27 / 04 / 2024

İstanbul konutta farklı bir noktaya geldi!

İstanbul konutta farklı bir noktaya geldi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı'ndaki konuşmasında, Türkiye'nin, şehir nüfusunun 2. Dünya Savaşı sonrası hızla arttığı pek çok ülke gibi ciddi bir kentleşme sorunu yaşadığını söyledi.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konut bakımından İstanbul'un çok farklı bir noktaya geldiğini belirterek, "Zira göç alma noktasında önüne geçemiyorsunuz. Belediye başkanlığımda 'nakil ilmuhaberi verilmesi gerekir.' dediğimde kıyamet kopardılar. Eğer biz o zaman nakil il muhaberini kabul ettirebilseydik, bugün İstanbul 15 milyona kesinlikle ulaşmazdı. O zaman nüfus 8 milyondu ama şimdi neredeyse katladı." dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, şehir nüfusunun 2. Dünya Savaşı sonrası hızla arttığı pek çok ülke gibi ciddi bir kentleşme sorunu yaşadığını, İstanbul, Ankara,  İzmir  gibi nüfusu hızla artan şehirlerin çevrelerini saran, adeta bulduğu her boşlukta yayılan imarsız yapıların, dönemin plansızlığının, projesizliğinin vizyonsuzluğunun bir ürünü olduğunu söyledi.


Kimsenin bu imarsız yapıları yapan, zor şartlarda hayata tutunma mücadalesi veren insanları suçlamaya hakkı olmadığını belirten Erdoğan, sorgulanması gerekenin, bu insanları sağlıklı konut hakkından mahrum bırakan, bunun için üzerlerine düşenleri yapmayan dönemin yöneticileri olduğunu ifade etti.


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde, şehrin neredeyse dörtte üçünün imar tekniği anlamında kaçak olduğunu anlatan Erdoğan, çıktığı televizyon programlarında İstanbul'un gerçeğini bir bir anlattığını ancak kendi sırça köşklerinde milletin ne durumda yaşadığından, hangi sıkıntılarla mücadele ettiğinden bihaber olanlar için bunların alışıldık ifadeler olmadığını dile getirdi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 yılından beri Belediye Başkanı, Başbakan ve  Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'nin diğer vilayetleriyle birlikte, İstanbul'un da sorunlarını çözmenin mücadelesini verdiklerini aktararak, şöyle konuştu:


"İstanbul'un eski silüeti ile yenisi arasındaki farkı bu şehirde yaşayanlar çok iyi bilirler. Elbette hala çözülememiş İstanbulumuzda çok sıkıntılar var. Nitekim bunları her fırsatta dile getiriyor, serzenişlerimizi, rahatsızlıklarımı ifade ediyorum. Ama özellikle konut bakımından İstanbul gerçekten çok farklı bir noktaya geldi. Zira göç alma noktasında önüne geçemiyorsunuz. Belediye Başkanlığımda nakil ilmuhaberi verilmesi gerekir dediğimde kıyamet kopardılar. Eğer biz o zaman nakil ilmuhaberini kabul ettirebilseydik, bugün İstanbul 15 milyona kesinlikle ulaşmazdı. O zaman nüfus 8 milyondu ama şimdi neredeyse katladı."


Afetlere hazırlık kapsamında yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının ardından, biraz daha mesafe katedilmiş olunacağını belirten Erdoğan, "Kentsel dönüşüm için 5 Ekim 2012 tarihinde Esenler Havaalanı Mahallesi'nde ilk kazmayı vurmuştuk. Bu mahalledeki ilk çalışmalar tamamlandı. İnşallah önümüzdeki ay hak sahiplerine anahtarları teslim edilecek. Bu bölgede 2 bin 373 konut ve 55 iş yeri yapıldı. Böylece kentsel dönüşümü, bir proje, bir hayal olmaktan çıkartıp, fiilen gerçeğe dönüştürmüş oluyoruz."


