26 / 04 / 2024

TOKİ Pakistan'ın sel bölgelerinde çalışmalar yapıyor!

TOKİ Pakistan'ın sel bölgelerinde çalışmalar yapıyor!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, selden etkilenen Sindn Eyaletine bağlı Thatta bölgesini, Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani’yle ziyaret etti



Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’deki halk oylamasından dolayı ziyaretinin geciktiğini belirterek, kendisinden önce eşinin, kızının ve Bakanlardan oluşan bir heyetin bölgeye geldiğini anımsattı. Türk Kızılayı ve Sağlık Bakanlığı ekiplerinin selden sonra bölgeye geldiklerini hatırlatan Erdoğan, "Bizim dostluğumuz, kardeşliğimiz asırlar öncesine dayanıyor. Biz değerler bütününde bir olmuşuz, aynı kültür ve değerlere sahibiz. Pakistan halkı kurtuluş mücadelemizde ve 1999 depreminde bizi yalnız bırakmadı. Pakistan halkının, Türkiye’nin ve Türk milletinin gönlünde müstesna bir yeri vardır. Onun için de Muzafferabad depreminde orada olduk. Yeni Muzafferabad’ı görünce Elhamdülillah dedim" diye konuştu. Bölgeye helikopterle gelen Başbakan Erdoğan, daha sonra karşılama töreninin yapıldığı alana Pakistan Başbakanı Gilani’nin kullandığı araçla geçti.

Başbakan Erdoğan,  TOKİ  ve TİKA’nın sel bölgesinde çalışmalar yaptığını belirterek, şöyle konuştu:
"Bunları hamaset olsun diye değil, kardeşliğin bize yüklediği sorumluluk gereği anlatıyorum. Kardeşlik zor günde belli olur. Arapların güzel bir atasözü var, ’tokların şükretmesi önemli değil, zira toklar zaten şükreder’ önemli olan darda şükredebilmektir. O da kendinden darda olana bakarak şükretmektir. Biz buna bakacağız, ama bir de aramızda dayanışma olacak. Bu da mensubu olduğumuz dinin bize yüklemiş olduğu bir görev. Bunu yerine getirmek zorundayız. Onun için de koşuyoruz, koşacağız, koşturacağız. Gecikmeye tahammülümüz yok. Önümüzde kış var, bu mevsimin sıkıntıları var. Yoğun bir çalışma yapmamız lazım. Onun için değerli Başbakan kardeşime de söyledim. Hemen yerini belirleyelim, bir an önce adımları atalım. Yıkımla karşı karşıya olan okulun tamiratı, tadilatı var. Tamamen yıkılmış okulların yeniden yapımı var. Hastanelere ihtiyacımız var. 2 tane sahra hastanesi kurduk, 3. kuruyoruz. Sahra hastaneleri geçici, kalıcı hastanelere ihtiyaç var, onların adımlarını da süratle atacağız. Onun için bugün buradayız, sizlerle beraberiz. Şunu bilmenizi isterim ki; Türk milleti sizi unutmadı, unutmuyor. Onların selamını size getiriyorum. Kardeşlerinizin selamlarını size getiriyorum.

Bir şeyi size hatırlatmak istiyorum, terörle 30 yıldır mücadele ediyoruz. Ciddi manada bizi sıkıntıya sokan bir süreç, kaldı ki mücadelemiz devam edecek, ama biliyorum ki aynı sıkıntıyı Pakistan’da yaşıyor. Sürekli bu haberleri Pakistan’dan duydukça üzülüyoruz. Biz, öyle bir dinin mensubuyuz ki bir kişi öldürmenin, bütün insanlığı öldürdüğünü biliyoruz. Öyleyse cana kastetmek niye Ama yine biliyoruz ki bir insanın kurtuluşuna vesile olmak, alemin kurtuluşuna vesile olmaktır. Biz kelime anlamı itibariyle tanımı barış olan İslamın mensuplarıyız. Barış, bu kavram içerisinde yer alanlar öyle bir dinin mensupları, terörün aktörü olamazlar. Bütün bunları karşısında bir olmamız, beraber olmamız, dayanışma içerisinde olmamız lazım. Pakistan, Afganistan, İran, Türkiye bu kuşak niye sürekli böyle bir terör sürecini yaşıyor. Bu senaryonun elbet senaristleri var ve aktör olarak da ne yazık ki milletlerin içinden kendi aktörlerini seçiyorlar. Ben tüm Pakistanlı kardeşlerime sesleniyorum, bu kirli senaryonun aktörleri olmayalım. Aynı şekilde Afganlı kardeşlerime sesleniyorum; bu kirli oyunların aktörü olmayalım. Milletime zaten her gün sesleniyorum. Bu kirli oyunun aktörleri olmayalım. İnanıyorum ki bu oyunlar bozulduğu gün Pakistan, Afganistan yükselecek, Türkiye çok daha güçlenecek. İslam dünyasının bu içine düştüğü sıkıntıları hep birlikte aşalım. Bir olalım, beraber olalım, diri olalım, iri olalım."
AA

Konuyla ilgili basında çıkan diğer haberler

Yaraları birlikte saracağız 

Başbakan Erdoğan, asrın felaketinin yaşandığı Pakistan’a yardımın Türkiye için tarihsel ve kültürel bir borç olduğunu vurgulayarak “Kalıcı eserler bırakmak için buradayız” dedi

Başbakan Erdoğan, ‘’Pakistan bizi, kurtuluş mücadelemizde yalnız bırakmadı. 1999 depreminde yalnız bırakmadı. Bu kadar birbirini seven iki ülke halklarının bu tür günlerde birbirinin imdadına yetişmesinden daha tabii ne olabilir’’ dedi. Erdoğan, Pakistan’da meydana gelen sel felaketinden etkilenen Multan’da Türk Kızılay’ı tarafından yaptırılan bin 600 adet Mevlana Evi’nin dağıtım  törenine katıldı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada Türkiye’de halkın duyarlılığına tercüman olan Türk halkını bu noktada adeta seferber eden Diyanet işleri Başkanı’nın da kalbi muhabbetlerini bildirmek istediğini ifade etti.  

