26 / 04 / 2024

Piyasalar nereye gidiyor?

Piyasalar nereye gidiyor?

Geçmişteki krizlere göre çok farklı bir çalkantıdan geçiyoruz.



Farklılıkları belirtirsek, daha öncekiler kısa metrajlı, yaşadığımız ise biraz daha uzun denilebilir. Bir diğer farklılık ise bir kaç perdeden oluşuyor. Bir perde kapanırken sona gelindiği düşünülürken başka bir perde başlıyor. Aslında her perdenin sonunda bir sonraki perdenin ana hatları fısıldanıyor... Buna rağmen yeni perde izlenirken hiç ipucuna sahip değilmişiz gibi şaşırıyoruz... 2007 yılı boyunca 2008 yılında yaşanacaklar o kadar konuşuldu ki, tedbirler alınmadı ise bunun tek açıklaması insan oğlunun aç gözlülüğüdür.


Türkiye daha da şanslıydı.... Etkilerini daha yavaşça yaşadık, geriden geldik. Buna rağmen kaçımız tedbir aldı? Her yıl ekonominin ne kadar kötü olduğu hakkında şikayet edip duranlarımız dahi pozisyonlarını ne kadar krize göre hazırladı? Finans piyasasının aktörü arkadaşlarımız konuşurken genelde hükümet ve siyasi iradeye kızıyorlar... Ben ise Türk insanının ticareti çok bilmemesinin, duygusal davranmasının etkilerinin daha fazla olduğunu düşünüyorum. Eğer tedbirler alınmadıysa suçlusu kim? Bir de tedbir alma imkanı olmayanlarımız var dı ki, malesef onlar ise Tsunaminin geldiğini görüp daha hızlı kaçamayacaklarını bilenlerimiz oluyor... Dalga geliyor ve yakalıyor... Bunların bir kısmının yakın geçmişte hiç kredi almamış ve yüksek kar açıklayan firmaların olduğunu bilmemiz ise içimizi acıtıyor. Yüksek kar açıklayıp vergi ödeyenlerin bir kısmı yatırım yapıp, borçlandı... Yüksek vergi ödememenin yolu bir bumerang oldu... Zor senelerde yatırımda yakalandılar...


Krizde dibe vurduk mu? Aslında vurduk? Fakat daha önce yazdığımız gibi etkilerinde vurmadık... Daha yaşayacaklarımız var... Önemli olan daha da önce yazdığımız gibi kararlarımızla krizi fırsata çevirebilmek ya da en azından etkisini azaltmak...


Çok sayıda okurumuz dövize endeksli krediler hakkında soru soruyor ve gerek bunlara cevap verirken gerekse de köşe yazılarımda kredi kullanacaklarsa nelere dikkat etmeleri gerektiğini yazarken kişisel beklentim dövize bir atak daha gelebileceği şeklindeydi. İçgüdülerin çok önemli olduğunu yazdık, içgüdülerimizde de yanılmadık.


Kararlarımızla piyasanın negatif etkilerini nasıl edeceğimize bir örnek daha vermek istiyorum

(Daha önce JPY CHF kıyaslamasını yapmıştım). Dövize endeksli kredi kullanacaksanız JPY'ni tercih etmenizi tavsiye ettim. O dönemde USD/JPY parite seviyesi 89 seviyesindeydi. Şu anda USD TL'ye karşı yaklaşık %10 civarında değer kazandı. JPY ise USD'ye karşı %10 civarında değer kaybetmiş durumda... Bunun anlamı o dönemde JPY cinsi kredi kullananlar TL'nin değer kaybetmesinden etkilenmedi. Tabii gene döviz riski alırken uzun soluklu bakın diyeceğim. Diğer yandan bu örneği piyasa şartları ne olursa olsun doğru kararlarla karlı çıkmanın mümkün olabildiğinin ispatı olarak değerlendirelim. JPY de yeterince değer kaybetti, şimdi ne cins kredi tercih edelim derseniz: Eğer bazı analistlerin tahmin ettiği gibi (ben fazla olası görmüyorum) kısa vadeli EUR 1,30 civarına kadar değer kazanırsa EUR kredi tercih edilebilir. Diğer yandan CHF'nın fazla değerli olduğunu, bankacılık sisteminin bu kadar darbe aldığı bir dönemde İsviçre para biriminin değer kaybetmesi gerektiğini düşünüyorum ve CHF i EUR'nun önüne koyuyorum. JPY ise uzun soluklu olarak hala tercih edilebilir diyorum.


Peki TL ne olacak? Merkez Bankası'nın ortaya çıkıp `burası benim müdaheleye başlayacağım yer' demesi oldukça önemli. Piyasa oyuncuları için anlamlı... Buralarda soluklanabiliriz... Geçmiş tecrübelerimize baktığımızda ise MB'nın müdahelelerinin ana trendi fazla bozmadığı yönünde. Buna göre dövizin yükselişi devam edecektir diyebilirim. Unutmamanız gereken ise Dövize endeksli kredi kullanacaksınız sizin için önemli olan kısa vadeli trendten çok 1 yıl sonra ve daha sonrasında ne olacağıdır.


Mart ayı oldukça önemli.... Seçim sonuçları, sonrasında IMF'le ne yapılacağı önemli konular... Genelde tüm sektörlerin canlandığı, insan psikolojisinin pozitif anlamda tepe noktasında olduğu bahar ayları geliyor... Bakalım piyasalar olumluya dönecek mi, yoksa krizin etkileri baskın mı çıkacak? İşsizlerin harcamamasının, sorunlu kredilerin artmasının etkisinin ne kadar kuvvetli olacağını yaşayacağız.... Sezonsal sektörlerin yaratacağı istihdamın mevsimi kurtarıp kurtaramayacağını da göreceğiz... Kısa bir süre sonra ise fırsatları yakalayanların ve de fırsatları kaçıranların hikayelerini dinleyeceğiz...


Sevgiyle kalın,


Nejat ÖZONAY

Geri Dön