25 / 04 / 2024

ING Bank krize rağmen mortgage yatırımını değiştirmeyecek

ING Bank krize rağmen mortgage yatırımını değiştirmeyecek

ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, krize karşın tutsat (mortgage) konusundaki yatırımlarını, desteklerini değiştirmediklerini ve değiştirmeyeceklerini söyledi



Eminsoy, 1. Mortgage Zirvesinde, gayrimenkul sektörünün, hem yatırım hem de finansman açısından uzun vadeli perspektif gerektiren bir konu olduğunu belirtti.

Zirveyi, gayrimenkul sektörüne biraz daha belirginlik kazandırmak amacıyla düzenlediklerini ifade eden Eminsoy, bugüne kadar Türkiye'de gayrimenkul sektörünü oluşturan kurumların, bireysel yapılar olarak kaldığını söyledi.

ING grubunun, 50'den fazla ülkede, 125 bin çalışan ile hizmet veren bir kuruluş olduğunu anlatan Eminsoy, şunları kaydetti:

''Türkiye pazarında 16,9 milyar liralık bir aktife sahibiz. 2008 sonu itibariyle tutsat kredilerimizin büyüklüğü ise 1,5 milyar lira. Ülkemizin GSMH'si yaklaşık olarak 950 milyar liradır. Tutsat kredilerinin toplamı ise 39 milyar lira. Yani tutsat kredilerinin GSMH'ya oranı ülkemizde yüzde 4,1'dir. Bu oran, Avrupa Birliği ülkelerinde 2008 sonu itibariyle yüzde 49,1, Hollanda'da ise yüzde 107,5'tir.''

''Mortgage'' isminin, uluslararası anlamda olumsuz bir popülariteye sahip olduğuna dikkati çeken Eminsoy, Türkiye'de verilen tutsat ürünlerinin, yurt dışındakilerden farklılıklarının bulunduğunu ifade etti.

Tutsat ürününün, Türkiye'ye geç gelmesinden dolayı bazı eksikliklerinin giderilerek sunulduğunu belirten Eminsoy, şöyle konuştu:

''Türkiye'deki tutsat ürünlerinin vade yapısı, yurt dışına göre oldukça kısadır. Tüketiciler, yurt dışında ortalama 25 yıllık vade tercih ederken Türkiye'de tercih edilen vade ortalaması 7 yıldır.

Türkiye'de ev bedelinin, yüzde 75'i, 80'i kredilendirilirken, yurt dışında bu oran, yüzde 110'lara hatta yüzde 120'lere kadar çıkmaktadır. Türkiye'de sağlanan tutsat ürününün, dokümantasyonu da oldukça basittir. Çok fazla aracı yoktur.

Ayrıca, ülkemizde konut finansmanının, yüzde 94'ünü TL üzerinden sağlıyoruz. Bu, hem kaynak açısından, hemde faiz açısından daha az risk taşımaktadır.''

''TUTSATA ÖZEL BİR ÖNEM VERİYORUZ''

Hakan Eminsoy, faiz ve para piyasalarında yaşanan likidite sıkıntısıyla, uzun vadeli finansmanda, geçici de olsa bankacılık sektöründe bir duraklamanın yaşandığını ancak, ING'nin bu durumu bir fırsat olarak düşünerek inandıkları uzun vadeli tutsat ürününe desteklerini kesmediklerini bildirdi.

Yılın ilk 4,5 aylık döneminde, verdikleri kredilerde, sektörde yüzde 6,3'lük bir büyüme sağladıklarını dile getiren Eminsoy, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu da pazar payımızda yüzde 10'luk bir artışa neden oldu. Bugün pazar payımız, sektörde yüzde 4,4'e çıkmıştır. Bu büyümemiz, bankacılık sektörünün, konut finansmanında binde 3 oranında daralma yaşadığı bir dönemde olmuştur. Biz, tutsata özel bir önem veriyoruz. Konut finansmanına özel bir organizasyon kurduk.

Krize rağmen tutsat konusundaki yatırımımızı, desteğimizi değiştirmedik değiştirmeyeceğiz de. bu ürüne uzun vadeli olarak inanıyoruz ve bu böyle devam edecek. Gayrimenkul sektörü, gelişmeye başladı. Bu gelişimin, devam edeceğine ve yurt dışındaki seviyelere geleceğine inanıyorum.''

