24 / 04 / 2024

Kentsel Dönüşüm Yasası artık tam olarak uygulanabilecek!

Kentsel Dönüşüm Yasası artık tam olarak uygulanabilecek!

Özay Şendir, Star Gazetesi'ndeki Gölge Başkan adlı bugünkü köşesinde "Yeni İstanbul’a hoşgeldiniz" başlıklı yazıyı kaleme aldı



Adı olan ancak bazı boşluklar nedeniyle hayata geçirilemeyen Kentsel Dönüşüm Yasası artık tam olarak uygulanabilecek.

Bu şu demek oluyor, mesela Zeytinburnu’nda bir bina sahibinin itirazı nedeniyle durma noktasına gelen deprem dönüşüm alanı çalışması artık yargı ve diğer engellere takılmadan yürüyebilecek.

Yani İstanbul’da depreme dayanıksız olduğu bilinen 1 milyon kadar bina yıkılıp yeniden yapılabilecek ve bu işlem için tüm kat maliklerinin anlaşması gerekmeyecek.

Bir bölge Kentsel Dönüşüm Alanı ilan edilip proje açıklandıktan sonra, o bölgedeki mevzuata aykırı kaçak yapılar bu sayede yıkılacak.

Arsa sahibine ya yeni yapılan binalardan ev ya da arsanın parası ödenecek. Gecekondu sahiplerine para ödenemeyecek ama kiracılara tanınan yeni evlerden alma hakkı onlara da tanınacak.

Bu projede olmasını umduğum ya da beklediğim tek birşey var.

İstanbul’un belirli bölgelerinde gecekondu tarzı apartmanlar var.

Yani zamanında kamu arazisine kaçak bina yapıp, her fırsatta üzerine kat çıkan ve zaman içinde kiracılarından gelen parayla yaşamaya başlayan şehir rantçılarının durumu ne olacak?

Bunların yaptıkları binalar mutlaka yıkılmalı zira en ufak mühendislik hizmeti görmemiş, dayanıklılığı çok tartışmalı binalardan söz ediyoruz.

Bugüne kadar göz yumuldu ve şehrin değerleri üzerinden para kazandılar ama bunlara artık yeter denebilecek ya da haksız yere kazandıkları paralarla şimdi yasal onlarca dairenin sahibi olmaları engellenebilecek mi acaba?

Kim ne derse desin, İstanbul artık eskisi gibi olmayacak.

Daha güvenli, şehircilik biliminden nasiplenmiş bir İstanbul’u kim istemez?

Üsküdar Belediyesi aman dikkat

Sokakta yaşayan hayvanlara dair yazı yazmaktan ödüm kopar.

Ya birisi vur deyince öldürür ve hayvanları katlederse diye endişe ederim.

Ancak bu kez yazmak durumundayım, zira ortada hem vatandaşın güvenliği hem de birilerinin bireysel çözümlere başvurma ihtimali var.

Üsküdar İcadiye Mahallesi sakinleri sokakta başıboş ve sürü olarak dolaşan köpeklerden dolayı dertli.

Hava karardıktan sonra ne çocuklar bakkala gidebiliyor ne de köpek sahipleri köpeklerini dolaştırmaya çıkarabiliyorlarmış.

Sanırım belediyeye konuya dair bazı şikayetler iletilmiş ama değişen birşey olmamış.Kıt kaynaklar ve yetersiz eleman sayısıyla ilçe belediyelerin bu işle baş etmesinin kolay olmadığının farkındayım.

Üstelik heves edip köpek alıp sonra sokağa salanların çok olduğu bir şehirde sayıyı kontrol altında tutmak da kolay değil ama, hem insanlar hem de hayvanlar için iyi olacak bir çözüm mutlaka bulunmalı.

Birilerinin canı yanmadan bu işe el atılması gerekiyor...

Masumiyet Müzesi utanç müzesi olmasın

Orhan Pamuk’un Milliyet Sanat Dergisi’ndeki röportajını okurken irkildiğimi fark ettim.

Türkiye’nin Nobel Ödüllü tek yazarı, ödül olarak kazandığı parayla bir müze kurmaya çalışıyor ama tek başına kaldığı için müze bir türlü açılamıyor.

Sanat kısmı tamamlanmış, kapıda duran güvenliği, web sayfası, duyurusu ve biraz da müzecilik işletmesine ihtiyaç duyuluyor ama kimsenin sesi soluğu çıkmıyor.

En saçma sapan işlere bile sponsor olmak için birbiriyle yarışan büyük firmalar, sanata yatırım yapmayı seven ve bünyesinde binlerce güvenlik elemanı barındıran bankalar,

Müzecilik işletme bilgisi ve çalışan ya da emekli büyük bir insan kaynağına sahip olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, neredesiniz?

Orhan Pamuk’un siyasi söylemine, soykırıma dair görüşlerine katılır ya da katılmazsınız, bunlar ayrı şeyler.

Pamuk, roman yazarak Nobel Ödülü aldı ve bu müze onun eserleriyle alakalı

Masumiyet Müzesi, ne zaman açılır onu bilmem, ama bu ilgisizlikle Masumiyet Müzesi bizim için utanç müzesi haline gelmesin...

Ön kapı yetmez, arka kapı da önemli

Bizim memlekette nedense işler hep görünen kısımlarda iyi yapılır.

Alın size bir örnek, ama bu örneğe İstanbul genelinde binlerce örnek eklemek mümkün.

Şişli’de, Savaş Sokak’ta Kuvayi Milliye adında bir ilköğretim okulu var.

Okulun arka kapısındaki asfalt tümsek, son asfaltlama çalışması sırasında ortadan kalkmış.

Normal şartlarda o tümsek kalktığında, okulun ön kapısında olduğu gibi arka kapısına da plastik tümseklerden koymak ve arabaların yavaşlamasını sağlamak gerekir ama nerede?

Plastik bir tümseğin maliyeti belki birkaç lira ama sağlayacağı fayda inanılmaz derecede büyük.

Şişli Belediyesi’nin konuya hemen el atacağına ve çocukların güvenliğini sağlayacağına inanıyor, inanmak istiyorum...
Yolcu sayıları

Bu yazının muhatabı hem Trafik Şube hem de Trafik Zabıtası. Başta Yenibosna-Hadımköy hattı olmak üzere bir sürü yerden vatandaş şikayeti geliyor. İnsanlar minibüslerde balık istifi gibi yolculuk yapmak zorunda kaldıklarından, şoförlerin şikayetçi olanlara sert davrandıklarından söz ediyorlar. İşler o kadar çığırından çıkmış ki, sıkışıklık nedeniyle bayılan kadınlar bile oluyormuş.

İnsanlara insan gibi yolculuk yaptırma işi insafa bırakılamayacak kadar önemli.

Aman arkadaşlar şu işe bir el atın lütfen...

Aramızdaki fark

Gelişmiş ülkelerde sanatçıların bireysel müzeler açması için sponsorlar ve devlet onların kapısında kuyruğa girer.  Bizde durum gördüğünüz gibi...
star/Özay ŞENDİR


Geri Dön