annesini kaybetmiş. Onu tanımayan ve belli ki menfaai de olmayan bir sürü insan Çok güzel bir evlat yetiştirmiş, onun için geldik diyorlar. O sıralarda Steve Jobs da hayatını kaybetmişti. 8 milyar dolarlık bir servet. Televizyonda, Serveti dağıtılacak türünden haberler yapılıyor.

Aklımda bu görüntüler gidip geliyordu. Çünkü, ben yardımsever bir insanım ama, tam olarak ne yapabileceğimi çözemiyordum. Sonra bu tür durumlarda olduğu gibi bir sabah çözümü bularak uyandım.

Servet biriktir, biriktir, sonunda ne olacak İyi anılmak, cenazene birilerinin gelmesi için o serveti hayır işlerine dağıtman lazım. Çözüm şuydu: Her ev sattığımda fakirler için de bedava bir ev yapacaktım. İskenderun ve İstanbul valilikleriyle görüşüyoruz. Bir de web sitesi yapıyorum. Adı, Bir tuğla da sen koy.  4 bin tuğlayla bir ev tamamlanıyor. Bir tuğla beş lira. Her bir evi sattığımda oradan 4 bin tuğla alarak bir ev yapacağım. Ama, buraya herkes girebilecek. İsterseniz siz de... Ya da diğer şirketler de bir şey sattıklarında istedikleri kadar tuğla alabilecekler.

Dünyaya yeni proje
MANHATTANA KULE, AMA NEDEN

Manhattana 100 katlı rezidans plaza yapmak istiyorum. Manhattan, çünkü, birincisi hayatımın 30 yılı geçti. İkincisi, yüksekliğe izin verilmesi. Türkiyeye yapmak istiyorum ama, yapamıyorum.

Mesela orada 1 metrekareye 23 metrekare inşaat izni veriliyor. Ama burada 1 metrekareye 3 metrekare yapabilmek için... Bir eser yaratabilme imkânınız var orada. Bir de burada böyle bir binayı en fazla metrekaresi 15 bin dolardan satabilirsiniz. Orada 55 bin dolardan...

Türkiyeye yeni proje
İCAT ETTİĞİ ÜRÜNLE HERKESE VİLLA

Cam elyaf malzemeden kompozit tuğla yaptım. Patentini de aldım. 100 yıl ömrü var. Kanserojen hiçbir madde ihtiva etmiyor. Normal  tuğla 1.800 kilograma kadar direnç gösteriyor, bu, 12 tona. Onunla Türkiyenin her yerine villa kentler kurmayı planlıyorum. Tüm sosyal imkânları olacak. Ama, ucuz olacak. Innoviadan bir daire alabilecek herkes rahatlıkla bu villalardan alabilecek. Önce, İzmit Körfeze yapmak istiyorum.

TÜRKİYE
Türkiyenin en önemli sorunu
SORUNU NÜKLEER ÇÖZER

Enerji açığı. Aslında,Türkiyenin de ne kadar geliştiğini gösteriyor. Ama, nükleer santraller devreye girene kadar da çözülmez.

Yabancı
İRANDAN PAZARLAMA TALEBİ

Aslında yabancılar uzun zamandır alım yapıyor zaten. Mütekabiliyet Yasasındaki değişimle Ortadoğudan,Rusyadan koşa koşa geleceklerini düşünmüyorum.
Ama, bu durumda şirketler, yabancılara daha rahat pazarlama yapabilirler. Mesela, İrandaki bir firma bize geldi ve  Innovianın son fazını İranda pazarlama teklifini getirdi. Televizyon kanallarını kullanacaklar. Uçaklarla insanları buraya getirecekler ve biz, onları ağırlayacağız. Diğer  şirketlerin de bu politikalara yöneleceklerini düşünüyorum.

