25 / 04 / 2024

Yatırımda konut sektörü büyük önem taşıyor!

Yatırımda konut sektörü büyük önem taşıyor!

Antalya Akdeniz Manşet Gazetesi köşe yazarı Mehmet Güzel bugünkü köşe yazısında konut satışındaki sürekliliği anlattı. İşte o yazı...



Yıllardır ülkemizde inşaat sektörünün en önemli sektör olduğu olgusu tarafımıza sürekli aksettirilir. Tüm sektörlerin bel kemiği olarak belirtilen inşaat ve konut sektörünün hem iç döngü hem de ihracat girdisi sağlaması sayesinde bu ünvanı haksız yere almadığı görülmektedir. Tasarruf eğiliminde olan halk, konu yeme-içme, barınma ve çocuk harcamalarına geldiğinde mali disiplinini ister istemez kırmak durumundadır. Bir nevi halkın cebindeki paranın sisteme aktarılması yani yastık altının gün yüzüne çıkması adına da konut sektörü büyük önem taşımaktadır. Bazı görüşlere göre ülkemizin son 10 yıllık hızlı yükselişinde bu sektöre aktarılan ekonomik girdinin olması gerekenin çok çok üstünde olduğu dillendirilmektedir. Alternatif üretim kaynaklarına yönelmek yerine inşaatı tercih etmenin çok da doğru olmadığı konusunda bu görüşle hemfikir olmamla birlikte 10 yıldır bizim gibi ülkeleri taşıyan nakit akışının şu an zayıflaması ve aynı trendin bir daha ne zaman yaşanacağının belli olmaması sebebiyle şu anda inşaat sektöründen yüz çevirmek makro açıdan çok yanlış olacaktır. Belirtilen unsurların gayet farkında olan siyasiler de önümüzdeki seçimler için vaadlerinde inşaat sektörü ile ilgili ciddi teşviklerden bahsetmektedirler. Şahsi görüşüme göre ülkemizde tapu ipoteklerinin ciro edilebildiği ikincil piyasalara geçiş önemli bir can suyu sağlayabilir. Amerika'da yaşanan mortgage krizinden önce bankalarımız bu işin altyapısını hazırlamaya başlamış ve son dönemde alınan ipotekler ciro edilebilir şekilde alınmıştır. Peki bu ikincil piyasalar veya ciro edilebilirlik nedir ve bizlere konut sektörü açısından ne kazandıracak? Öncelikle hepimizin bildiği gibi konut kredisi kullandığımızda bankalara minimum, anapara ve faiz toplamı kadar bir ipotek senedi vermekteyiz. Belirttiğim sistemde bu ipotek senedi aynen çek gibi ciro edilip diğer finansal kurumlara satılabilmektedir. Örn: 5 yıl vadeli, 100.000.TL anapara tutarlı bir konut kredisi kullandığımızı, faiz toplamı ile geri ödeyeceğimiz tutarın 150.000.-TL olacağını ve buna karşılık da bankaya bu tutarda ipotek verdiğimizi varsayalım. Bu sistemde krediyi kullandığımız banka bu ipotek senedini nakit paraya çevirip bir başka kuruma 120.000.TL'ye devredebiliyor ve böylece kendisine 5 yılda geri dönecek olan meblağı peşin olarak kasasına koyabiliyor. Bu sayede de söz konusu 120.000.-TL'yi tekrar işletip kazanç elde edebiliyor. Bu döngü de bankanın, dolayısıyla kullandığımız konut kredisinin maliyetini düşürüyor. Bunun bizlere yansıması da konut kredisi faizlerinin düşmesi, buna mukabil konut piyasasının canlanması olarak tezahür ediyor. Tabi söz konusu uygulamayı yaparken ekspertiz değerinin rayicin çok üstüne çıkması gibi handikapların sıkı bir denetimle kontrol altında tutulması gerekiyor. Aksi taktirde ABD'nin yaşadığı mortgage balonunun bizlere de yansıması kaçınılmaz olur. Sonuç itibariyle bu uygulamanın çerçevesi baştan belirlenmiş, denetimi sürekli olarak yinelenen hatta sadece yeni inşaatlarla kısıtlanmış bir şekilde yapılmasının ülkemize ciddi kazanç sağlayacağı kanaatindeyim. Umarım bu yazım, sesimi gerekli yerlere duyurup, ülkemiz açısından alternatif gelir kaynağı yaratılmasına da katkı sağlar.


Antalya Akdeniz Manşet


Geri Dön