Harvest 5 yılda 50 mağaza açacak!

Harvard’da master yaparken “Memleketinizde hangi konsepti uygularsınız” konulu ödevinden yola çıkarak bitirme tezini Türkiye’ye uyarlayan Tülin Ataş, yeni bir markayla büyük başarıya ulaştı. Ataş, ABD’deki Abonpen markasını Türk usulü harmanlayıp Harvest’i meydana getirdi. Maslak’ta ilk şubeyi açarak dengeli beslenme ve fast food dışı ürünlerin tüketiminin gözlendiğini belirten Bageturk Gıda Sanayi Genel Müdürü Tülin Ataş, “Projemiz 2008 yılında başladı. Türkiye’de olmayan bir konsept olsun istedik. Fast food artık çok yaygınlaştı ve Amerika’da da ‘fast casual’a doğru bir kayma var. İşte bunun Türkiye’deki örneği de Harvest. Servis hızlı ama kaliteli. Üç ana tema üstünde ürün satıyoruz çorba, salata ve sandviç. Fast food yemekten bıkan ve sağlıklı beslenmek isteyen herkes için çok iyi bir alternatif olduğunu düşünüyorum” dedi.

ÇAY VE POĞAÇA İLE GEÇİŞTİRMEK...

Harvest olarak ikinci mağazalarını Mecidiyeköy’e, üçüncü mağazayı ise Bahçelievler’de bir hastanenin içine açtıklarını söyleyen Ataş, hedeflerinin de bu alanlar olduğunu söyledi. Hastane kafeteryalarındaki besinlerin çok da bir hastaya ve hasta yakınına göre olmadığını okullarda da durumun pek farklı olmadığına değinen Ataş, “Okullarda, üniversite kampüslerinde hayat hızlı akıyor. Bunu çay ve poğaça ile geçiştirmek bence çok kötü. Hastanede de bu özellikler var. Biz Medical Park Hastanesinin şu an hizmetlerini aldık. Bu yıl içinde bir mağaza daha olacak ve 5. yılın sonunda ise 50 mağaza hedefimize ulaşmış olacağız” diye konuştu. Türkiye’de şu an hastane ve okul boşluğunun dolması gerektiğinin de altını çizen Ataş, “Bu hastanenin diğer birimlerinde de olabiliriz. Alışveriş merkezleri de olacak ama hastane ve okullarda 24 saat yaşam var” diye konuştu.

GÖRMEYENLERE MENÜ

Harvest’de engelliler de düşünülmüş. Tülin Ataş’ın verdiği bigiye göre, Braille Alfabesi (Körler Alfabesi) menülerde ilk defa Harvest’de kullanılıyor. Ataş kadın olarak iş dünyasında var olmanın gerçekten zor olduğunu belirterek, “Bunun için de biraz fazla çalışmak gerekiyor” dedi.

Ekmeğini kendi yapıyor, kahvesini de çekiyor

Bundan sonraki mağazalarının  Ankara  ve  İzmir  çevresinde olmasını istediklerini ve yurt dışında ise Orta Doğu pazarına da olumlu baktıklarını söyleyen Ataş, “Dubai, Suudi Arabistan bizim gidebileceğimiz ve gittiğimiz zaman zorluk çekmeden adapte olabileceğimiz yerler. Batılı bir şirketin oraya master franchise götürmesinden bizim oraya gitmemiz bence daha kolay” dedi. Tülin Ataş, bir mağazanın en az 450 bin liraya mal olduğunu, şu an toplam çalışan sayısının 32’yi bulduğunu belirterek, “50 mağaza ile daha büyük bir aile olacağız. Türkiye’de yerli ya da yabancı zincir marka olmak çok önemli. Çünkü hem kayıt dışı ekonomi ortadan kalkıyor, vergiler ödeniyor hem de çalışanlar sigortalanıyor. Bence böyle yapılar artmalı” dedi. Tülin Ataş, “Biz her gün 24 adet ev yapımı çorba ürünümüz içinde 6 tanesini seçip müşterimize sunuyoruz. Ekmeği kendimiz pişiriyoruz. Kahveyi kendimiz çekip yapıyoruz. Orijinal meyveden meyve suyu yapıyoruz ve her şeyin yüzde 100 doğal olması için uğraşıyoruz” dedi. Ataş ayrıca menü fiyatlarının 7.50 TL ile 9.75 TL fiyat aralığında değiştiğini bir kase çorba ve ekmeğin ise 4.30 TL olduğunu ayrıca müşterilerin menülerle oynayabildiğini de belirtti.
Türkiye/Tülay DUR