27 / 04 / 2024

Yeni yılda da bu süreç devam edecek..

Yeni yılda da bu süreç devam edecek..

Yeni yıla girdiğimiz bu günlerde ülke gene bir seçim sath-ı mailine girdi.



Mart ayında yapılacak olan mahalli seçimler de yerel yöneticilerimizi seçeceğiz.

Yerel seçimler halkın gündelik yaşamını ilgilendiren yol, su, elektrik, çöp,

kanalizasyon ve altyapı gibi tüm yaşamsal beklentilere cevap verecek, aynı zamanda kentsel hizmetleri götürecek, imarı doğru uygulayıp görsel anlamda

mimari ve estetik yapılar/projelere izin verecek, insanların spor, sanat ve yeşil

alanlarını hazırlayacak, organize edecek, sunacak ve imkanlar hazırlayacak vizyon sahibi, dürüst ve adil yöneticilerimizi seçmek gibi bir zorunluluğuz var.


Belediye hizmetleri bir şehrin veya bölgenin kültürünün de çağdaş ve teknolojik normlarda harmanlanarak günümüz koşullarında bir yansıması olmalıdır.

Nasıl ki satış ve pazarlamalar ülkelere göre değişkenlik gösteriyor, siyasette öyle.

Haliyle her iş farklı bölgelerde tarz, uslüp ve hitabet anlamında değişkendir.

Benim söylemek istediğim mimari de, estetikte ve hatta inşaat sisteminde bile bu değişkenlik bölgelere göre farklı olmalıdır.


Bakın geçmişte bazı gayrimenkul projeleri başladıkları bölgelerde proje inşasına başladıklarında lütfen hatırlayın nasıl tepkiler gelmişti.

Akabinde insanlar satın alma yönünde tercihte bulununca bu projeler ciddi anlamda revaç bulmuş, o bölgelere değer katmış ve taleplere cevap verebilmek için projelerin etap sayısının artırılmasına vesile olmuştur.

1990 yıllarda Kemer Country ve Alkent2000 projeleri buna en güzel örnektir.

Kemerburgaz çöplüğünde ve Büyükçekmece/Hadımköy sanayi tarlalarının ortasında ortaya çıkarılan projeler o günkü şartlarda inşaat sektöründe rakipsiz değil miydi?

Ortaya çıkarılan ve sunulan konsept o zaman ki şartlarda insanların hayallerini kaplamış ve inanılmaz derecede talep görmüştü.

Ya o bölgelere kattığı değer?

Bunu kim inkar edebilir?

Bu tür projeler tabiatıyla inşa edildikleri bölgelere ilanihaye emlak, çöp vb. gibi vergi, harç ve rusüm gelirleri irad etmekte, o bölgede ciddi anlamda istihdam yaratarak ekonomiye katkı sağladıkları görülmelidir.

Bu işler bir vizyon ve mantalite işidir.

Ben burada rahmetli Üzeyir GARİH beyi ve rahmetli Esat EDİN beyi hayırla yad ediyorum.


Yerel yönetimler kendi bölgelerinde inşa edilen projelerde ve binalarda mimari ve estetik değerlere dikkat ve özen gösterseler, çocuk parkları, sanat icra eden binalar, spor ve yeşil alanların inşa edilmesinin bölgeye ve çevreye katacağı değer inanın her yıl toplanan emlak vergi gelirlerini de artıracaktır.

Binaların dış estetiğinin ve mimarisinin aslında her bölgeye göre geliştirilmesi ve ona göre inşa edilmesi bir planla ve halkın da beğenisine sunularak çözülebilse inanın şehrin ve bölgelerin çehresi değişecektir.

Ancak ortada ki tablo hiç te içaçıcı gözükmüyor.

Etrafınıza baktığınızda tuğla, kiremit ve biriket yığınlarından, zevksiz ve mimarisi olmayan tuhaf bir garabet görüntüden başka ne var Allah aşkına?


Tabi burada önemli olan imar planlarını doğru ve adil uygulayabilmekten geçiyor.

Bugün Avrupa ya gittiğiniz zaman her şehrin mimarisi ve estetiği farklıdır.

Londra, Milano, floransa, Bremen, Moskova, Paris ve diğerleri..

İyi de bizim şehirlerimiz niye o zaman hala kiremit, tuğla ve biriket garabetinden kurtulamıyor.

Tabi bu işler vizyon, zihniyet ve dürüst olmayı gerektirdiği için kimse elini taşın altına sokmuyor.

Şurada son yıllarda o da bazı bölgelerde biraz biraz farklı ve estetik yönü ağır basan yapılar ve binalar yapılmaya başlandı, ama yeterli değil.

Vizyon sahibi, geleceğe matuf fikir sahibi olmak için önce belediye başkan adaylarını dünya'ya gezmeye ve dolaşmaya götürmek lazım.

Çünkü bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmuyor.


*  *  *  *  *


Diğer bir konu da küresel kriz ve yansımaları.

ABD de yeni başkan ise (Amerikan tarihinde ilk defa bu kadar erken oluyor) henüz göreve gelmeden tüm bakanlarını seçti ve ekonominin düzelmesi için plan ve stratejilerini hazırladı.

Ocak ayı ortasında yapılacak olan yemin töreninin ardından tüm önlemleri yürürlüğe koyacağını belirtti.

Ekonomiyi canlandırmak için tüm Amerika' da yeni otoyollar yapacağını ve inşaat

sektörünü yeni vergi avantajları ile ve düşük faizle yeni konutlar üreterek canlı

tutmak istediğini açıkladı ve  bu durumun bu sektörler için değişik malzeme gruplarında üretim yapan şirketler için canlanma demek olacağını ve en az 2 - 3 milyon kişiye yeni iş imkanları yaratacağını ve yapılacak olan yeni otoyol sistemleri sayesinde değişik yörelerde de yeni yerleşim bölgeleri oluşacağını ve canlanmanın başlayacağını ama ekonomik durgunluğun bütün bu önlemlere rağmen daha en az 2 yıldan sonra biraz daha hafifleyeceğini söyledi.

Bu da daha dünyadaki krizin en az 1.5 - 2 yıl daha süreceği anlamına geliyor ki

kısa vade de ise asıl sıkıntının Ocak ayından itibaren daha fazla hissedileceği öngörülüyor.

Ateşin başladığı yer sönmeden bu yangın durmayacak gibi gözüküyor.


Velhasılı kelam 2009 yılı herkese hayırlar ve bereketler getirsin.

İyi haftalar. 
 


[email protected]


Geri Dön