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de yıkılıp yeniden yapılması gereken 6 milyondan fazla konut olduğunu, şu ana kadar 48 ilde, 179 alanın riskli bölge ilan edilerek, kentsel dönüşüm kapsamına alındığını, 21 ilde 37 bin 782 dekar büyüklüğünde bir yerin rezerv yapı alanı olarak tespit edildiğini söyledi.


Çevre ve Şehirilik Bakanlığı yanında valiliklerin, belediyelerin de riskli binaların tespitinde görev aldığını anlatan Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl sonu itibariyle yaklaşık 93 bin binanın 312 bin bağımsız biriminde riskli yapı tespiti gerçekleştirildi. Korkunç bir şey. Kentsel dönüşüm uygulamaları için kira yardımları dahil bugüne kadar kullanılan kaynak 2 milyar lirayı buldu" diye konuştu.


Amaçlarının yuva yıkmak değil, tam tersine vatandaşları güvenli ve huzurlu yuvalara kavuşturmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla kentsel dönüşüm çalışmalarının hedefledikleri sonuca ulaşacağına inandığını dile getirdi.


-"Senin işin yapmak mı, yıkmak mı?"


Yapmak için mücadele ederken, birilerinin yıkmanın, tahrip etmenin peşinde olduğunu anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Bakıyorsunuz oda. İşi gücü aslında plan, proje, bunlarla uğraşması lazım. Nerede kentsel dönüşümle ilgili bir adım atacaksanız, bu malum oda işi hemen yargıya götürür. Senin işin ne? Senin işin yapmak mı, yıkmak mı? Senin işin bu şehri daha güzel hale getirmenin alt yapısına katkıda bulunmak mı? Her yerde işi, gücü bu. Netice alıyor mu? Almıyor ama ne yapıyor? Bize süre kaybettiriyor. Biz sıçramak, hızla mesafe almak durumundayız. Bu şehir, dünyanın en güzellerinden bir tanesi, güzelliğine güzellik katmamız lazım."


Aynı şekilde aynı kafadaki terör örgütünün, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki çeşitli ilçelerde, temmuz ayından bu yana insanlık ve ahlak dışı yöntemlerle vatandaşları mağdur ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:


"Bölgedeki belediyeler de halka hizmet için kullanması için araç ve makineleri teröristlerin emrine vererek, bu zulme destek oldu. Çukurlar, kanallar ama bunlar atık su kanalı, içme suyu kanalı, yağmur suyu kanalı, doğalgaz hatlarının döşenmesi ve elektrik şebekesi için değil. Buraya güvenlik güçleri girmesin diye açılan kanallar. Sokaklara, binalara, kazılan çukurlara döşenen bombalar ve yaşanan çatışmalar yüzünden bölgede ciddi bir tahribat ortaya çıktı. Güvenlik güçlerimiz, teröristleri birer birer etkisiz hale getiriyor. Tabii ilçelerimizin böyle harap halde kalmasına rıza göstermedik."


-"Suçun varsa yargılanacaksın kardeşim"


Salondaki gençlerin "Mecliste katil istemiyoruz" diye slogan atması üzerine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"İşte onun için dokunulmazlıkların kaldırılmasını gündeme getiriyoruz. Dokunulmazlıkların kaldırılması deyince, 'milletekillerine dokunulmazlık kalksın' gibi bir şey anlıyorlar. İşin aslı bu değil. Kimin fezlekesi varsa, o fezlekeyle ilgili sürecin hemen yargıya taşınması anlamındadır bu. Suçun varsa yargılanacaksın kardeşim. Ben senin milletvekilliğinin bitmesini nasıl beklerim ya. Bu kadar olaylar olacak, sen terör örgütüne silah taşıyacaksın arabanla, tabutlarla silah taşıyacaksın... Ondan sonra e hani 'kalksın' diyordun da şimdi ne oldu? Niye geri vitese taktın? Ana muhalefet  şu anda ipe un seriyor, diğerleri ipe un seriyor. Niye seriyorsunuz? Bakın 550 fezleke var. Herhalde burası parlamento fezlekeleri takip bürosu değil. Bir an önce bu işin halledilmesi gerekir ve halledildikten sonra da suçlu olan bedelini öder. Burada siyaset bana göre bu fezlekelerin önünde bariyer oluşturmamalıdır, bu işin önü açılmalıdır. Nereye? Yargıya. Yargı gereğini yapsın."