ING Bank Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vincent van den Boogert de, emlakçılar için önemli konuların tartışıldığı bir platform yaratmayı amaçladıklarını bildirdi.

Boogert, ING Bank Türkiye'nin, ING grubunun gücünü ve deneyimini de arkasına alarak, Türkiye konut kredisi pazarında daha etkin bir rol üstlenmeyi hedeflediğini belirterek, ''Diğer bankacılık hizmetlerinde olduğu gibi konut finansmanında da müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda kolay, ulaşılabilir, akıllı, duyarlı ve kararlı çözümler sunan bir banka olma hedefiyle çalışıyoruz'' şeklinde konuştu. (Sabah)

Konuyla ilgili basında yer alan diğer haberler

ING: Mortgage'da alınacak yol büyük
 
1. Mortgage Zirvesi'nde konuşan ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, Türkiye'de kullanılan konut finansman kredisinin milli gelire oranına dikkat çekti. AB'de yüzde 49 olan bu oran Türkiye'de ise 4.1

ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, krize karşın mortgage (tutsat) konusundaki yatırımlarını, desteklerini değiştirmediklerini ve değiştirmeyeceklerini, bu ürüne uzun vadeli olarak inandıklarını bildirdi. Eminsoy, 1. Mortgage Zirvesi'nde, gayrimenkul sektörünün, hem yatırım hem de finansman açısından uzun vadeli perspektif gerektiren bir konu olduğunu belirtti. Zirveyi, gayrimenkul sektörüne biraz daha belirginlik kazandırmak amacıyla düzenlediklerini ifade eden Eminsoy, bugüne kadar Türkiye'de gayrimenkul sektörünü oluşturan kurumların, bireysel yapılar olarak kaldığını söyledi. ING grubunun, 50'den fazla ülkede, 125 bin çalışan ile hizmet veren bir kuruluş olduğunu anlatan Eminsoy, şunları kaydetti: Türkiye pazarında 16,9 milyar liralık bir aktife sahibiz. 2008 sonu itibarıyla Mortgage (tutsat) kredilerimizin büyüklüğü ise 1.5 milyar lira. Ülkemizin GSMH'si yaklaşık olarak 950 milyar liradır. Mortgage kredilerinin toplamı ise 39 milyar lira. Yani mortgage kredilerinin GSMH'ya oranı ülkemizde yüzde 4.1'dir. Bu oran, Avrupa Birliği ülkelerinde 2008 sonu itibarıyla yüzde 49.1, Hollanda'da ise yüzde 107.5'tir.

Kredi vadesi ortalama 7 yıl
'MORTGAGE'' (tutsat) isminin, uluslararası anlamda olumsuz bir popülariteye sahip olduğuna dikkati çeken Eminsoy, Türkiye'de verilen tutsat ürünlerinin, yurtdışındakilerden farklılıklarının bulunduğunu ifade etti. Tutsat ürününün, Türkiye'ye geç gelmesinden dolayı bazı eksikliklerinin giderilerek sunulduğunu belirten Eminsoy, şöyle konuştu: Türkiye'deki tutsat ürünlerinin vade yapısı, yurtdışına göre oldukça kısadır. Tüketiciler, yurtdışında ortalama 25 yıllık vade tercih ederken Türkiye'de tercih edilen vade ortalaması 7 yıldır. Türkiye'de ev bedelinin, yüzde 75'i, 80'i kredilendirilirken, yurtdışında bu oran, yüzde 110'lara hatta yüzde 120'lere kadar çıkmaktadır. Türkiye'de sağlanan tutsat ürününün, dokümantasyonu da oldukça basittir. Çok  fazla aracı yoktur. Ayrıca, ülkemizde konut finansmanının, yüzde 94'ünü TL üzerinden sağlıyoruz. Bu, hem kaynak hem de faiz açısından daha az risk taşımaktadır.