Faiz artışı yaralar mı
TEREDDÜT, EN BÜYÜK KRİZ

Faiz artışı karşısında bir insan neden, aslında 1e alacağı konutu 3 misline alsın ki 2012 yılının çok iyi geçeceğini düşünmüyorum.  Faizlerin artışı, doların yükselişi insanları tereddüte düşürüyor. Tereddüt, en kötü krizdir. İnşallah böyle bir psikolojiye girmeyiz.
Kriz döneminde finansal gücü çok yüksek olmayanlar zorlanacaklar. Kârlılıklardan fedekârlık yapmak mecburi olacak. Ancak, inşaat şirketlerinin krizleri genellikle kolay atlattıklarını, dengelerinin çok bozulmadığını da belirtmek lazım.

Üretici, finansmanı da yapmalı mı
GERÇEKTEN YAPAN; YAPSIN

Gerçekten yapabiliyorsa yapsın. Biz, 60 ay sıfır faiz deyince gerçekten de öyle yapıyoruz. Yani, 100 bin liraysa rakam, 100 bin lira ödenir. Ama, TEFE ve TÜFEyi yansıtanlar var ki, o zaman rakam büyüyor.

Bu uygulamaya yıllar önce başlamıştık. Yıl, 2008. Kriz başlamıştı ve inşaat sektörü neredeyse durmuştu. Hiçbir reklam yoktu ortada. Çünkü, iş üretilmiyordu. Biz, 13 bin 800 konutluk bir projenin ikinci fazı için satışa başlayacaktık. 60 ay boyunca sıfır faiz uygulaması yaptık. Türkiyede ilkti. Üç haftada 2 bin daire sattık.  Sonra, sektör bizi takip etti. Şimdi dördüncü faz için de yine takip edileceğimiz bir kampanya başlatacağız. Bu arada, biz çok iyi pazarlamacı olduğumuz için bu konutları satmıyoruz. Ürün de mükemmel.

Fiyatlar şişti mi
YARIN İÇİN UCUZ

İstanbul mükemmel bir şehir. Ve her geçen gün daha da mükemmelleşiyor.  Bunları düşündüğünüzde bugün pahalı olan rakamlar, yarın aslında ucuz olacak. Bir de New Yorkta bugün en ucuz metrekare fiyatı 15 bin dolardır. Rakam, 55 bin dolara kadar ilerler. İstanbul ise 1.200 dolar ile 12 bin dolar arasında.

İstanbul silueti
ŞEHİR UZARSA MASRAF İNER

İnsanlarda yüksek şeye karşı tepki var. Oysa ki şehir yukarıya uzayınca her tür masraf düşer. Şehir genişledikçe de masraf yükselir. Kanalizasyon, metro ve diğer tüm masraflar da buna göre yapılır.

Yüksek binaları Topkapı Sarayının önüne dikmenin alemi yok tabii, ama Büyükdere Caddesinde neden emsal yükseltilmesin ki..

Arz, talebin üstünde mi
UCUZDA ÖYLE DEĞİL

Pahalı konutlar için evet. Ama, ucuz konutlarda öyle değil. Bugün herkes metrekaresi 3 bin dolardan satmaya çalışıyor. Böyle bir talep yok. 1.000 dolardan satın bakalım, insanlar kuyruk olur...

Dönüşüm formülü
EVİ YIKILANA BİR SERTİFİKA

Ocak ayında çıkacak kanunda biri, insanların evlerinin değeri üzerinden ödeme yapılması, diğeri evin tamamlanma safhasına kadar kira ödenmesi gibi iki formül var.

Bunlar çok uygun ama, ben olsam üçüncüsünü de eklerdim: Sertifika formülü. İnsanlara evlerinin değeri karşılılığında bir sertifika verilir. Diyelim ki, 100 bin liralık bir sertifika. Ancak, bununla devletle birlikte iş yapmış müteahhitlerin geliştirdiği projelerden ev alması şart koşulur. Benden ev alacak. Böylece tekrar kötü bir evde yaşama olasılığı olmayacak. Ben ise, bu sertifikayla ihalelere girebileceğim.

