Tabiata göç eden ünlülerin tercihi Beykoz oldu!

Türk Sineması’nın “Yeşilçam” diye anıldığı senelerdi... 60’lı yıllardan 70’li yıllara uzanan bir zaman dilimi... Milliyet'ten Ayşe Özdemir, Abdullah Malkoç ve Duygu Erdoğan'ın haberine göre, oyuncular İstanbul’da ikamet adresi olarak Cihangir, Nişantaşı, Şişli gibi popüler bölgeleri seçerdi. Çünkü film şirketlerinin olduğu Yeşilçam Sokağı, Beyoğlu’ndaydı. Gazinoların da Avrupa yakasında olması ses sanatçılarını da aynı çevrenin sakini yapıyordu.

Doğanın içinde olmayı seven ünlüler de Levent’in iç kısımlarını tercih ederdi. Türkan Şoray, Göksel Arsoy, Cüneyt Arkın’ın da aralarında olduğu birçok sanatçı İç Levent’te yer alan villalarda oturuyordu. Zeki Müren ise 4. Levent’te yer alan bir villada yaşardı. Levent’ten Yeni Levent’e doğru ağaçların, çiçeklerin arasında bir yolculuk yapardınız. Sonra Etiler çok popüler oldu. Tabii Boğaziçi de deniz kıyısını sevenlerin de gözdesiydi. Anadolu yakası ise pek tercih edilmezdi, hele de bu yakanın gözden uzak diyarı Beykoz akıllara hiç mi hiç gelmezdi.

DEĞİŞEN SEMTLER 

2000’li senelerde ise İstanbul’un Avrupa yakasında nüfus alabildiğine arttı, gökdelenler yükseldi. Levent’te yer alan villaların etrafını gökdelenler kuşattı. Şişli, Beyoğlu ise doldu taştı! Betonlaşmaya ve trafik çilesine ek olarak ünlüler şehir içinde her sokağa çıktıklarında üzerlerine çevrilen meraklı gözlerden, kendilerini her şart altında görüntülemeye çalışan paparazzilerden de yoruluyordu.

BOZULMASIN! 

Tüm bu etkenler son senelerde çok sayıda ünlü ismin İstanbul içinde tabiata doğru göç etmesine sebep oldu. Anadolu yakasında yeşil bir doğaya sahip Beykoz bu göçte öne çıkıyor. Çok sayıda ünlünün Beykoz’da ormanla çevrili lüks sitelerde geniş bahçeli, havuzlu, görkemli villalarda yaşadığını görütüyoruz. Tabiatın yanı sıra bölgede nüfusun fazla olmaması, sakinlik ve hem şehir içinden uzak olması hem de yapılan projelerle sağlanan ulaşım kolaylığı Beykoz’u ünlülerle buluşturuyor. En büyük temenni ise ilçenin doğasının bozulmaması, ağaçlarla, çiçeklerle, kuşlarla, böceklerle ‘sosyal mesafe’ye uygun bir biçimde yaşamaya devam edilmesi...

DENİZ VE ORMAN HAVASI 

İstanbul Beykoz ansiklopedilerde şu şekilde anlatılıyor: "Batıdan İstanbul Boğazı, doğudan Şile, kuzeyden Karadeniz ve güneyden Çekmeköy, Üsküdar ve Ümraniye ile çevrelenmiştir. Geçmişte fabrikalar nedeniyle işçi kesimin tercih ettiği Beykoz, son yıllarda üst gelire sahip kesimden de talep görmektedir. Deniz seviyesinden başlayarak 270 metreye kadar yükselen Beykoz’un engebeli arazisini Riva, Küçüksu ve Göksu dereleri parçalamıştır. Beykoz’da Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinin karışımı etkilidir. Beykoz ve çevresi doğal orman örtüsüyle kaplıdır."

"DOĞADA HER GÜN YÜRÜYÜŞ YAPIYORUZ" 

Sibel Can: 15 yıldır Beykoz’da oturuyorum. Beykoz ormanla iç içe, şehir hayatından uzak. Pandemi sürecinde de çocuklarımla doğada yürüyüşler yaptık. 

Demet Akalın: Beykoz’da 13’üncü yılım. Buradan isterseniz kalabalığa karışabiliyorsunuz. Kızım Hira’nın okulu evimize yakın, bahçeli, havuzlu ve her türlü konforu evimizde bulabildiğimiz bir düzende yaşıyoruz. Burada mutluyuz.