Daralma döneminde büyümeyi başardık
HAKAN Eminsoy, faiz ve para piyasalarında yaşanan likidite sıkıntısıyla, uzun vadeli finansmanda, geçici de olsa bankacılık sektöründe bir duraklamanın yaşandığını ancak, ING'nin bu durumu bir fırsat olarak düşünerek inandıkları uzun vadeli tutsat ürününe desteklerini kesmediklerini bildirdi. Yılın ilk 4,5 aylık döneminde, verdikleri kredilerde, sektörde yüzde 6,3'lük bir büyüme sağladıklarını dile getiren Eminsoy, sözlerini şöyle tamamladı: Bu da pazar payımızda yüzde 10'luk bir artışa neden oldu. Bugün pazar payımız, sektörde yüzde 4,4'e çıkmıştır. Bu büyümemiz, bankacılık sektörünün, konut finansmanında binde 3 oranında daralma yaşadığı bir dönemde olmuştur. Biz, Mortgage (tutsata) özel bir önem veriyoruz. Konut finansmanına özel bir organizasyon kurduk.

Etkin olacağız
ING Bank Yönetim Kurulu Başkan  Vekili Vincent van den Boogert de, emlakçılar için önemli konuların tartışıldığı bir platform yaratmayı amaçladıklarını  bildirdi. Boogert, ING Bank Türkiye'nin, ING grubunun gücünü ve deneyimini de arkasına alarak, Türkiye konut kredisi pazarında daha etkin bir rol üstlenmeyi hedeflediğini belirterek, ''Diğer bankacılık hizmetlerinde olduğu gibi konut finansmanında da müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda kolay, ulaşılabilir, akıllı, duyarlı ve kararlı çözümler sunan bir banka olma hedefiyle çalışıyoruz'' şeklinde konuştu.(Akşam)

`Konut fiyatları bir yıl daha yükselmez'

ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, sermaye ve para piyasalarındaki iyimser havanın sürmesi halinde, konut kredilerinde faiz oranının yılın üçüncü çeyreğinde düşebileceğini söyledi

 Konut fiyatlarının, stoklar eriyinceye kadar artmasının sözkonusu olmadığını öne süren Eminsoy, "Konut fiyatlarında bir yıl artış beklememek lazım" dedi.
Milliyet gazetesi ve ING Bank işbirliğiyle Four Seasons Hotel Bosphorus'ta düzenlenen `1. Mortgage Zirvesi'nde konuşan Eminsoy, konut sektörünün, 2009'un ilk 4.5 ayında binde 3 daraldığına işaret ederek şunları söyledi:
"Bu yılın ilk döneminde bankalar, krediler konusunda biraz tereddütlü davrandı. Ancak iyileşmenin başlamasıyla birlikte sektör ufak da olsa artıya geçti. Binde 3'lük küçülme, binde 1-2'lik artışa geçti" dedi.
Türkiye'de 16.9 milyar liralık aktife sahip olduklarını anlatan Eminsoy, şöyle konuştu:
"2008 sonunda mortgage kredilerimizin büyüklüğü 1.5 milyar lira. Pazar payımız, yüzde 10'luk artış göstererek, sektör genelinde yüzde 4.4'e çıktı. Bu büyüme, konut finansmanında binde 3 oranında daralma yaşanan bir dönemde oldu."

`Konutta ciddi stok var'
Zirvenin panel bölümünde söz alan Milliyet gazetesi yazarı Serpil Yılmaz, konutta yaşanan sıkıntının inşaat sektörünün küçülmesinde çok etkili olduğunu belirterek, "Konutta büyük bir stok var, eritmek için yeni projeler üretilmeli" dedi.
Milliyet gazetesi yazarı Metin Münir de inşaattaki kapasite fazlalığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Dünyada para bolluğunun yaşandığı dönem geride kaldı. Aynı durum gelecekte olur mu bilinmez. Türkiye tüm krizlerde IMF'nin ilk müşterisi olur. Artık bu bağımlılığın sona ererek, sorunun daha farklı yollarla çözülmesi gerekiyor."

