29 / 03 / 2024

EPDK hidroelektrik santrali projelerini masaya yatırdı

EPDK hidroelektrik santrali projelerini masaya yatırdı

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, çevreci örgütlerin tepkisini çeken ve yargı kararlarıyla durdurulan hidroelektrik santrali projelerini masaya yatırdı



Hazırlanan çalışmada ilginç tespitlere yer veriliyor: Projelerin fizibilitesi güvenilir değil. İnşaatlarda doğal hayat hiçe sayılırken, bitki örtüsüne de zarar veriliyor. 
  
Türkiye, sanılanın aksine su zengini bir ülke değil. Mevcut kaynakların da ancak yüzde 25-30'u değerlendirilebiliyor. Devlet Su İşleri (DSİ), atıl kapasitenin ekonomiye kazandırılabilmesi için çok sayıda hidroelektrik projesi geliştirmişti. Ancak projelerin büyük bölümü hayata geçirilemedi. Aksaklıkları masaya yatıran Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), hidroelektrik projelerinin çoğunun gerçekçi olmadığı sonucuna vardı. Enerji Üst Kurulu'nun hazırladığı raporda, inşaat aşamasında da doğal hayatın korunmasına özen gösterilmediği, bu sebeple de projelerin yargı kararıyla durdurulduğu belirtiliyor. Elektrik Piyasası Kanunu ile özel yatırımcıların hidroelektrik enerji santrali (HES) kurmasının önü açıldı. Bu çerçevede DSİ, su kullanım hakkı dahil çok sayıda HES projesi geliştirdi. Sadece Doğu Karadeniz'de toplam 305 proje başvurusu oldu. EPDK, bunlardan 178'ine lisans verdi. Ancak projelerin fizibilite çalışmaları ve uygulama aşamasında karşılaşılan problemler, projelerin hayata geçirilmesini geciktirdi.

Enerji Kurulu, bu sorunların aşılması için 'HES projelerinde sorun ve çözüm önerilerinin' yer aldığı geniş bir rapor hazırladı. Raporda DSİ'ye sunulan fizibilite raporlarının çoğunlukla özel proje şirketlerine yaptırıldığı ve aynı fizibilitenin farklı şirketler tarafından sunulduğu, dolayısıyla bunların güvenilir olmadığı ifade ediliyor. Raporda; "DSİ'nin kurumumuza gönderdiği hemen her proje daha sonra büyük revizyon geçirmekte, fizibilitelerin sağlıksız olması sebebiyle projelerin hayata geçirilmesinde sıkıntılar yaşanmakta, bu da tesislerin yapım sürecini geciktirmektedir." deniliyor. Raporda, yanlış fizibilite ve halkın tepkisi gibi sebeplerle projelerin mahkeme kararlarıyla durduğu anlatılıyor. Enerji Kurulu'nun raporunda, baraj inşaatları sebebiyle özellikle Doğu Karadeniz'de akarsu yataklarında doğal yaşam için gerekli asgari su miktarının etkilendiğine dikkat çekiliyor. EPDK'nın çözüm önerileri şöyle: "Uygulanabilir ve etkin bir yol haritası oluşturulup piyasa özel sektör yatırımlarına açılmalı. Kurumlar arası etkin koordinasyon sağlanmalı. Projeler için bütüncül havza çalışmaları yapılmalı.

EPDK raporundan satırbaşları:

Projelerde çevresel etkiler iyi hesaplanmıyor.

Bölgedeki bitki örtüsü ve canlı hayat dikkate alınmıyor.

Hafriyat, çevreye zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmiyor.

Jeolojik etütler, sadece literatür bazında yapılıyor.

Doğu Karadeniz'deki inşaatların heyelana yol açma ihtimali değerlendirilmiyor.

Hidroelektrik santrali ve baraj inşaatlarında güvenlik önlemleri yetersiz.
 
İsmail Altunsoy/Zaman


Geri Dön