26 / 04 / 2024

İstanbulun her semti bir yazarı hatırlatır!

İstanbulun her semti bir yazarı hatırlatır!

Beykoz, Ahmed Mithat Efendinin semtidir. İncirköy, Abdülhak Hamidi, Kandilli ise Ziya Paşanın gençliğini hatırlatır. Burgazada denince de akla Sait Faik Abasıyanık gelir



İstanbul var olduğu sürece üzerine yazılan şiirler, şarkılar, kitaplar hiç eksik olmaz, ona aşık olan yazar ve şairler de... İşte bu yüzden İstanbul, yazar-çizer takımının tartışılmaz mekânıdır. İstanbulun aşığı çoktur ama Yahya Kemal, Ahmed Hamdi Tanpınar ve Abdülhak Şinasi gibileri İstanbula gerçekten vurgundur. Yahya Kemal bir sevgiliye şiir söyler gibi İstanbulu anar. Ama Abdülhak Şinasi, İstanbulu yalnız sevmekle kalmaz, sevgilisinin sadece yüzünü, boyunu, posunu değil, her şeyini seven bir aşık gibi onunla meşgul olur. Beykoz, Ahmed Mithat Efendinin semtidir. İncirköy, Abdülhak Hamidi, Kandilli ise Ziya Paşanın gençliğini hatırlatır.

Halid Ziya Uşaklıgil, o zaman ki adı Ayastafanos olan Yeşilköyde ikamet eder. Fuad Köprülü ise Kumkapıda denize nazır, içinde büyük bir kütüphanenin bulunduğu evinde İstanbulun tadını çıkarır. Şair Nigâr Hanım, Osmanbeyde ince, daracık, yüksek kâgir, sefertasına benzeyen bir evde yaşar. Abdülhak Hamid, muhtelif yerlerde oturur, bir türlü mekân edinemez, son yıllarına doğru Maçka Palasta ölür.

KİRASINI BİLE ÖDEYEMEDİ
Keçecizâde Fuad Paşa, buna da muvaffak olamaz. Kirasını veremediği için yuvasından olur ve küçük bir hanın kapıcı odasında bakımsızlık içinde ölür gider. Üstad Necip Fazıl Kısakürek ise bir dönem Beylerbeyinde oturur. İzzet Molla, Üsküdardaki sarayını o kadar beğenir ki, Bu saray tekke olsa, beni de oranın şeyhi tayin etseler, başka bir şey istemem demekten kendini alamaz.
Yazar-çizer takımının en yoğun olduğu yerlerden biri de Kadıköy civarıdır. Kadıköyde Altıyol ağzında bir ihtiyar matmazelin pansiyon olarak işlettiği evinde bir süre Cenap Şehabeddin, Hüseyin Suad ve Halid Fahri Ozansoy yaşar. İstanbulda sıkça yer değiştiren yazarların başında yer alan Ahmet Rasim de bir dönem Kadıköyde ikamet eder. Rıza Tevfik de ihtiyarlığında Kadıköyü tercih edenler arasındadır. Ahmed Haşim de Kadıköyü mekân tutar.

KADIKÖYÜN SAKİNLERİ
İstanbulun adaları içinde tabiî ki en rağbet göreni Büyükadadır. Recaizâde Ekrem, Ruşen Efref Ünaydın, Ziya Gökalp, Ahmed Refik ve gezgin yazarlardan Ahmet Rasim de Büyükadada ömürlerini geçirir ama en şık ev ise Reşat Nuri Güntekine aittir ki bu evi Çalıkuşunun telif hakkı ile aldığı söylenir. Heybeliada, Hüseyin Rahmi Gürpınarnin yatağıdır, Burgazada denince de akla Sait Faik Abasıyanık gelir.

EŞYALARI VE KİTAPLARI SERGİLENİYOR
Hüseyin Rahmi Gürpınarın 1912-1944 yılları arasında yaşadığı Heybeliadadaki evinde kendi yaptığı el işlerinin de bulunduğu eşyalar ve kitaplar sergileniyor.

ÖLENE KADAR ANNESİYLE YAŞADI
Hiç evlenmeyen, hayatının sonuna kadar annesi ile birlikte yaşayan Sait Faik Abasıyanıkın Burgazadadaki evi, 1964 yılında müzeye dönüştürüldü.

GEZGİN YAZAR
Yahya Kemal Beyatlı, bir süre Kıbrıslılar yalısında kalır, daha sonra Kadıköy Altıyolda bir evde oda tutar, oradan da Ayazpaşadaki Park Otele geçer. Yer değiştirmeyi çok seven Yahya Kemal, dört beş çantası, sekiz on kitabıyla, bastonunu ve şapkasını aldı mı, mahalle değiştirmekten
çekinmez.

Tolga Uslubaş /Türkiye


Geri Dön