`Mortgage hâlâ güvenli bir yatırım'
ING Bank Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vincent van der Boogert de, Türkiye konut kredisi pazarında daha etkin bir rol üstlenmeyi hedeflediklerini söyledi. Boogert, "Mortgage'ın hâlâ güçlü ve güvenilir bir yatırım aracı olduğunu düşünüyoruz" dedi.
ING Bank Başekonomisti Rob Carnell ise ekonomik krizden dünyada en son çıkacak ülkelerin Avrupa ülkeleri ve Japonya olacağını öne sürerek, şunları söyledi:
"Krizin etkileri 2010 ve 2011'de de devam edecek gibi görünüyor. Krizden en çok etkilendiği düşünülen ABD'de konut fiyatları daha yüzde 10-15 oranında gerileyebilir. Ancak sonuçta krizden en güçlü çıkacak ülke ABD olacak." (Milliyet)

'Kredi faizi düşer, ancak ev fiyatları artmaz'

ING Bank Genel Müdürü Eminsoy, iyimser havanın sürmesi halinde, konut kredi faizlerinin yılın üçüncü çeyreğinde düşebileceğini ancak stoklar eriyinceye kadar bir yıl konut fiyatlarının artmayacağını söyledi

ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, sermaye ve para piyasalarında başlayan iyimser havanın sürmesi halinde, konut kredilerinde faiz oranının yılın üçüncü çeyreğinde düşebileceğini söyledi. Konut fiyatlarında ise eldeki stoklar eriyinceye kadar fiyat artışının söz konusu olmadığını söyleyen Eminsoy, "Stoklar eriyinceye kadar, fiyatların artaması gecikebilir. Konut fiyatlarında yaklaşık bir yıl fiyat artışı beklememek lazım" dedi.
Eminsoy, İstanbul'da düzenlenen 1. Mortgage Zirvesi'nde yaptığı konuşmada son dönemde Merkez Bankası faiz oranlarını düşürmesine karşın, bankaların faiz indiriminde acele etmemesinin nedenini şöyle açıkladı:
"MB faiz indirimi çok kısa vadeli ve yüksek teminatlı. Buna karşın  bankaların uyguladıkları faiz oranları daha uzun vadeli ve teminatın daha zayıf olduğu krediler. O nedenle gecikmenin olması normaldir. Para piyasasındaki hareket, kısa sürede reel sektöre yansımayabilir. Ancak bu yansımadaki gecikmenin bir diğer nedeni, küçük işletmelerde yaşanan mali sıkıntıdan da kaynaklanıyor. Kredi riskleri yüksek seyrediyor. O nedenle bankaların faiz düşürmesi gecikiyor."

Faiz 2-3 puan düşebilir
Bankaların, para ve sermaye piyasalarında oluşan iyimser havanın sürmesi halinde faiz indirebileceğini ifade eden Eminsoy, "Piyalarda başlayan iyimserliğin, reel sektöre de yansıması lazım.  Ben, reel sektörden gelen işaretleri henüz zayıf görüyorum. Fakat bu filizlenme devam ederse, Türkiye'nin de dinamik yapısıyla, yılın üçüncü çeyreğinde bu beklentinin yerine gelebileceğini düşünüyorum. Bankaların uyguladığı faiz, 2-3 puan düşebilir" dedi.

Faiz düşüşünün ise hemen tüketime yansımayabileceğini vurgulayan Eminsoy, "Faiz düşüşü, önceden tüketime çok çabuk yansıyordu. Şu anda faiz düşüşüyle sağlanacak finansmanın, biraz insanların borçluluk seviyesinin rahatlatılması, vadelerin uzatılması şeklinde kullanılacağını öngörüyorum. O nedenle tüketime hemen yansımayabilir" dedi.

Faiz düşüşü ile birlikte konuta talebin arttığını, faiz yükselince konut talebinin düştüğüne dikkat çeken Eminsoy, şuları söyledi:"Halbuki konut fiyatının, faizden daha önemli olması gerekir. Bu dönem o düzeltmeyi sağladı. Tüketicinin şimdi, konut fiyatına daha hassas davrandığını izliyoruz. Bu anlamda konut fiyatlarında daha normal seviyelere gelindiğini düşünüyorum. Belki değerinin biraz altına indi. Hemen eski seviyesine çıkmadı. Çıkması da biraz zaman alabilir. Çünkü elde birikmiş stoklar var. Stok eriyene kadar da fiyatların artması gecikebilir. Konut fiyatlarında yaklaşık bir yıl fiyat artışı beklememek lazım." (Radikal)

Konut fiyatları bir yıldan önce artmaz 
 
Konut sektöründe yaşanan durgunluk sürüyor. Ev hayali kuranlar fiyatların izleyeceği seyri merak ediyor. ING Bank Genel Müdürü Hakan Eminsoy, eldeki stoklar eriyinceye kadar konut fiyatlarının artmasının söz konusu olmayacağını söyledi. 
 