Teröristlerden temizlenen ilçelerde imar çalışmalarının başladığını aktaran Erdoğan, Diyarbakır Suriçi'nin Başbakanlığı döneminde de bir hayali olduğunu, 2011 seçimlerinde Suriçi ve Dicle için bir proje hazırlattığını söyledi.


- "Algı operasyonunu bu millete düşman olanların eline vermemeliyiz"


Bu iki projeyi uygulamaya karar verdiklerini anlatan Erdoğan, yurt dışından gelen ziyaretçilerin burada nasıl bir medeniyet ve kültür alt yapısı olduğunu göstermek istediklerini ifade etti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi geliyor ya bazı malum Batılı medya unsurları. Geldikleri zaman 'sokak sokak dolaşıp, nerede aykırı yerler varsa oraları çekelim, ondan sonra da dünyaya bunun reklamını yapalım'. Dertleri bu. Bizim de bunun tersini yapmamız lazım. Algı operasyonunu bu millete düşman olanların eline vermemeliyiz. Bunun çalışmasını yapmamız lazım" diye konuştu.


Suriçi'nin, 1988 yılında kentsel SİT alanı olarak ilan edildiğini, 2001 yılında tarihi surları kapsayan bir koruma alanının da oluşturulduğunu belirten Erdoğan, ancak bu planlanan uygulama için atılan adımların yapılamadığını kaydetti.


Bu bölgeyle ilgili ilk adımları 2012 yılında attıklarını, imar planları ve riskli alan kararları alınan bu bölgede hem belediyeden kaynaklanan sorunlar hem de terör ortamı nedeniyle somut ilerlemenin sağlanamadığını anlatan Erdoğan, "Artık bu konuda daha kararlı ve hızlı bir sürecin içine girildi. İnşallah hem Sur'u tarihi kimliğine uygun bir görünüme kavuşturacak hem de bölgede yaşayan vatandaşlarımızı, güven ve huzur içinde hayatlarını sürdürecekleri konutların sahibi yapacağız" dedi.


Silopi'de operasyonlar bittikten sonra yapılan tespitlerde, 27 binanın yıkıldığının, 342 binanın ağır, 6 bin 370 binanın da az hasarlı olduğunun tespit edildiğini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


"Ağır hasarlı yapıların yıkımı için 243 tebligat ilgili kişilere ulaştırıldı. Yıkılan konutların yerlerine yenisinin yapılmasıyla ilgili ilk 280 konutluk projenin hazırlıkları hızla devam ediyor. Cizre'nin 74 binanın yıkıldığı, bin 156 binanın ağır hasarlı, 6 bin 635 binanın da az hasarlı olduğu tespit edildi. 14 ağır hasarlı bina yıkıldı, diğerleriyle ilgili tebligatlar sürüyor. Operasyonların sürdüğü ilçelerde de benzer uygulamalara gidilerek, kentsel dönüşüm yoluyla bu şehirlerimizin sadece teröristlerden değil, onlara rahat hareket etme imkanı sağlayan olumsuz şartlardan da temizlenmesi sağlanacaktır.


Devletin görevi sadece yapıları değil, aynı zamanda gönülleri de imar etmektir. Vatandaşlarımızın devletine olan güven, bağlılık ve inançlarını güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Devlet yönetiminin gerektirdiği sorumluluk ve ciddiyetle bu meseleyi takip edecek ve inşallah neticelendireceğiz. Benim arzum şudur; Cumhurun başı olarak ben diyorum ki burada ağır, orta, az hasarlı hiç bunları dinlemeden sadece tarihi eserleri bir kenara koyarak diğerlerinin tamamını yıkmalıyız. Buraların bir defa alt yapısı diye bir şey yok. Buralardaki belediyeler, malum anlayışın temsilcisi olan belediyeler, alt yapı diye bir şey yapmadılar. Buraları bilen birisiyim, bütün pislik sokakta, caddede akar. Çünkü ne atık su kanalı, ne yağmur kanalı suyu ne de diğer kanalları görürsünüz."


