29 / 03 / 2024

İlk yerli asma köprünün adı Recep Tayyip Erdoğan mı olacak?

İlk yerli asma köprünün adı Recep Tayyip Erdoğan mı olacak?

Hürriyet Gazetesi yazarı Vahap Munyar bugün köşesinde "İlk yerli asma köprünün adı 'Recep Tayyip Erdoğan' olacak mı?" başlıklı yazısına yer verdi. İşte yazının detayları...



BİRKAÇ gün önce Gülsan İnşaat Teknik Direktörü Altok Kurşun'dan mesaj ve fotoğraf

geldi:

- Nissibi Köprüsü'nde montaj işlemi tamamlandı.

Mesajı alınca geçen yıl haziran ayı başında Gülsan Grubu Başkanvekili Mehmet

Gül'ün ev sahipliğinde, ODTÜ, İTÜ, Yıldız Teknik ve Boğaziçi Üniversitesi'nden bir

grup öğretim üyesiyle birlikte Adıyaman'a gerçekleşen gezi sonrası yazdığım yazıya

baktım.

Gülsan Şirketler Grubu Proje Müdürü Arif Erdiş, Atatürk Barajı üzerinde, Kahta

(Adıyaman) ile Siverek'i (Şanlıurfa) kucaklaştıracak ilk yerli asma köprünün bitiş

takvimini vermişti:

- Ekim 2014'te hizmete girebilir.

Kurşun'a gecikmenin nedenini sordum:

- Biliyorsunuz geçen yaz çok kurak geçti. Atatürk Baraj Gölü'nde su seviyesi

öngördüğümüz ve ihale dökümantasyonunda da belirlenen minimum seviyenin 2.5

metre kadar altına düştü. Dubayı, yükleme rampasına yanaştıramaz olduk.

Suyun yükselmesini bekleyecek zaman olmadığını belirtti:

- Çok farklı bir yöntem geliştirdik ve 2.5 ay sürdü. İstediğimiz süre uzatımı da bu

kadardı.

Suyun hâlâ beklenen seviyeye yükselmediğini kaydetti:

- Yaşanan gecikme, köprünün maliyetinde önemli bir artışa yol açmadı.

Geçen akşam Osman Benzeş, Osman Saffet Arolat, Necdet Ulucan ve Şeref

Özgencil'in olduğu bir buluşmada karşılaştığım Mehmet Gül'le konuştum:

- Son segmentleri dubayla yüzdürme sistemini kullanarak monte etme şansımız

kalmayınca, köprünün tamamlanan bölümünü taşıyıcı olarak kullandığımız bir

yöntem geliştirdik. Dünyada da pek denenmiş bir yöntem değildi.

Köprünün 40 milyon dolarlık ihale bedelini anımsattım:


- 2.5-3 aylık sarkma üzerine Karayolları'ndan ek ödenek talebiniz oldu mu?

- Öngördüğümüz maliyette yüzde 1'lik oynama oldu. Ek ödenek talebinde

bulunmadık.

Nissibi Köprüsü'nün açılışı için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi

Elvan'ın verdiği takvime işaret etti:

- Sayın Bakan, ocak ayı başında son tabliye kaynağını yaparken açılış için Mart 2015'i

işaret etti. Mart ayı ortasında açılış töreni yapılır.

Son tabliye kaynağı sırasında Elvan'a bölgedeki vatandaşlardan yönelen talepleri

anımsadı:

- Kimi vatandaşlar sorunlarını aktardı. Bazı gruplar da, köprünün adının "Recep

Tayyip Erdoğan" olmasını istedi.

Bölgedeki yerel gazetelerin internet sitelerini taradım, Elvan'ın bu talebe yanıtını

okudum:

- Vatandaşlarımız Nissibi Köprüsü'ne Sayın Cumhurbaşkanımızın isminin verilmesini

ısrarla dile getirdi. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımıza aktaracağız. Kendisi de uygun

görürse köprüye "Recep Tayyip Erdoğan" isminin verimesinin uygun olacağını

düşünüyoruz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, adının ilk yerli asma köprüye verilmesini ister mi?

Yoksa, daha büyük bir projeyi mi bekler?

Edirne'yi selden koruyacak adımlar neden geç kaldı

EDİRNE'de yüzyılın felaketi olarak nitelenen sel üzerine kentin Ticaret Borsası eski

Başkanı Mustafa Yardımcı'yı aradım, içini döktü:

- Gerek Ticaret Borsası Başkanı olarak, gerekse Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği

(TOBB) yönetiminde bulunduğum dönemde Edirne'nin hemen her yıl karşı karşıya

kaldığı sel riskini dile getirip, çözüm önerilerimizi hükümete sundum. Ancak, bugüne

kadar hep "cek... cak..." yanıtı aldık. Hükümet 12-13 yıldır riski en aza indirecek

adımları atmadı.

Genel seçimde Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'yla birlikte fotoğrafının kentte

AK Parti afişlerine yansıdığını anımsattım:

- Seçimde desteklediğim Sayın Müezzinoğlu da şehrimizle gereği kadar ilgilenmedi.

Çömlekköy Barajı'nın yapılması konusunda hep söz veriliyor, adım atan yok. Meriç'in

yatağının temizlenmesi bile riski belirli ölçülerde azaltır. Çocukluğumda Meriç'in

derinliği 10 metreyi bulurdu. Sel suları çekilince birçok noktada paçaları sıvayıp

nehirde karşıdan karşıya geçmek mümkün.

Sözünü sitemle bağladı:

- Edirne, AK Parti'ye beklediği oyu vermiyor diye bu kadar ihmal edilir mi?


Hürriyet / Vahap Munyar 


Geri Dön