Şehri yıkmak ve yeniden yapmak korkumuz aslında gücümüz

Türkiyedeki deprem korkusu, bugün Türkiyenin en büyük ekonomik gücü aslında. Bunu hem ekonomi hem de insan sağlığı açısından söylüyorum. Yüzbinlerce insanı ölümden kurtaracaksınız. Ayriyeten,  böyle bir hareket, Türkiyeyi, dünya ekonomisindeki ilk beş ülke arasına sokabilir. 3 milyon konutun yıkılıp tekrar yapılmasından bahsediyoruz. Bir konutu 100 bin dolar diye düşünürseniz. Toplam rakam, 300 milyar dolar. Paranın piyasada en az 10 takla atması durumunda ulaşılacak büyüklüğü düşünün. Yani bu, Türkiyenin en büyük ekonomi şansı. Bakanlığın ocak ayında çıkaracağı kanunu, sonsuz bir heyecanla bekliyorum.


YAŞAM
Çocukluğum

ÇOK YARAMAZ...

Çok yaramazdım. 13 yaşında annemin arabasıyla Bebekte takla atmışlığım vardır. Arabanın için de üç de arkadaşım vardı. Kaza sonrasında arabanın camlarından dışarı çıktık. Tabii biraz da dayak yedik.

Babam
ONUN İKİ BÜYÜK SERVETİ

Her şeyi ona (Yeşil Kunduranın kurucusu Mustafa Yeşil) borçluyum. Babam bana çok büyük bir servet bırakmadı belki ama, öyle bir itibar bıraktı ki... Bu, en büyük servetlerden biridir.
Bana bıraktığı bir başka büyük servet de dürüstlüğü, çalışkanlığı, emeğe saygı duymayı ve mütevazı olmayı öğretmesidir.

Çocuklarım
10 NUMARA

Ali Engin, 11 yaşında. 10 numara herif. Bir arkadaşın söylediği gibi, büyüdüğünde bütün işlerimizi halledecek.

İlk param
ÖLÜ ARABAYA CAN

21 yaşında. Amerikada üniversitedeydim. Sigorta şirketinin hurdaya çıkardığı çarpık bir arabayı satın aldım. Yaptırdım, sattım ve ilk paramı kazandım. Üniversite süresince bunu yaptım.

Dostum
ÖZLEYEBİLDİĞİM...

İnsanın çok dostu olmuyor. Dost, benimle ticari menfaati olmayan, benim hakkımda iyi düşünebilen, kıskanmayan ve belki daha da önemlisi özleyebildiğimdir.

İyi ki bu kararı almışım
OĞLUM VE DÖNÜŞ

Oğlumun dünyaya gelmesi her şeyin önünde. Bir de Türkiyeye dönüş kararım.

Keşke yapmasaydım
AMERİKADA TEK BAŞINA

Ben Amerikaya yalnız başına gittim. Bana sahip çıkabilecek, akıl alışverişinde bulunabileceğim birisi yoktu. Onun için üniversite yıllarında başımdan geçen şeyler oldu. Danışabileceğim birisi olsaydı belki de bunları yaşamayacaktım. Çocukluk hataları diyebilirim. Ama, Türkiyede olsaydım, bunlar olmazdı.

Bir gün mutlaka
KİTAPTA GERÇEK BEN

Kitap yazmayı düşünüyorum. Genç müteşebbislere verebileceklerim olduğunu düşünüyorum. Bir de kitapta gerçek beni anlatmak istiyorum. Kendi kendine yorumlayanlar var. Bunun önüne geçmek istiyorum.

Emeklilik planı
SEVDİĞİM ŞEHİRLERE OTEL

Aslında sevdiğim şehirlerde sadece benim ve arkadaşlarımın gidebileceği butik oteller yapmak istiyorum.  İstediğim şehirlerde istediğim otellere gidip oradan oraya gezmek... Para kazanmasın oteller, hatta zarar etsinler; hiç önemli değil.
Milliyet


Geri Dön