- "Buralara yeni bir kimlik kazandırmak hükümetimizin en büyük başarısı olacaktır"


Hakkari'nin yerinin değiştirilmesi teklifini hatırlatan Erdoğan, "Hakkari şehri, Yüksekova olarak değişsin. Çünkü Hakkari, topoğrafik yapı olarak, bir şehir yapısında değil. Orayı nasıl şehir yapmışlar anlamak mümkün değil. Fakat Yüksekova topoğrafik yapı itibariyle şehir olmaya aday, çok daha güzel bir yer. Bir defa tümen orada, havalimanını da yaptık. Bu yapı itibariyle bir de kaçakçılığın en yoğun olduğu bölge de orası. Bütün bunları hem engelleme hem de huzurlu bir şehir inşa etme noktasında Yüksekova çok isabetli bir adım olacaktır ve hükümetimizde de şu anda bu karar oluşmuştur." diye konuştu.


Cizre'nin de tarihi itibariyle zaten şehir olduğunu ifade eden Erdoğan, "Aslında yeni kazanacağı bir hak değil bu. Cizre'nin hakkıydı bu, elinden alındı, bu hakkın iadesi gerekir. Cizre'nin yeniden şehir olması gerekir. Şırnak'a gidenleriniz var mı bilmiyorum ama Şırnak'a şehir demek mümkün değil. O da Hakkari'nin adeta bir değişik durumu. Fakat Cizre öyle değil. Cizre hakikaten şehir olarak tarih, kültür, medeniyet olarak ev sahipliği yapmış bir yer. Orada da biliyorsunuz Şerafettin Elçi Havalimanı'nı inşa ettik. Süratle dönüşümü yapabileceğimiz bir yer. Orayı da bu teröristler mahvettiler. Yüksekova'yı da aynı şekilde. Bu adımları atmak suretiyle buralara yeni bir kimlik, yeni bir kişilik kazandırmak hükümetimizin en büyük başarısı olacaktır."


İnsanoğlu için barınma ihtiyacının, temel ihtiyaçlar listesinin ilk sıralarında yer aldığını belirten Erdoğan, "Açıkçası benim gönlüm, hiç bir vatandaşımın, doğru dürüst alt yapısı olmayan, insani ihtiyaçlarının pek çoğunu karşılayamayan ve imar noktasında yapı itibariyle imar durumu müsait olmayan yerlerde yaşamasına gönlüm el vermiyor" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geçmişte hem yeterli imarlı alanının olmayışı hem de merkezi yerlere yönelik aşırı talepten dolayı yüksek bina ihtiyacı makul görülebilirdi. Artık dikey yapılaşmadan yatay yapılaşmaya geçmemizin zamanı gelmiştir. Mesela Kanal İstanbul'un çevresinde, ben arkadaşlarıma da söyledim, 'Kesinlikle dikey mimariye müsaade edilmemelidir." dedi.


Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı'nda konuşan Erdoğan, artık refah seviyesinin artmasına paralel olarak insanların şehirlerden beklentilerin giderek değiştiğini ifade etti. 


Erdoğan, "İşte 20 yıl önce sadece başını sokacak bir eve razı olan vatandaşımız işte bugün bu dediğim tüm imkanlardan istifade etmeyi bekliyor. Okul, sosyal tesis, çok daha yüksek standartların arayışı içerisinde olan adımlar bunlar. Bunların da süratle yapımı gerekiyor." diyerek, gerek yeni geliştirilen projelerin, gerekse kentsel dönüşümle ortaya çıkan hayat alanlarının her şeyden önce insan odaklı olması gerektiğini söyledi. 


