19 / 04 / 2024

İnşaat sektöründe kuvvetli bir toparlanma yok!

İnşaat sektöründe kuvvetli bir toparlanma yok!

TCMB PPK toplantı özetinde, tüketici güven endekslerindeki zayıf seyrin ağustos ayı itibarıyla sürdüğü belirtilerek, inşaat sektörüne ilişkin göstergelerin inşaat faaliyetlerinde kuvvetli bir toparlanmaya işaret etmediği bildirildi.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, küresel piyasalardaki belirsizlikler ile güven endekslerindeki zayıf seyrin, büyüme görünümü ve istihdam üzerinde aşağı yönlü risk oluşturduğu belirtilerek, bu görünüm altında talep koşullarının enflasyondaki düşüşü destekleyeceğinin değerlendirildiği bildirildi.


Kurulun, 22 Eylül 2015 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, ağustos ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,4 arttığı, yıllık enflasyonun da 0,33 puan yükselerek yüzde 7,14 olduğu anımsatıldı.


Bu dönemde tüketici fiyatları üzerinde Türk lirasındaki (TL) birikimli değer kaybının etkilerinin izlendiği belirtilen özette, gıda grubu yıllık enflasyonunun bir önceki aya kıyasla yükseldiği, petrol fiyatlarındaki azalışın etkisiyle enerji grubu yıllık enflasyonundaki düşüş eğiliminin ise sürdüğü bildirildi.


Özette, temel mal ve hizmet gruplarında yıllık enflasyonun yukarı yönlü bir seyir izlediği kaydedilerek, bu doğrultuda çekirdek enflasyon göstergelerinin yıllık artış oranlarının da yükseldiği ifade edildi.


Mevsimsellikten arındırılmış göstergelerin ise enflasyonun ana eğiliminin yavaşlamakla birlikte yüksek seyrini sürdürdüğüne işaret ettiği belirtilen özette şu ifadelere yer verildi:


"Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon temmuz ayındaki yatay seyrin ardından ağustosta 0,46 puan artışla yüzde 9,71 oldu. Taze meyve ve sebze fiyatlarında son aylarda gözlenen düzeltme eğilimi meyve fiyatlarındaki artışlarla tersine döndü. Bunun yanında kırmızı et fiyatlarındaki yükseliş eğiliminin sürmesiyle yıllık enflasyon işlenmemiş gıda grubunda arttı. Buna karşılık, işlenmiş gıda grubunda yıllık enflasyon yavaşlama eğilimini sürdürmüş, ancak aylık fiyat artışı yüzde 0,83'le bir önceki ayın ardından bu dönemde de yüksek seyretti."


Özette, eylül ayına ilişkin öncü göstergelerin, taze meyve ve sebze fiyatları kaynaklı olarak işlenmemiş gıda yıllık enflasyonunun yükselebileceğine işaret ettiğine vurgu yapılarak, "Öte yandan, enerji fiyatları ağustosta yüzde 0,76 azalarak enflasyona olumlu katkısını sürdürdü. Bu grupta yıllık enflasyon petrol fiyatlarındaki düşüşün desteğiyle yüzde 1,26'ya geriledi" denildi.


- "TL'deki  birikimli değer kaybı, temel mal grubu fiyatlarını olumsuz etkilemektedi"

PPK Özetinde, hizmet grubu fiyatlarının ağustosta yüzde 1,14 arttığı ve grup yıllık enflasyonunun 0,24 puan yükselerek yüzde 8,65'e çıktığı hatırlatıldı.


Bu dönemde yıllık enflasyonun ulaştırma dışındaki tüm ana kalemlerde artış kaydederken, grup genelinde TL'deki değer kaybının yansımalarının izlendiği aktarılan özette, gıda fiyatları kaynaklı maliyet baskılarının sürmesiyle lokanta ve oteller grubunda fiyatların aylık yüzde 2,05 arttığı, böylelikle bu grupta son dokuz yılın en yüksek aylık enflasyonunun gerçekleştiği bildirildi.


Özette, diğer taraftan petrol fiyatlarının düşük seyrine istinaden ulaştırma hizmetleri yıllık enflasyonundaki yavaşlama eğiliminin devam ettiği belirtilerek, "Ulaştırma hizmetlerindeki bu görünüme karşılık diğer alt kalemlerdeki olumsuz gelişmelerin etkisiyle, ağustosta hizmet enflasyonu ana eğiliminde bozulma kaydedilmiştir" ifadesi kullanıldı.


Temel mal grubu yıllık enflasyonunun ağustos ayında 0,52 puanlık artışla yüzde 6,58'e yükseldiğine değinilen özette, şunlar kaydedildi:


"TL'deki  birikimli değer kaybı başta dayanıklı tüketim malları olmak üzere temel mal grubu fiyatlarını olumsuz etkilemektedir. Nitekim bu dönemde dayanıklı mal grubu fiyatları elektrikli ve elektriksiz aletler öncülüğünde yükseliş eğilimini sürdürdü ve grup yıllık enflasyonu yüzde 7,04 seviyesine ulaştı. Eylül ayına ilişkin göstergeler, dayanıklı tüketim malı fiyatları üzerinde döviz kuru etkilerinin sürdüğüne işaret etti.


