Ersan Topbaş Ataköy AVM'de mağaza açtı

Hüseyin Ersan Topbaş ile Ahmet Kaymak'ın kurduğu 'KT İç ve Dış Ticaret' ise Topbaş'ın çocuklarının ortak olduğu şirketlerinden sadece biri.
Ahmet Kaymak, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün damadı Mehmet Sarımermer'in de  arkadaşı. Onların da 300 bin lira sermayeli Fenn Teknoloji  diye ayrı bir şirketleri var.
Neyse... 90 bin lirayla kurulan KT,  sermayeyi  750 bin liraya çıkardıktan sonra, faaliyet alanını da genişletti. Dondurulmuş gıdadan, temizliğe uzanan geniş ürün yelpazesi için, mağaza, restoran ve kafe de açabilecek hale geldi.
KT şimdi, Ataköy AVM'de mağaza açıyor. Ticaret Sicili'nin 19 Mart 2010 sayısına göre, Ataköy AVM'den 117 metrekare mağaza, 119 metrekare de açık alan kiralanmış.
Bu arada Topbaş'ın diğer oğlu Mustafa Ömer Topbaş ise bir çikolata şirketi kurmuştu. Geçenlerde bu şirkete, yönetim kurulu kararıyla yeni ortak alınmış. Topbaş'ın kızı Kübra Kavurmacı.  Mustafa Ömer Topbaş, 99 bin liralık payının 60 bin liralık kısmını, geçen ay kızkardeşine devretmiş.

Enteresan bir alışveriş!
Koza Altın, Ovacık'ta altın içeren bir kuvars damarı satın aldı.
Halka açık bir şirket olduğu için de durumu, 2 Nisan'da İMKB'ye bildirdi.
Açıklamada, Koza Altın'ın Ovacık'a yakın sahadan çıkarılacak bu cevherin hızla çıkarılıp mevcut tesiste işleneceği bildiriliyordu. 
Gelelim 400 m.'lik kuvars damarının satın alındığı şirkete..
Koza'nın açıklamasına göre, rödovans yöntemiyle alınan kuvars maden sahasının eski sahibi DAM. Yani, Doğu Akdeniz Mineralleri'ymiş.
Peki DAM nasıl bir şirket?
DAM, meğerse 'paravan' bir şirketmiş...
Bunu biz değil, Akın İpek'in Koza Altın ile birlikte sahibi olduğu Bugün gazetesinin 26 ve 27 Mart 2007'deki manşet yaptığı haberler söylüyor:
'2 yılda 21 maden sahamızı kapatan Rumları MTA'dan emekli 30 yıllık jeolog Ömer Çelenk yönlendirmiş. Çelenk, paravan şirketin de müdürü.'
Devam ediyoruz:
'Bugün'ün dün manşetten verdiği 'Rum'un maden oyunu' haberi gündeme bomba gibi düştü. Skandal gelişme üzerine, Rum firmanın Türkiye'deki paravan şirketi Doğu Akdeniz Mineralleri' mercek altına alındı. Sinsi planlarla kurdukları paravan şirketle 21 maden sahamızı kapatan Rumları Maden Teknik Arama Enstitüsü'nden (MTA) emekli bir Türk jeoloğun yönlendirdiği ortaya çıktı. Ömer Çelenk adlı jeolog, Güney Kıbrıs Rum kesimindeki ana şirket EMED Madencilik'e Türkiye'de çalışacak madenci ve mühendisler bulmak için görevlenderilmiş.

Zapsu'ya gelen telefon
BaŞbakan Tayyip Erdoğan'ın Nükleer Zirve için ABD'ye gideceğini açıklaması, bu programın ajandadan zaten hiç çıkmadığını bilenlere sürpriz olmadı...
Şimdi Erdoğan'ın yakın çevresi süper bir güce küsülemeyeceğini, hem 24 Nisan öncesi Türkiye'nin tezlerini anlatması için bundan iyi bir fırsat olamayacağını söylüyor.
İyi de o zaman 11-15 Nisan tarihlerinde yapılacak ve hazırlığı yılbaşından beri süren Türk-Amerikan İş Konseyi (ATC) toplantısı neden iptal edildi?
ATC de bu soruya yanıt arıyor; ama beyhude...
Başta ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton olmak üzere dört ABD'li bakanın katılımının güçlükle teyit edilip sonra iptal edilmek zorunda kalınması bir yana...
ATC'nin otel, limuzin, tercüman, organizasyon gibi işlemler için yaptığı ve her biri 850 dolar olarak katılımcılardan alınan parayla yapılan harcama toplamı 200 bin dolarmış.
Ve bu para yanmış. Çünkü katılımcıların parası geri verilmiş.
'Peki toplantı iptal yerine beklemeye alınamaz mıydı?' sorumuza ise ATC kaynaklarından çok çarpıcı bir yanıt geldi:
'Geçen ay ATC ile TAİK, Washington'daki toplantı için İstanbul'da ortak bir çalışma toplantısı yapıyordu. Toplantı sürerken TAİK Yönetim Kurulu üyesi Cüneyt Zapsu'ya bir telefon geldi. Zapsu, görüşme bitince kendisini Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun aradığını; Başbakan'ın bu toplantıya hükümetten hiçbir bakan, bürokrat, Genelkurmay'dan da hiçbir komutanın katılmayacağının iletilmesini istediğini ve (Sayın Başbakan istiyorlarsa kendi kendilerine yapsınlar) dediğini aktarmış.'
Şimdi ATC'nin her iki tarafı ABD'li bakanlardan ekim ayına randevu almaya çalışıyor.
Çiğdem Toker / Akşam