26 / 04 / 2024

Gökhan Çarmıklı: İstanbul'da gereğinden fazla yapılaşma var!

Gökhan Çarmıklı: İstanbul'da gereğinden fazla yapılaşma var!

Çarmıklı Ailesi'nin son temsilcilerinden Gökhan Çarmıklı, Çeşme Boyalık Koyu'nda yer alan 7800 Çeşme Oteli'nde röportaj verdi. İş adamı son gelişmelerden özel yaşamına kadr birçok konuda özel açıklamalar yaptı.



Çarmıklı Ailesi'nin son temsilcilerinden Gökhan Çarmıklı, Çeşme Boyalık Koyu'nda yer alan 7800 Çeşme Oteli'nde röportaj verdi. İş adamı son gelişmelerden özel yaşamına kadr birçok konuda özel açıklamalar yaptı.


Gökhan Bey, küçüklüğünüzden beri hep "İnşaatçı olacağım" diyormuşsunuz. Doğru mu? 


Çarmıklı Ailesi'nin bir bireyi olarak babam Orhan Çarmıklı'yı örnek aldım. Babam müteahhit olduğu için hep şantiyelerdeydim. Doğal olarak tozu küçük yaşlarda yuttuk. Çok değişik bir hayat. Erkek evlat için bulunmaz bir nimet ve inanılmaz bir deneyim. Amerika'da işletme eğitimi aldıktan sonra, aile şirketlerinin birçok kademelerinde çalıştım. Pek çok projede görev aldım. Ardından özel sektör için konut inşaatlarına başladık. Mutluluk ve gururla ifade ediyorum ki, Türkiye'de çoğu yerde bir şeyler yapmışızdır. Ailemin üçüncü nesli olarak, bayrağı en iyi şekilde taşımaya çalışıyorum. 


Son yıllarda inşaat sektöründe canlanma olduğu söyleniyor. Gayrimenkul sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? 


İnşaat sektörü, her zaman lokomotif bir sektör olmuştur. Maalesef İstanbul'da gereğinden fazla yapılaşma var. Özellikle orta kademeli konutlarda işlerin biraz yavaş olduğu da bir gerçek. Biz şu sıralar Ulus'ta 'Savoy' adında bir proje bitirdik. Orada bile satışlar orta seviyelerde. Müteahhitlerin elinde çok fazla konut var. Kentsel dönüşüm çıktı; Bağdat Caddesi'ne gidin bakın, herkes müteahhit olmuş. Bunların sektöre zararı var. 


Çarpık kentleşme konusunda farklı bir bakışınız olduğunu düşünüyorum... 


Benim için eser bırakmak çok önemli. 10 sene önce yaptığımız 7800 Çeşme projesi, çevrenin havasına hava kattı. Bu projeyi dünyanın bir başka yerine koyun, yine iş yapar. Bu sayede Çeşme'nin çehresi değişti. Yapılan her proje için "Bu tesisin daha güzelini nasıl yaparız?" diye düşünüyorlar. Bu arada amaç para kazanmak değil, yaptığımız işin bölgeye katma değer sağlaması. 'Savoy' projemiz 40 küsur bloktan oluşuyorken 7-8 bloğu iptal ettik, çünkü babam evlerin sıkışık olmasına itiraz etti. 

Keyif almadığımız bir işi yapmak istemiyoruz. 


'Sadakat kaybolmuş'


Özel hayatınızda arzu ettiğiniz başarıyı bulamadınız. Evliliğe tekrar sıcak bakıyor musunuz? 


Evliliği dünyanın en zor ortaklığı olarak görüyorum. Annem ve babam 60 seneyi deviren, ender mutlu çiftlerden. Onlardan aşk, sevgi, saygı, bağlılık ve sadakatin ne olduğunu görerek büyüdük. Bir dostum evliliklerin de en uzun kira kontratı gibi beş senelik olması gerektiğini söylemişti. Bence çok doğru. Çünkü o imzayı atınca her şey değişiyor. Artık sadakat kaybolmuş. Çevreme bakıyorum, pek çok evlilik paramparça. Karşılıklı sevgi ve saygı olmadan olmuyor. Her şeye rağmen olmuyorsa da dost olarak ayrılmak lazım. Hayat her türlü devam ediyor. 


 7800 Çeşme nasıl doğdu? 


Mütevazı bir insanım ama 7800 Çeşme için öyle değilim. Çeşme'ye çok büyük değer kattığımıza inanıyorum. Benim çocukluğum Bayramoğlu'nda geçti. Orası uzun yıllar İstanbul'un en güzel yeriydi. 


Sonra yazları Çeşme'ye gelmeye başladık ve ev alalım dedik. Karşımıza bir arazi çıktı. Aklımıza böyle bir proje yapmak geldi, ilk başta rezidans düşündük sonra da otele çevirdik. Çok güzel bir proje oldu. Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim, Malpler'de böyle deniz yok. 


7800 Çeşme'yi farklı kılan nedir? 


Burası benim çocuğum gibi... Gelen herkes mutlu olsun diye her sene bir değişiklik yapıyoruz. Sakin ve huzurlu bir ortamda yemek yemeleri için Aliye Turagay ve Joost Rooijmans ortaklığıyla Eden Beach & Bar & Dinner'ı açtık. Tamamı yenilenen plajımızda, farklı tatlar arayanların yeni adresi olduk. 


Babanızla ilgili neler paylaşırsınız? 


Benim için hayatta en önemli şey tecrübe ve bu çok az insanda var. Babamda 80 - 90 yıllık tecrübeden bahsediyoruz. Her zaman her şeyimizi ona danışırız ve fikirleri hep doğru çıkar. Babam, kardeşim Hakan ve ben üç kişilik bir ekibiz ancak bazı projelerde ayrılıyoruz. Babamızı Allah başımızdan eksik etmesin. Sektörde güven de çok önemli bir unsurdur. 



Milliyet Cadde


Geri Dön