Reha Muhtar, Kemer Okulları'nın yıkımını yazdı!

İşte Muhtar'ın yazısı;

Hayatımda onu sadece bir kez çok sinirli gördüm...

Bir ya da iki yıl önceydi...

Asansörün kapısında bekliyorduk...

Bazı gazetelerde genç yaşında elim bir deniz kazasında ölen kızının adını yaşatmak için kurduğu okul hakkında "kaçak yapı" türünden haberler çıkıyordu...

Basın ve medya savaşları böyledir...

Yüzlercesini görmüştük, hep görecektik...

Bu dünyanın aktörleri buna alışıktırlar...

Rahmetli Ufuk Güldemir'in dediği gibi, "Bu dünyanın insanları, manşetleri değil, manşetlerin satır arasındaki gizli anlamını okurlar..."

***

Ama ki bir baba için elim bir kaza sonucu vefat eden kızının adını yaşatmak uğruna yaptırılan bir okul, "en hassas noktadır..."

Orası bir ticarethane mi?..

Sanmam...

Esasen bir babanın kaybettiği kızını yaşatabilmek için yeni doğan çocukları okutup öğretip ışıldatarak, onu ölümsüzleştirmek arzusudur...

Savaşlar ve hukuk...

Kanunlar ve kanunsuzluklar...

***

Elbette her şey bu hayatın içinde, bu gözlerin görmesi içindir...

Ve fakat orası bir okul...

Elim bir kaza sonucu ölen genç bir kızın adını taşıyan bir okul... 450 öğrencisi vardı...

Gözümün önüne Hababam Sınıfı filminin unutulmayan bir sahnesi geliyor şimdi:

Mahmut Hoca'ya, gözlüklü müdür acı haberi verir:

"Okulu yıkacaklar Mahmut Hoca..."

Mahmut Hoca haber karşısında adeta çöker...

Daha kötüsü şudur ki, o haylaz, o hayta, o serseri, o vurdumduymaz ve zengin çocukları olarak bilinen Hababam Sınıfı bile okullarının yıkılacak olması karşısında kendilerinden beklenmeyecek ölçüde duygusallaşır...

Okulu yıkımdan Mahmut Hoca'nın zamanında öğrencisi olan bir müfettiş kurtarır...

Çünkü Mahmut Hoca'nın öğrencisidir ve bir okulda okumanın anlamını o bilecektir...

***

Önceki gün keşke Hababam Sınıfı gerçek olsaydı da, bir müfettiş veya bir yetkili çıkıp "Hayır... Okulu yıkmayın... Burada öğrenciler okuyor..." diyebilseydi...

Şimdi Hababam Sınıfı'nın o ağlatan dramatik müziği çınlıyor kulaklarımda...
Vatan/Reha Muhtar