Ömür Gedik-Ferhat Göçer: Dokuz yıldır Beykoz’da 20 kedi, iki köpek, sekiz balık ve bir kaplumbağa ile bahçeli bir evde yaşıyoruz. Çiftlik hayatı gibi...

Berkay: Altı yıldır Beykoz’dayım. Oturduğumuz sitenin yarısı orman. Çocuklarımız için burası çok güzel. Güvenlikli bir site ve 3-4 parkı var. Bahçemde sporumu yapabiliyorum ve çocuklarımla rahat vakit geçirebiliyorum. Beykoz sakin, hareketli hayattan uzak.

Murat Yıldırım: Beykoz hem şehrin içinde hem de dışında, ormanla iç içe... Oksijen ve semtin sakinliği bakımından tercih ediyoruz. İman Elbani’yle evlendikten sonra doğa aşığı bir çift olarak buraya yerleştik. Doğanın içinde yürüyüş yapıyoruz.

Türkan Şoray da yıllardır yaşadığı Etiler’den Beykoz’a taşınmasını şu cümlelerle değerlendirmişti:
“Eski evimde 25-30 sene oturdum. Orada çok fazla anım vardı. Yağmur’un çocukluğu da orada geçti. Ama artık vedalaşma zamanı gelmişti. Beykoz’daki evin en güzel yanı sonsuz yeşilliği. Doğa ile iç içeyiz. Sardunyaları tek tek seçtim. Palmiye, mavi çamlar, meyve ağaçları ve domatesler ektim. Kendime yeni bir uğraş edindim. Bahçede saatlerce yeşilliği seyrediyorum."

BEYKOZLULAR 

Türkan Şoray, Nilüfer, Sibel Can, Demet Akalın, Ceyda Düvenci Bülent Şakrak, Fahriye Evcen Burak Özçivit, Ömür Gedik Ferhat Göçer, Şahan Gökbakar, Engin Altan Düzyatan, Murat Yıldırım, Berkay, Işıl-Rüştü Reçber, Arda Turan, Burak Yılmaz, Sezen Aksu (Beykoz’a bağlı Kanlıca’da yalıda oturuyor)

ŞEHRİN MERKEZİNDE ‘SAKLI CENNET’ 

İstanbul’un ‘merkez’inden vazgeçmemek ve doğayla iç içe yaşamak isteyenlerin son dönemlerdeki önemli adreslerinden biri de Beykoz. Ormanla kaplı bu bölge özellikle ailelerin, tanınmış simaların ‘mahremiyet’ bilinciyle seçtikleri yaşam alanı olarak da ön plana çıkıyor. Beykoz ve çevresi müstakil, korunaklı, site içinde kurulan alanlarla aynı zamanda düzenli/yatay yapıda bir şehirleşmenin güzel bir örneği. Doğaya yakınlıkları, sakin ve nezih bir yaşam tarzı sunmaları, villaların kullanım alanı gibi özellikleri, bölgeye olan talebi artırıyor. İki yakayı birbirine bağlayan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Beykoz’un değerinin en önemli sebeplerinden. Beykoz'u kentin iki tarafındaki merkezlere oldukça yakın hale getiren köprü, bu alanı adeta bir ‘saklı cennet’ yapıyor. Metrekareye düşen insan yoğunluğunun en az olduğu bölgelerden olan Beykoz; bir taraftan az olan arazilerinin kıymetini oldukça artırırken, diğer taraftan da artan taleple mevcut yapıların değerine değer katmaya devam ediyor.

6 MİLYONDAN BAŞLIYOR 

Lüks Gayrimenkul Uzmanı Sühran Aras: "Şehrin ormanla kaplı alanlarında villa ve rezidanslar ön plana çıkarken, Boğaz hattında ise yalılar karşılıyor bizi. Yalı fiyatları 10 - 80 milyon lira arasında. Gerçek anlamda korunaklı, özel hayata saygılı bir doğal yaşam alanı sunan site alanlarında villa tipi müstakil konutlar Kovid-19 sürecinde de çok ilgi görüyor. Beykoz ile özdeşleşmiş ‘Acarkent’ örneğini ele alırsak, fiyatlar en düşük 6 milyon liradan başlıyor" diye konuşuyor.
 

Ünlüler en çok hangi semtleri tercih ediyor?