26 / 04 / 2024

Mehveş Evin: Milli parkları yakalım mı

Mehveş Evin: Milli parkları yakalım mı

Kentliler için œsu, marketten damacanayla sipariş ettiğimiz, ancak musluktan akmadığında kıymetini kavrayabildiğimiz yaşamsal bir kaynak...



Kentliler için œsu, marketten damacanayla sipariş ettiğimiz, ancak musluktan akmadığında kıymetini kavrayabildiğimiz yaşamsal bir kaynak .
Dere kenarında yaşayanlar içinse su, hayatın her alanında, her dakikasında vazgeçilmezdir: Ömrü boyunca o suyla tarlasını eker, hayvanını besler, o suda çocuklarını yıkar, türküler yakar... Su, sadece geçim kaynağı değil, sosyal ve kültürel ilişkilerinin de merkezinde yer alır.
Pazar günü œKadın ve Su başlıklı bir paneldeydim. Rize-Senoz"da yasaları hiçe sayarak yapılan HES"lerle hayatlarının nasıl değiştiğini anlatan Gürgenli Nine, yıkımı görüp direnen Ardanuçlu Nazmiye Yıldırım ve Loç Vadisi"nden Güler Hanım, suyun kendileri için ne anlama geldiğini anlattı.
Bu kadınlara yetkililer de kulak verse, belki bazı kararlarını gözden geçirirlerdi... Fakat devlet, kaynak yaratmak amacıyla çok vahim kararlara imza atıyor. SİT alanlarının korumasının kaldırılması kararı yetmedi... 29 Aralık 2010"da œYenilenebilir enerji konusundaki yasa değişikliği de Meclis"ten geçti.

Gül imzalamasın
Bu yasaya göre, rüzgar, güneş ve jeotermal enerji kaynakları teşvik edilecek. Güzel geliyor kulağa, değil mi Ancak yasanın içindeki bir maddeyle milli parklar, koruma alanları ve doğal SİT alanlarında hidroelektrik santralleri (HES) yapımının önü açıldı. Bir diğer deyişle, Türkiye"nin kalbi, doğal, kültürel ve tarihi mirası olarak korunan ormanlık alanlar, inşaat alanına dönecek. Tabii, Cumhurbaşkanı imzalarsa!
Gerekçe şu: Bize enerji lazım, bize gelir lazım. Eh, madem elimizde bu kadar çok kaynak var, bundan yararlanalım.
Buraya kadar gayet anlaşılır. Ancak œnasıl yapacağınız çok önemli! Köylü nostaljisi yapmıyorum. Hayatı doğrudan bu alanlara bağlı olan insanları yok sayamazsınız. Sırf kimse engel olmasın, ses çıkaramasın diye tepeden inmeci bir anlayışla kimsenin kimseyi susuz, yersiz yurtsuz bırakmaya hakkı yok. Hele devletin, hiç yok!
Peki yok mu bu işin bir yolu, yöntemi Yenilenebilir enerjiyi, insanlara zarar vermeden elde etmenin koşulu, hukuku Elbette var, ama bilinmiyor. Marmara Üniversitesi"nden yenilenebilir enerji üzerine uzman profesör Tanay Sıdkı Uyar, AARHUS sözleşmesine işaret ediyor.

Her şeyin kuralı var
Nedir AARHUS 1998"de Danimarka"nın Arhus kentinde BM Avrupa Ekonomik Komisyonu (ECE) tarafından imzaya açılan bir sözleşme. çevresel konularda bilgiye erişim, karar verme sürecine halkın katılımı ve yargıya başvuru süresini içeriyor. Bizde uygulanmayan, insanları isyana sürükleyen hakları adamlar yıllar önce güvence altına almış.
Tahmin edeceğiniz gibi, uluslararası çevre hukukunun gelişimi için œyeni bir dönem kabul edilen bu sözleşmeye Türkiye imza atmadı.
Bugün AB üyesi olan bütün ülkeler AARHUS"u kabul etti. AB"ye girmekten bahsediyorsak, öncelikle AARHUS"u ciddiye almak ve imzalamak zorundayız.
Bunu yapmazsak, bizim insanımız zarar görecek, AB değil! İlla ki kendi topraklarımıza kötülük yapacaksak, Milli Parklar"ı yakalım gitsin, arada fark yok.

TÜRKİYE AARHUS"U İMZALASIN
AARHUS sözleşmesi, kamunun çevreyle ilişkili haklarını düzenlemek için yapıldı. İmza atanlar, ulusal, bölgesel ve yerel seviyede bu hakları sağlamakla yükümlü. Nedir bu haklar
1) çEVREYLE İLGİLİ BİLGİYE ULAşžIM: Devletin elinde bulundurduğu çevreyle ilgili bilgilere herkesin erişme hakkı vardır. Doğal koşullardan tutun,   alınan önlem ve uygulamalarla ilgili her şeyi içerir. Başvuran, bir ay içerisinde istediği bilgiye erişebilir.
2) KARAR VERME SÜRECİNE KATILIM: Herkesin çevreyle ilgili konulardaki karar verme sürecine katılma hakkı vardır. Kamu yetkilileri, ilgili kişi ve sivil toplum kuruluşlarının önerilerini dinleyip dikkate almak zorundadır.
3) YARGIYA ERİşžİM: Herkesin, alınan kararlarla ilgili prosedüre itiraz edip mahkemeye taşıma hakkı vardır.

GÜNÜN TWİT"İ
Ladderpain:
Rtük"e niye şikayet telefonu açar bi insan. Ben annemlere bile telefon açmaya üşeniyorum nerde kaldı kanuni.
Hürriyet/Mehveş Evin


Geri Dön