Özetle, Para Politikası Kurulu enerji fiyatlarındaki gelişmelerin enflasyonu olumlu yönde etkilemeye devam ettiği, ancak döviz kuru hareketlerinin çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi geciktirdiği değerlendirmesinde bulundu."


- "Öncü göstergeler, üretimde ılımlı bir artışa işaret etmektedir"

PPK özetinde, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan milli gelir verilerine göre, 2015 yılı ikinci çeyreğinde Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yıllık bazda yüzde 3,8 arttığı anımsatıldı.


Bu dönemde nihai yurt içi talebin hem özel kesim hem de kamu kesimi kaynaklı arttığı belirtilen özette, özel kesim talebindeki artışın daha kuvvetli olduğunun dikkati çektiği ifade edildi.


Özette, ikinci çeyrekte yıllık büyümeye en yüksek katkıların sırasıyla özel tüketim ve özel yatırımlardan geldiğine işaret edilerek, şunlar kaydedildi:


"Bu dönemde yurt içi talepteki artışın sürmesi sonucu ithalat artış kaydederken dış talepteki zayıf seyre bağlı olarak ihracatta gözlenen gerilemeyle net ihracat yıllık büyümeye negatif katkı yapmaya devam etti. Sanayi üretimi temmuzda mevsimsellikten arındırılmış verilerle haziran ayına göre yüzde 1,5 gerileyerek ikinci çeyrek ortalamasının yüzde 0,9 altında gerçekleşti. Üretimde görülen bu gerilemede, hazirandaki yüksek oranlı artışın düzeltmesinin yanı sıra çalışılan fiili işgünü sayısının köprü günü gibi etkilerle azalmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Ağustos ayına ilişkin öncü göstergeler üretimde ılımlı bir artışa işaret etmektedir."


Harcama tarafına ilişkin verilerin, yılın ikinci yarısında yurt içi talebin ilk yarıya kıyasla daha ılımlı seyredebileceğine işaret ettiğine vurgu yapılan özette, "Temmuz ayında tüketim malları üretimi aylık bazda gerilerken tüketim malları ithalatı otomobil kaynaklı arttı. Otomobil satışlarında süregelen güçlü artış eğilimi temmuz-ağustos döneminde bir miktar yavaşladı. Beyaz eşya satışları temmuz-ağustos döneminde ikinci çeyreğe kıyasla sınırlı bir oranda geriledi" ifadeleri kullanıldı.


- "Büyüme kompozisyonunun net ihracat lehine değişeceği öngörülmektedir"

Özette, tüketici güven endekslerindeki zayıf seyrin ağustos ayı itibarıyla sürdüğü belirtilerek, inşaat sektörüne ilişkin göstergelerin inşaat faaliyetlerinde kuvvetli bir toparlanmaya işaret etmediği, firmaların gelecek dönem yatırımlarına ilişkin beklentilerinde belirgin bir toparlanma gözlenmediği bildirildi.


Yılın ilk yarısında ihracatın zayıf seyri ve tüketim talebinin artmaya devam etmesi nedeniyle, cari işlemler dengesindeki iyileşmenin duraksadığına işaret edilen özette, ağustos ve eylül ayına dair verilerin ithalat talebinde yavaşlamaya işaret ederken, ihracat siparişlerinde bir miktar toparlanma gözlendiği dile getirildi.


Özette, gelecek dönemde Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın da katkısıyla büyüme kompozisyonunun kademeli olarak net ihracat lehine değişeceğinin öngörüldüğü aktarılarak, "Kompozisyondaki bu değişimin ve petrol fiyatlarındaki düşük seviyelerin katkısıyla cari dengedeki iyileşme eğiliminin belirginleşmesi beklenmektedir" değerlendirmesi yapıldı.


Bu yılın haziran ayında tarım dışı istihdamın yatay seyrettiği, işgücüne katılım oranının ise artmaya devam ettiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:


"Böylelikle işsizlik oranlarında yükseliş gözlenmiştir. Bu dönemde hizmetler istihdamı artmaya devam ederken sanayi ve inşaat istihdamı sınırlı oranda azalmıştır. Sanayi üretimi ve anket göstergeleri, yılın ilk yarısında makul oranlarda artan sanayi sektörü istihdamının üçüncü çeyrekte tarım dışı istihdam artışına katkı vermeyebileceğine işaret etmektedir. Bu gelişme diğer öncü göstergelerle birlikte değerlendirildiğinde önümüzdeki dönemde istihdamda güçlü bir artış beklenmemektedir. İktisadi faaliyetin görünümü ve yatırım eğilimindeki zayıf gidişat istihdam üzerinde aşağı yönlü risk oluşturmaktadır."


Özette, mevcut göstergelerin gelecek dönemde yurt içi talebin ilk yarıya kıyasla daha ılımlı seyredebileceğine işaret ettiği vurgulanarak, "Küresel piyasalardaki belirsizliklerle güven endekslerindeki zayıf seyir büyüme görünümü ve istihdam üzerinde aşağı yönlü risk oluşturmaktadır. Bu görünüm altında, talep koşullarının enflasyondaki düşüşü destekleyeceği değerlendirilmektedir" denildi.


AA


Geri Dön