Geçmişte hem yeterli imarlı alanın olmayışı hem de merkezi yerlere yönelik aşırı talepten dolayı yüksek bina ihtiyacının makul görülebileceğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:


"Artık dikey yapılaşmadan yatay yapılaşmaya geçmemizin zamanı gelmiştir. Mesela Kanal İstanbul'un çevresinde ben arkadaşlarıma da söyledim, 'Kesinlikle dikey mimariye Kanal İstanbul'un çevresinde müsaade edilmemelidir' diyorum. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanım da burada, bunu ben Ulaştırma Bakanım ile de ayrıca konuştum ki o Kanal İstanbul'a ayrı bir hava, ayrı bir güzellik katacaktır diye düşünüyorum. Ankara'da, İstanbul'da, hatta diğer şehirlerimizde bu istikamette atılması gerekli adımları görüyorum. Şehir merkezlerinden onlarca kilometre uzakta oldukça da geniş, boş alanların ortasında 30 katlı, 40 katlı binalar yükseliyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil."


- "Akıllı şehir yüksek bina demek değildir"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirden bu kadar uzağa gidildiğinde insanların toprakla, yeşille, çevreyle daha yakın ilişki içinde olması gerektiğini anlatarak, buna imkan da olduğunu vurguladı.


"Akıllı şehir herhalde yüksek bina demek değildir. Diğer taraftan yeni şehircilik projelerinde yaya öncelikli planlamalar yapılması gerektiğini düşünüyorum." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:


"Şu andaki şehir merkezlerimiz binaların ve araçların öylesine istilasına uğramış bulunuyor ki adeta insana yer kalmamış vaziyette. Böyle bir durum var. Kimi zaman kaldırımlar gibi yayaların kullanımına tahsis edilen alanların dahi otobüsler tarafından işgal edildiğini görüyoruz. Böyle şey olur mu? Yayaya, yaya kaldırımında ayrılan yer yok. Aslolan ne? Aslolan insan. İnsana imkan hazırlayacağız. Yaya yollarıyla, bisiklet yollarıyla... Mesela bir örnek, İstanbulumuzun bisiklet yolları adeta yok, sıfır. Mesela Konya öyle değil. Konya'nın bisiklet yolları gayet başarılı, var."


Erdoğan, engelli dostu dizaynıyla, insan öncelikli şehirler inşa etmenin çabası içerisinde olunması gerektiğini aktararak, "Engelli dostu şehirler kurmakta ne yazık ki geriyiz. Bunu da kabul etmemiz lazım. Bunun da adımlarını atmamız lazım." ifadelerini kullandı.


- "Şehirleri yenilerken, tarihe de sahip çıkmalıyız"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehirleri yenilerken, akıllandırırken, tarihe de sıkı sıkıya sahip çıkılması isteyerek, özellikle kadim şehirlerin, İstanbul, Ankara, Bursa, Gaziantep gibi şehirlerin korunması gerektiğine işaret etti. 


"Sadece korumak yetmez, bu şehirlerin temel mimari özelliklerini yeni eserlerde de yaşatmalıyız" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Bakınız, özellikle Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım döneminde bizzat ilgilenme imkanı bulduğum tüm projelerin Selçuklu ve Osmanlı mimarisine uygun olarak tasarlanması için ısrarcı olmuşumdur. Şu anda çalışmalarımı yürüttüğüm Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bunun en güzel örneklerinden biridir. Orada üç temel esas vardır. Selçuklu vardır, Osmanlı vardır ve akıllı mimari vardır. Modern mimari vardır. Üçü de orada vardır. Şimdi yabancılar geldiği zaman kendileri söylüyor ben daha söylemeden, 'Siz bunu galiba tarihinize uygun olarak yaptınız.' diyor. Nereden anladın diyorum, 'İçeride şöyle bir baktığım zaman, buralarda görüyorum bunu' diyor. Şimdi mesele, esere o ruhu vermektir ve eserler müessirleri ile değerlidir. Bunu böyle bilmemiz lazım."


- "Maryland'daki cami ve kültür merkezi, örnek olarak yerini aldı"


Bir Süleymaniye'ye, Selimiye'ye bakıldığında Mimar Sinan'ın görüldüğünü ifade eden Erdoğan, bunun yaygınlaştırılması gerektiğini aktardı. 


