Antalya’daki 70 yılllık mülkiyet sorunu çözülüyor!

Antalya’da değeri 5 milyar dolar şeklinde ifade edilen ve 2 bin dönümlük Türkiye’nin en büyük imar sorununda olumlu sona gelindi. 

Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre Mirasçı avukatı Muhtar Kızıltan, “70 senelik kanayan yaramız hem kamu yararına hem de mirasçılar lehine çözüm aşamasına geldi" diye konuştu.

Söz konusu konu ile ilgili olarak uzun süredir hukuki mücadele veren avukat Muhtar Kızıltan, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve Antalyaspor Vakfı yöneticileriyle yaptığı görüşmeler neticesinde kamu yararı esas alınarak söz konusu arazideki mirasçıların mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla hukuki düzenlemeler yapılmasına çalıştıklarını dile getirdi.

70 YILLIK SÜREÇTEN BUGÜNE

Bu sorunun çözülmesinde önemli rol oynayan ve çoğu mirasçının avukatı olan Muhtar Kızıltan yaşanan süreçle ilgili olarak şunları dile getirdi: 

“Konuyu bir harita ile anlatmak istiyorum. Hepimizin bildiği Turizm Uygulama Oteli, Eğitim Araştırma Hastanesi, Falez ve Rixos otelleri, Cam Piramit Parkı, AKM, Atatürk Kültür Parkı, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi, Atik Tenis İhtisas Kulubü, akaryakıt istasyonu, Antalyaspor Tesisleri, Corendon Stadyumu, Antalya Adliyesi, Antalya Spor Salonu.

Daha gerilere gidelim; ANTKOOP ve sayısız sitelerde bulunan 10 bin civarında konut, Meltem Pazar Yeri, tesisler, okullar, parklar, Tapu Bölge Müdürlüğü, camiler, yeni adliyeye kadar otoparklar, kooperatifler ve daha pek çok yapının malikleri var. Fakat bunların gayrimenkulleri üzerinde dava süresinde yasal kamulaştırmalar ya da yasaya uygun olmayan biçimde kamulaştırma yapmadan resmi makamlar tarafından tesisler kurulmuş. Yani, tapu malikleri bu haklarını kullanma olanağından mahrum durumdalar."

51 SENE SONRA 'BURASI SİZİNMİŞ'

Tüm bu sürecin başlangıcının 1955’te Antalya Kadastro Müdürlüğü kadastro çalışmasına dayandığını dile getiren avukat Kızıltan, “Yapılan çalışmalar sonucunda 556 ada 2 ve 570 ada 3 parseller şeklinde sınırlandırılan 4 bin dönümlük taşınmazların malikleri tapu kayıtlarına dayalı şekilde belirliyor. 

Söz konusu taşınmazların 1/3 payının tapu maliki Bakırcı Yorgi adlı şahıs mütegayyip olduğundan bu hisse Maliye Hazinesi adına, diğer 1/3 paylar da yine tapu kayıtları uyarınca Hacı Bekirzade ve Hacı Süleyman (Arap Süleyman olarak bilinir) adına tespit ediliyor. 

Kadastronun söz konusu bu tespitinden sonra Hazine'nin tarafı olduğu bir dava açılıyor ve bu dava 2006’ya kadar devam ediyor. Yarım asır sonra verilmiş olan bu karar sonucunda taşınmazların miktarı yarıya düşüyor, karar da aynen Kadastro tespitindeki maliklerin adlarına tescil yapılmasına ilişkin. Yani 51 sene sonra 'burası sizinmiş' diyor devlet" diye konuştu.

YIKTIRILMASI NEREDEYSE İMKANSIZ

Yaptığı açıklamada kesinleşmiş kararın infazı için Tapu Sicil Müdürlüğü'ne giden maliklerin beklediklerinden çok daha büyük bir sürpriz ile karşılaştıklarına dile getiren Muhtar Kızıltan, sözlerine şu şekilde devam etti:  "Dava süresi içerisinde maliki oldukları gayrimenkullerin büyük kısmı 1980’li senelerden başlayarak kamulaştırılmıştır.

