Projelerde ki 2.el satışlar neden artıyor?
Günümüzde inşa edilen gayrimenkul projelerin tamamı bir konsept üzerine inşa ediliyor
Günümüzde inşa edilen gayrimenkul projelerin tamamı bir konsept üzerine inşa ediliyor. Ve arza sunulan bu projelerin konsepti satış kolaylığı ve cazibe yaratması açısından birbirinden farklı ve çeşitli olmak zorunda. Aksi halde zor. Çünkü beklenti büyük..birbirinin aynı olması rekabet getireceği için şirketler içinde bir handikap teşkil ediyor. Tabi aynı bölgede değil de lüks bir konsepti ayrı ve arsa maliyeti düşük bir bölgede uygularsanız satıcı açısından avantaj oluyor. Ancak maliyetler düşünüldüğünde bu konseptlerin sadece dış mimarisi veya düşük m2 lerde ki daireler bile bu bölgelerde ki alıcı kitle üzerinde yeterli olabiliyor. Önemli olan cazibeyi sunabilmek. Neyse konumuz bu değil.
Bugün ülkemizde inşa edilen projelerin birçoğu her ne kadar da betonarme sistemlerle inşa edilmiş bile olsa ülke insanı ister ikamet amaçlı ister yatırım amaçlı olsun kesinlikle gayrimenkulden vazgeçemiyor. Büyüklerimiz ''Dünya'da mekan, ahiret' te iman'' demişler ve sosyolojik bir yaklaşımla aynı zamanda gelecek nesillere de özlü bir vasiyet bırakmışlar. Geçmişin bu insanları iki dünyaya iman ettiğinden maddi-manevi anahtarı bu sözle çözümleyerek mutluluğunda reçetesini çizmişler. Çünkü ev sahibi olmak insan yaşamında önemli olduğu kadar mutluluğa da açılan bir kapı gibidir..nihayetinde her ev yeni bir yaşama başlangıç gibi düşünülmelidir. Örnekler bunu gösteriyor. Ev almak duygusaldır, aynı evlenmek gibi. İkisinde de mutlaka doğru veya yanlış mantık aranır. İkisinde de sevgi ve beğeni olmadan iyi sonuç vermeyeceği de aşikardır. İnsanlar her zaman başlarını sokacak bir yuva düşler, ama bu villadır, dairedir veya gecekondudur fark etmez. Çünkü bu iş bütçe ile alakalıdır. Ancak daha iyi bir yaşam her aile için hep bir hedeftir. Ev de öyle.. Daha iyisi, daha moderni, daha güzeli hep bir arayış vardır insanoğlu için ve bu durum hayat boyunca da sürer gider. İyi bir çevre, iyi bir yaşam ve iyi komşuluklar satın almalarda önceliklidir. Bakıyorum da ailevi düzenler bazen başkaları ile beraber kuruluyor ve yaşanıyor. Çünkü mutluluk neşe, sevinç ve hüzün hep beraber paylaşılıyor ve keyif aranıyor.
Hatta yatırım amaçlı düşünülen mülklerde bile gelecekte acaba ben de burada yaşayabilir miyim veya bende burada oturabilir miyim diye bakılıyor ve satın alınıyor. Veya satın alınması düşünülen projede kiralık olarak bir ev tutup 6 ay deneme bile düşünülebiliyor..sonra satın alsam gibi düşünceler alıcılarda mutlak surette oluyor. Bizim Sunflower projelerinden ev satın alan aileler/müşterilerle konuştuğumda dikkatimi çeken en önemli konu bizlere ev almaya veya gezmeye gelen ailelerin/müşterilerin büyük çoğunluğunun mutlaka başka projelerden ev aldıklarını ve memnun olmadıkları için geldiklerini söylemeleri.. Burası çok önemli..neden ve niçinler irdelendiğinde ortaya çıkan tablo sektör açısından hiç te içaçıcı değil. Yukarıda yazdığım beklenti ve gerekçelerle yani komşuluk ve sosyal yaşamın eksikliği, aidatların yüksek oluşu zamanla proje dahilinde memnuniyetsizliği artırıyor ve 2.el satışların patlamasına sebep oluyor. Kimse mutlu olmadığı yerde durmaz. Konsept oluşturmak algıda seçiciliği de gerektirir. İyi de bu memnuniyetsizlik neden oluyor dersiniz? Kredi kartına slip çekip ev satarsan olacağı budur. Bakınız hep şunu söylüyorum eğer bir projede 2.el satışlar proje toplamının %10 unu buluyorsa o projeden bir memnuniyetsizlik vardır. Misal insanlar 750.000 $ para verdiği bir yeri neden 450.000 $ gibi zararına ve düşük bir bedelle satmak istesin? Kurtulmak için..Rayiçi oluşturan parametrelerin içerisinde ve temelinde memnuniyet yok mudur? 2.el piyasasında ki arzın artmasının sebepleri iyi irdelenmelidir. Efendim kriz var, paranın maliyeti belli, ondan dolayı bu fiyat! Cevap bu mudur? Hayır..bu olmamalı. burada eksiklik var. Şirketler ve yatırımcılar hala bunun farkında bile değil. Bu memnuniyetsizlik yapımcı şirketlerin karşısına birgün mutlaka çıkıyor ve fiyatlarda bunu gösteriyor. Sonra da krizden dolayı fiyatlar düştü deniyor. Bir de yapımcı şirketler tarafından verilen söz ve taahhütler yerine getirilmiyorsa istersen alayı vala ile konsept uygula, hikaye.. Sonuca gitmek için her yol mübahtır mantığı yanlıştır. Önemli olan satışı kapamak değildir, satıştan sonra ki memnuniyeti sürdürebilmek, işletme ve hizmetleri devamlı hale getirebilmektir. Son zamanlarda moda oldu..işletme ve yönetim şirketi kurup inşa edilen projelerden para kazanmak! İyi de insanlar bir villa alıp 800-1000 TL gibi rakamlarla yüksek aidat ödüyorsa bu iş memnuniyetsizlik yaratmaz mı? Çünkü bu tür site ve projelerde verilen işletme, yönetim ve hizmetler bugün yarı fiyatına yapılıyor ve ortada emsal teşkil eden örnek projeler var.. Firmalar kendi inşa ettiğin projelerden yüksek aidat toplamayı maharet sayıyorlar ya pes doğrusu. Öncelikle 2.el satışlarının rakamlarına baksınlar ve kimse de bunları krize bağlamak ucuzluğuna düşmesin. Önümüzde ki hafta bu konuyu detaylı olarak inceleyeceğiz.
İyi haftalar.