Erdoğan, okullar ve adalet sarayları başta olmak üzere hastane gibi yerlerde yürütülen projelerde de bu hassasiyetin gözetilmesi için çaba gösterdiğini, göstermeye de devam edeceğini belirterek, konuşmasını şöyle tamamladı:


"Osmanlı cami mimarisi, kervansaraylar, bu alanda ulaştığımız en üst inceliği ve zevki ifade ediyor. İşte Balkanlar'a gidin oralarda da kervan saraylarda, köprülerde hep bunu görürsünüz. Mimar Sinan'ın zirvesini oluşturduğu bu tarza sahip çıkmalıyız. Bunun için gerek İstanbul'da, gerekse diğer şehirlerimizde yapılan camilerin sadece görüntü olarak değil, ruhlarıyla da Osmanlı, Selçuklu mimarisini yansıtmasını arzu ediyorum ama bunun yanında modern mimariyle de gerçekten o farklılığı ortaya koyabilecek eserler inşa etmelerini teşvik ediyorlar. Geçtiğimiz haftalarda Amerika'da Maryland'da açılışını yaptığımız cami ve kültür merkezi aslında bu ikisini de içinde bulunduran bir mimari anlayışla, en güzel bir eser olarak, örnek olarak orada yerini aldı. Bu merkez, her yönüyle gerçekten örnek alınacak, gurur duyulacak, iftihar edilecek bir eser oldu. İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye bu ilkeler çerçevesinde çok daha güzel, çok daha tarihiyle barışık, teknolojinin imkanlarından çok daha fazla faydalanan yerleşim yerlerine kavuşacaktır. Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayının bu doğrultuda yapılan çalışmalara ışık tutmasını, ilham vermesini doğrusunu temenni ediyorum."


AA


Haber Sabah Gazetesi'nde şöyle yer aldı


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ‘çılgın projesi’ Kanal İstanbul ile ilgili son noktayı koydu. “Olur mu canım, diyenler çıktı. Kanal İstanbul olacak. Kim ne derse desinm Kanal İstanbul’u yapacağız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SABAH'ın Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği Kentsel Dönüşüm ve Akıllı Şehirler Kurultayı'nda konuştu. TOKİ'nin 2002 sonuna kadar sadece 43 bin konut yapmışken, şu anda 710 bin konuta ulaştığını belirten Erdoğan şunları söyledi:


"O zaman hedefimizi 500 bin demiştim. Herkes buna istihza ile yaklaşmıştı. 'Hadi canım sen de, nasıl yapacaksın' demişlerdi. 500 bini hamdolsun aştık. Şimdi 2023'e kadar ikinci bir 500 bin hedefi var. Şimdi bu hedefi de aştık ve toplamda inşallah diyoruz ki bir milyon değil, bir milyon 200 binlik bir rakama doğru gidelim. Çünkü Kanal İstanbul var. Yapıldığı anda Kanal İstanbul'un her iki tarafında gerçekten İstanbul'un şanına yakışır konutlarla Kanal İstanbul'un farklılık arz etmesi gerekiyor. Buna da hep 'Olur mu canım' diyenler çıktı. Kanal İstanbul olacak. Kanal İstanbul'u yapacağız. Kim ne derse desin yapacağız.


YATAY MİMARİ VURGUSU: Artık dikey yapılaşmadan yatay yapılaşmaya geçmemizin zamanı gelmiştir. Mesela Kanal İstanbul'un çevresinde ben arkadaşlarıma da söyledim, 'Kesinlikle dikey mimariye Kanal İstanbul'un çevresinde müsaade edilmemelidir' diyorum. Şu anda Çevre ve Şehircilik Bakanım da burada, bunu ben Ulaştırma Bakanım ile de ayrıca konuştum ki o Kanal İstanbul'a ayrı bir hava, ayrı bir güzellik katacaktır diye düşünüyorum. Ankara'da, İstanbul'da, hatta diğer şehirlerimizde bu istikamette atılması gerekli adımları görüyorum. Şehir merkezlerinden onlarca kilometre uzakta oldukça da geniş, boş alanların ortasında 30 katlı, 40 katlı binalar yükseliyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Akıllı şehir herhalde yüksek bina demek değildir.