Hem de eski para ile 20 bin lira, günümüz parası ile 0.20 TL yani 20 kuruş bedellerle.. Dava devam ettiği için söz konusu  bu kamulaştırma bedellerini de alamamışlar ve kamulaştırma paraları da deyim yerinde ise pul olmuştur.

Bu kamulaştırma furyasına bir örnek vermek isterim; şimdi üzerinde Falez Otel’in yer aldığı alan Arsa Ofisi tarafından 'dar gelirlilere konut yapılması' amacıyla 1164 sayılı yasa uyarınca kamulaştırılmış ve fakat daha sonra Maliye Hazinesi'ne devredilerek, Maliye Hazinesi tarafından da Turizmi Teşvik Yasası uyarınca otel yapılmak üzere Özkaymak şirketine tahsis edilmiştir. 

Peki, çoğu Antalya’nın eski ailelerinden olan tapu maliklerine kalan mülk yok mu? Vardır fakat neredeyse hepsine resmi kurumlar tarafından el atılmış, malikler açısından işlevsiz imar planlarıyla rekreasyon alanlarına, yeşil alanlara dönüştürülmüş ve üzerlerine Cam Piramit’inden AKM’ye, restoranlardan spor tesislerine sayısız yapı kurulmuştur.

Bu yapıların tamamı plansız, imarsız, ruhsatsız yapılardır ve yıktırılması da yasal engel sebebiyle  imkansızdır, çünkü Yargıtay bu tür yapıların yıkımı ve müdahalenin önlenmesi davalarında bütün maliklerin davacı olmasını şart koşmaktadır. 800 kadar hissedarın da beraber dava açmaları mümkün olamamaktadır."

EVLERİNE İCRA İHBARNAMESİ

Tapu maliklerinin çilesi 1955’ten bu yana geçen 70 sene sonrasında da sona eremediğini dile getiren Muhtar Kızıltan, "Çünkü, bu defa da  halen Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmakta olan bir kamu görevlisinin nüfus kayıtlarını değiştirerek (ki, müracaatımız üzerine sonradan eski haline getirilmiştir) elde etmiş olduğu bir veraset belgesine dayanarak açtığı davalar ile uğraşmaktadırlar.

Adaletin ağır işleyişi, bu defa da idarelerin kamulaştırmasız el atmaları sebebiyle alabilecekleri bedellere ulaşmalarının da önündeki engel olmuştur. Biz, 5 milyar dolarlık arazi denilen taşınmazların maliklerinden kimilerinin 5 bin liralık arsa vergisini ödeyemediği için evine icra ihbarnamesinin gönderildiğine tanık olduk" dedi.

MİRASÇILARIN YARARI GÖZETİLEREK ÇÖZÜM

Avukat Muhtar Kızıltan, “2006’dan bu yana ilk defa Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye başkanlarının bu sosyal yarayı ‘Kamu ve hazine yararını da’ gözeterek çözüme kavuşturma iradesine tanık oluyoruz. Antalyaspor Vakfı’nın bu konu ile ilgili olarak özverili çalışmaları da konunun olumlu sonuca ulaşmasında çok etkili oldu. 

Kamuoyuna da yansıdığı üzere, anılan sayın başkanların ‘kamu yararı’ perspektifinden üretecekleri çözümler, başta mağdur yüzlerce ailenin sorunlarına ve nihayetinde Antalyalıların sosyal hizmetlere yasal biçimde ulaşmaları yolunda tek çaredir. Kendilerine bu vesileyle teşekkür ediyorum. Yakın bir zamanda projelerin detayları ilgili kişiler tarafından açıklanacaktır" dedi. 

Belediyeler 2 şehirde arsa ve arazi satıyor! Müteahhite de vatandaşa da uygun arsa var!

Beyaz yakalılar emlakçılığa merak sarmış!

Centerlife Bahçelievler'de yüzde 50 peşinat 12 ay vade ile ev sahibi olma avantajı!