25 / 04 / 2024

Kapalıçarşı’daki perakende sistemi Çin’deki ile aynı!

Kapalıçarşı’daki perakende sistemi Çin’deki ile aynı!

alibaba.com’un eski Başkan Yardımcısı Porter Erisman, “Kapalıçarşı’daki sistem Çin’deki perakende sistemi ile aynı. Ürünler için satıcı ile yüz yüze pazarlık yapıyorsunuz. Siz de markaları sıfırdan oluşturarak e-ticarete başlayabilirsiniz” dedi.



Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından Ekonomi Bakanlığı desteğiyle İzmir'de düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası'nın ikinci gününe alibaba.com damga vurdu.  İzmir  Kalkınma Ajansı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteğinin yanında Arçelik, Türk Ekonomi Bankası ve Türk Hava Yolları'nın sponsorluğunda gerçekleşen Türkiye İnovasyon Haftası'na, dünyanın en büyük e-ticaret sitelerinden Çin merkezli alibaba.com'un eski Başkan Yardımcısı Porter Erisman konuk oldu.


Gençler, akademisyenler ve iş dünyasının büyük ilgi gösterdiği etkinlikte konferans veren Erisman, Türkiye'nin dünyaca ünlü tarihi miraslarından olan Kapalıçarşı'nın e-ticarete girmesi yönünde tavsiyelerde bulundu. Milliyet'te yer alan habere göre Erisman konuşmasına, çılgın bir girişimci olan Çinli Jack Ma'nın bir apartman dairesinde başlayıp, zamanla dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinden birine dönüştürdüğü alibaba.com şirketinin kuruluş hikayesini anlatarak başladı.


Erisman, “Jack Ma bir İngilizce öğretmeniydi. Hiç yurtdışında yaşamadı. İş deneyimi yoktu. Ama muazzam bir küresel şirket kurdu. Çin'deki üç zengin kişiden biri oldu. Kurucusu olduğu alibaba.com'un dünkü değeri 180 milyar dolardı. Öyle bir pazar oluşturdu ki amazon.com ve ebay.com'un ikisinden daha fazla ürün satıyor. Çin'de 11 Kasım'da kutlanan Bekarlar Günü'nde geçen yıl 14,3 milyar dolarlık ürün satışı yaptılar" diye konuştu.


"Dünyada çok şey değişecek"


Alibaba.com'un elde ettiği başarıda Ma'nın güçlü kişiliği kadar ihtiyaca yönelik doğru adımları atmasının etkili olduğunu da söyleyen Erisman, şöyle konuştu:


“Jack Ma 1999 yılında şirketi kurarken, dünyada amazon.com ve ebay.com egemenliği hakimdi. Herkes dünyaya hangi şirketin hakim olacağını tartışıyordu. Jack Ma, apartman dairesine bir avuç arkadaşını çağırdı ve onlara 'Gelecek 5-10 yılda dünyada çok şey değişecek. Yüksek teknoloji şirketi değiliz, başarılı olamayız, Amerikalılar çok güçlü bir donanıma sahip diye düşünebilirsiniz. Fakat biz Çinlilerin beyinleri de çok iyi. Amerikalılar kadar iyi beynimiz var.


Cesaret edebiliriz. İyi bir ekiple ne yapacağımızı bilirsek bizi kimse yenemez. Hükümet kuruluşlarının da desteğini de alabiliriz, çünkü yenilikçiyiz. Internet bir balon. Ama asla patlamayacak bir balon. Çok çalışarak bir bedel ödeyeceğiz ama başarılı olabiliriz' dedi. Kafası karışmış bir grup arkadaşını işte bu sözlerle teşvik etti. Jack Ma, aynı zamanda girişimcileri de çok iyi anladı, insanları kontrol etmek yerine onları teşvik etti. 'Alibaba.com'a gelin, neyi istediğinizi söyleyin, güç sizde' dedi. Ve başarılı oldu. Çin gibi yüz yüze iletişim kuran bir toplumda ticareti çevrimiçi hale getirdi. Güvenli bir iletişim ağı oluşturdu. İnsanlar birbirini tanıyor ve fiyat pazarlığı yapabiliyor."


Markaları oluşturup başlayın


Türkiye'nin dünyaca ünlü kültür miraslarından Kapalıçarşı'nın, Çin'deki küçük dükkanlara çok benzer bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Erisman, alibaba.com'un da böyle bir girişimden doğduğunu, bunun için sadece insan beyni, bilgisayar ve internet bağlantısı gerektiğini söyledi.


Erisman, “Kapalıçarşı'da ürünü görüyorsunuz, satıcı ile pazarlık yapıyorsunuz. Çin'deki perakende sistemi ile aynı. Alıcı ile satıcı arasında güven ortamı yaratıyorsunuz. Biz de buna benzer tmall.com'u kurduk. Ürünü buradan görüp bununla ilgili 7/24 çağrı merkezini arayıp sorunuzu soruyor, beklentilerinizi anlatıyor, hemen yanıt alabiliyorsunuz. Tıpkı Kapalıçarşı'ya girip satıcının sizi yanıtlaması gibi. Siz de markaları sıfırdan oluşturarak buna başlayabilirsiniz" diye konuştu.


Büyük şirketlerden korkmayın


Tüm dünyada e-ticaretin altın bir dönemin başında olduğuna, Çin'in de bunu kanıtladığına dikkat çeken Erisman, Türkiye'deki girişimcilere şu öneride bulundu: “İzmir'de oturup bir ülkenin ürünlerini Türkiye'ye getirmeden başka bir ülkeye satabilirsiniz. Bunu da alıcı ve satıcı arasındaki bağı kurarak başarabilirsiniz. Bir girişimci olarak çok büyük şirketlerden korkmayın. Rakipleri hafife almayın ama kendinizi de hafife almayın. Problem ne kadar büyükse, fırsat o kadar büyük olur. Kriz korkusuyla felç olmayın. Krizleri nasıl fırsata dönüştürürüm diye düşünün."




Yeni Şafak


Geri Dön