"Konut fiyatlarında bir yıl artış beklememek lazım." diyen Eminsoy, sermaye ve para piyasalarında başlayan iyimser havanın sürmesi halinde, konut kredilerinde faiz oranının yılın üçüncü çeyreğinde düşebileceğini söyledi.

İstanbul'da düzenlenen 1. Mortgage Zirvesi'nde değerlendirmelerde bulunan Hakan Eminsoy, Türkiye'de gelir düzeyine bağlı olarak konut kredisinde vade süresinin 7-8 yıl olarak tercih edildiğini söyledi. Yurtdışında vadenin 25 yıla kadar uzadığına dikkat çeken Eminsoy, "Bugünkü faiz oranları ve ekonomik koşullar nedeniyle vade kısa tutuluyor. Özellikle 7-8 yıllık bir vade tercih ediliyor. Gelecekte bu vadelerin uzaması, faiz oranlarının düşmesi ve fonlamanın artmasına bağlı." dedi. Son dönemde Merkez Bankası faiz oranlarını düşürmesine rağmen bankaların faiz düşürmesindeki gecikme nedenlerinden de bahseden Eminsoy, bankaların riskinin daha fazla olduğunu söyledi. MB faiz indiriminin çok kısa vadeli ve yüksek teminatlı olduğunu, bankaların uyguladıkları faiz oranlarının daha uzun vadeli ve teminatın daha zayıf olduğunu ifade eden Eminsoy, "O nedenle gecikmenin olması normaldir. Para piyasasındaki hareket, kısa sürede reel sektöre yansımayabilir. Ancak bu yansımadaki gecikmenin bir diğer nedeni, küçük işletmelerde yaşanan mali sıkıntıdan da kaynaklanıyor. Kredi riskleri yüksek seyrediyor. Yaşadığımız çalkantılı dönem, en çok küçük işletmeleri etkiledi. O nedenle bankaların faiz düşürmesi gecikiyor." açıklamasında bulundu. Bankaların bir yıl önce daha rahat koşullarla kredileri verirken, yaşanılan olumsuz tecrübeler sebebiyle daha titiz hareket etmeye başladığını söyleyen Eminsoy, faiz oranları düşse de bu titizliğin devam edeceğini kaydetti. Mortgage, Türkçe adıyla 'tutsat' ürününün, Türkiye'ye geç gelmesinden dolayı bazı eksikliklerinin giderilerek sunulduğunu belirten Eminsoy, Türkiye'de ev bedelinin, yüzde 75'i, 80'i kredilendirilirken, yurtdışında bu oranın yüzde 110'lara, hatta yüzde 120'lere kadar çıktığına işaret etti. Eminsoy'a göre Türkiye'de konut finansmanının yüzde 94'ünün TL üzerinden sağlanması hem kaynak açısından hem de faiz açısından daha az risk oluşmasını temin ediyor.

ING Bank yılın ilk 4,5 aylık döneminde, verdiği kredilerde, yüzde 6,3'lük bir büyüme sağladı. Bu büyümenin pazar paylarında yüzde 10'luk artış sağladığını ifade eden Eminsoy, "Bugün pazar payımız, sektörde yüzde 4,4'e çıkmıştır. Bu büyümemiz, bankacılık sektörünün, konut finansmanında binde 3 oranında daralma yaşadığı bir dönemde olmuştur. Biz, tutsata özel bir önem veriyoruz. Konut finansmanına özel bir organizasyon kurduk. Krize rağmen tutsat konusundaki yatırımımızı, desteğimizi değiştirmedik, değiştirmeyeceğiz de." dedi. (Zaman)


Geri Dön