REFERANDUM YÜZÜNDEN GECİKTİM

İki ülkeyi tarihin ve ortak kültürün birleştirdiğini vurgulayan Erdoğan, “Bizim ortak kültürümüz var, bizim ortak değerlerimiz var. Bu kültür, bu değerler uğruna asırlar boyu birlikte yürümüşüz.  Şimdi de bu sorumluluğun bize yüklediği bir görevin ifası için buradayız’’ dedi. Pakistan’da kalıcı eserler bırakmak istediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

ÇALIŞMALARI GÖRÜNCE HAMDOLSUN DEDİM

‘’İstiyoruz ki bölgede kalıcı eserler bırakalım, altyapı ve üstyapıya yönelik çalışmalar yapalım. Halkımızın duyarlılığı aynen devam ediyor ve süratle burada yardımlara başlayacağız. Muzafferabad’a yaptıklarımızı bittikten sonra gezdim gördüm. Depremde de gezip görmüştüm. Tabii  işlerimizi hemen hemen büyük ölçüde bitirdikten sonra gezip gördüğümde o zaman ‘hamd olsun’ dedim. Zira, istedik ki Pakistan’a ve Türkiye’ye yakışanı yapalım. Ve bunun için de çalışmalarımızı hemen başlatalım. Pakistan bizi, kurtuluş mücadelemizde yalnız bırakmadı. 1999 depreminde yalnız bırakmadı. Bu kadar birbirini seven iki ülke halklarının bu tür günlerde  birbirinin imdadına yetişmesinden daha tabii ne olabilir. ’ Erdoğan konuşmasını ‘Yaşasın Pakistan-Türkiye kardeşliği’ diyorum’’ diye tamamladı. • MULTAN AA

TOKİ VE KIZILAY OLARAK BURADAYIZ

Sel felaketi olduğu andan itibaren Kızılay’ın hemen burada olduğunu dile getiren Erdoğan, 2005 Muzafferabad Depremi’nden sonra Kızılay’ın buradan ayrılmadığını belirtti. Muzafferabad’da Kızılay olarak TOKİ olarak bulunduklarını ve Türkiye olarak tüm hayırsever kurumlarla orada bir çok yatırımları gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, hala TİKA olarak, devlet olarak oradaki çalışmalarımızı sürdürdüklerini ifade etti.

Öte yandan,Asya Kalkınma Bankası ve Dünya Bankası’nın değerlendirmesine göre, Pakistan’daki selin, arazi, hasat ve altyapıya toplam zararı 9,5 milyar doları buldu. Pakistan Maliye Bakanlığı, selin doğrudan zararı bir tarafa bırakıldığında, toparlanma için hükümetin 30 milyar dolarlık maliyetle karşı karşıya kalabileceğini belirtti.

İsrail eğer özür dilemezse yalnızlığa mahkum olacak

Başbakan Erdoğanın Mevlana Evleri’nin teslim törenide yaptığı konuşmada İsrail ‘i de sert şekilde eleştirdi. Erdoğan, Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara baskınıyla ilgili olarak İsrail’in, Türkiye’den özür dilemek durumunda olduğunu ifade ederek, ‘’Tazminat ödemek durumundadır. Bunları yerine getirmedikçe Orta Doğu’da yalnız kalmaya mahkumdur’’ dedi. BM’nin İsrail suçlayan raporuna rağmen ABD’nin bu ülkenin tarafını tutmasını da eleştiren Erdoğan, “Şu anda BM Güvenlik Konseyi’nin panel çalışmaları devam ediyor. Temenni ediyoruz ki hak yerini bulur” dedi.

‘Çalık’ Köyü

Çalık Holding, Pakistanlı afetzedeler için Çalık Köyü’nü kurdu. Holding ve iştirakleri ile çalışanlarının yardımlarıyla sağlanan Mevlana evleriyle 175 aileye barınak sağlandı. Erzak ve kıyafet yardımlarıyla binlerce afetzedenin ihtiyaçları karşılandı.

Küçükali’nin şanssızlığı

Muzafferabad şehrine bağlı Mehmood ve Kot kasabalarında Türk Kızılayı  tarafından yaptırılan Mevlana Evlerinin teslim törenine Başbakan Erdoğan ile birlikte katılması planlanan Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali, Pakistanlı yetkililerin helikopterleri temin edememesinden dolayı bölgeye ulaşamadı. İslamabad’da kalan Küçükali, Kızılay’ın geliştirdiği yeni yöntemi şöyle anlattı: “O bölgede 1.600 adet Mevlana Evi kurduk. İnsanları kamplara değil, kendi yaşadıkları alanlara doğru çektik. Yıkılmış evlerinin yanına birer tane Mevlana Evi kurduk. İnsanlara şunu söylüyoruz; yemenizi içmenizi biz sağlayacağız, siz de burada kalın, kendi evinizi kendiniz tamir edin. Biz de yardımcı olalım. Toplam 2.750 tane evi kurmuş olduk. Elimizde yaklaşık 1000 tane daha var. Onları arkadaşlarımız, ihtiyaç sahiplerini tespit ederek kuruyorlar. Burada bir Kızılay modeli geliştirdik.’
Star


Geri Dön