 YAYA VE BİSİKLET YOLU YOK: Şehir merkezlerimiz binaların ve araçların öylesine istilasına uğramış bulunuyor ki adeta insana yer kalmamış vaziyette. Aslolan insan. İnsana imkân hazırlayacağız. Yaya yollarıyla, bisiklet yollarıyla... Mesela İstanbulumuzun bisiklet yolları adeta yok, sıfır.


Gazetemizin düzenlediği kurultayda, Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanı seçildiği günün ertesinde çıkan SABAH gazetesinin "Milletin adamı yüzde 52 ile Çankaya'da, Başkanımızı Seçtik" manşetinin bulunduğu birinci sayfayı hediye etti.


MARMARAY'A DA 'BİTMEZ' DEDİLER


Daha önce  Marmaray  projesi için de 'yapılamaz' dendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul'da hayata geçen çılgın projelere vurgu yaptı: Aynı şekilde Marmaray. 'Yok canım yapılamaz.' Olacak dedik, bitirdik ve işte bakın yaklaşık üç yıl oldu. Şu anda Marmaray'dan geçen insanların sayısı 130 milyona ulaştı. Vaka bu. Şimdi bu yılsonuna kadar inşallah Avrasya Tüneli bitiyor ve açılacak. Raylı sistemle İstanbullu ve dünyalı buradan geçti. Şimdi de araçlarıyla geçecekler. Ahırkapı'dan, Haydarpaşa Lisesi'nin arkasındaki bölümden çıkacaklar. Şimdi burada inşallah yakalıyoruz. Bütün bunlar niye? İstanbul'un ulaşımı daha rahat olsun. Yavuz Sultan Köprüsü inşallah onu da 26 Ağustos'ta yetiştirmeye çalışıyoruz. 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü açıldığı anda, ağır vasıtalar artık birinci ve ikinci köprüden geçemeyecek, onların hepsi oralara pas edilecek, oradan geçecekler ve böylece İstanbul ulaşımında bir rahatlama meydana gelmiş olacak.


TARİHE SAHİP ÇIKMALIYIZ


Cumhurbaşkanı Erdoğan inşaat sektörü temsilcilerine 'tarihi yapı' vurgusu yaptı: Bizzat ilgilenme imkânı bulduğum tüm projelerin Selçuklu ve Osmanlı mimarisine uygun tasarlanması için ısrarcı olmuşumdur. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bunun en güzel örneklerinden biridir. Orada üç temel esas vardır. Selçuklu vardır, Osmanlı vardır ve akıllı mimari vardır.


BAŞKANLARA OTOPARK TALİMATI


Artık refah ülkesi bir Türkiye var. Bir daireye eskiden bir araç hesap edilirdi artık bir araç değil, iki, üç araç hesabı yapılıyor. Belediye başkanlarına sesleniyorum; evin altına sığdıramıyorsan o zaman o mahallenin kat otoparklarının olması lazım. Kendi arazilerinden feragat edeceksin kat otoparkı yapacaksın. Mahalleli aracını oraya götürecek.


6 MİLYON KONUT YIKILACAK


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de yıkılıp yeniden yapılması gereken 6 milyondan fazla konut olduğunu, şu ana kadar 48 ilde, 179 alanın riskli bölge ilan edilerek, kentsel dönüşüm kapsamına alındığını açıkladı. Kentsel dönüşüm uygulamaları için kira yardımları dahil bugüne kadar kullanılan kaynağın 2 milyar lirayı bulduğunu açıkladı.


ŞEHİRCİLİK İÇİN BÜYÜK BULUŞMA


SABAH gazetesinin düzenlediği Kentsel dönüşüm ve Akıllı Şehircilik Kurultayı'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş,  TOKİ  Başkanı Mehmet Ergün Turan, Turkuvaz Medya Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak, SABAH Başyazarı Mehmet Barlas ile gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda işadamı katıldı.


Sabah



Geri Dön