29 / 03 / 2024

İnşaat sektörü büyüme hedefine nasıl ulaşılır?

İnşaat sektörü büyüme hedefine nasıl ulaşılır?

Yeni Şafak Gazetesi köşe yazarı olan Ahmet Ulusoy bugünkü yazısında inşaat sektörünün özelliklerini, barındırdığı sorunları ve sektör temsilcilerinin beklentilerini anlattı. Ulusoy, inşaat sektörünün ekonomiyi süreklediğini söyledi.



Önceki yazımızda Türkiye'de inşaat sektörünün hızla geliştiğini, 200'u aşkın yan sanayi ve alt sektörlerle ileri-geri bağlantı içinde olduğunu, istihdam, büyüme, döviz kazancı, kamu geliri (vergi), kamu hizmeti üretimi gibi insanın refahı ve yaşam kalitesine katkı yaptığını ve ekonomiyi sürükleyici bir sektör işlevi gördüğüne değinmiştik.


Bu yazıda inşaat sektörünün diğer bazı özelliklerine, barındırdığı sorunlar ve sektör temsilcilerinin beklentilerine değineceğiz.


AK Parti iktidarıyla hız kazanan köprü, havalimanı, tünel, iş merkezleri, limanlar, hızlı tren, metro, otoyol, kentsel dönüşüm gibi büyük ölçekli projelerin sektöre hayat verdiği ve bu sayede gelişme sürecinin devam edeceği gözlenmektedir.


İnşaat sektörü, hem iç piyasa hem de dış piyasa ile bağlantılı olduğundan dış ticaret hacmini de etkilemektedir.


Yurt dışında üstlenilen işlerde kullanılmak üzere önemli ölçüde temel inşaat malzemesi ile yarı mamul ve mamul mal ihracatı yapılmaktadır.


2015 yılı sonu itibariyle inşaat malzemeleri ihracatı 19 milyar dolara ulaşmıştır (bu tutar sektörde 2015 yılı yaşanan gerileme sonrası rakamdır).


Uzmanlar, gelecek yıllarda küresel inşaat sektörünün GSYH'dan daha hızlı büyüyeceğini ve 2020 yılında yıllık 12 trilyon dolarlık bir hacme ulaşacağını söylüyor.


Küresel çapta büyük başarılara imza atan Türk müteahhitlerinin bu pastadan daha çok pay alması ve 2023 yılındaki 100 milyar dolarlık yurtdışı müteahhitlik hizmetleri hedefine ulaşması için sorunlarını çözmek ve başta Bağımsız Devletler Topluluğu, Ortadoğu, Körfez ve Kuzey Afrika ülkeleriyle olmak üzere birçok ülke ve topluluklarla uluslararası ilişkileri geliştirmek gerekiyor.


Yurtdışındaki müteahhitlik işlerinin yanı sıra inşaat sektörleriyle ilgili diğer önemli bir gelişme yabancılara konut satışındaki büyük artışlardır. 2013 yılında 12.181 konut satılmışken, 2015 yılında bu rakam 22.830'a ulaşmıştır. Bu satışların artarak devam edeceği beklenmektedir.


2015 yılında bu satışlardan 5 milyar dolar civarında gelir elde edilmiş ve 2016 yılı hedefi 10 milyar dolardır.


Satışlarda Irak, S. Arabistan, Kuveyt ve diğer Ortadoğu ülkesi vatandaşlarının ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir.


Yabancılara konut satışı (özellikle Araplara) ve bunun turistik faaliyetlerle birleşmesinin de son yıllarda ciddi düzeyde artan Arap turizminin döviz katkısını devam ettirecektir.


Bu gelişmelerle birlikte, inşaat sektöründe gerek devlet gerekse özel kuruluşlarda strateji ve vizyon eksikliği en önemli sorun olarak öne çıkmaktadır.


İnşaat sektöründeki başlıca sorunlar; kamu yatırımlarındaki kaynak yetersizliği (bitirilen işlerde devletin ödeme yapmada gecikmesi), mali mevzuata ilişkin sorunlar (doğrudan ve dolaylı vergi yükü ağır), kamu ihale sisteminden kaynaklanan sorunlar, kalitenin artırılması ve yapı denetimi sorunları, nitelikli işgücünün bulunamaması, yurtdışı inşaat ve müteahhitlik hizmetlerinde yaşanan sorunlar olarak sıralanabilir.


Sektör temsilcileri 2016'ya daha iyimser bakıyor ve büyüme hedefi asgari yüzde 5'e, istihdamdaki payı ise yüzde 8'e ulaşacak deniliyor. Hedeflere ulaşılması için öncelikle;


1- Özellikle konut inşaatları üretim sürecinin her aşamasında vergi ya da harç alınmaktadır. İnşaat sektörüyle ilgili 35 civarında harç ve vergi olduğu, vergi maliyetlerinin toplam içindeki payının % 20 ile 30 arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, vergi ve harç sayısının azaltılması gerekiyor.


2- KDV oranları eski seviyelerine, en azından azami yüzde 8 düzeyine indirilmeli.


3- Damga vergisinde sözleşme bazında değil proje bazında işlem yapılmalı.


4- Bürokrasi azaltılarak ruhsat süreleri kısaltılmalıdır.


5- Müteahhitlik yapabilmek için mutlaka yeterlilik istenmeli, belli kriterler aranmalı.


6- Şehirlerin uzun vadeli gelişim alanları düşünülerek ve nüfus projeksiyonları yapılarak, modern-akıllı yaşanılabilir uydu kentler planlanmalı. Bu planlamayla en önemli maliyet unsuru olan arsa fiyatlarını makul seviyede tutmanın yollar aranmalı.


7- Yurtdışında prestijli ve değerli projelere imza atan müteahhitlerin devletin destekleyici, düzenleyici, yol gösteren, katkı veren şefkatli elini hissetmeleri gerekir.


8- Konut ve kentleşme sorunları merkezi yönetim, belediyeler ve hak sahipleri yanında şehir plancıları, mimarlar, mühendisler; ilgili meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği halinde çözülmelidir.


Kısaca devleti yönetenler, ekonominin can damarı konumuna gelmiş inşaat sektörünün sorunlarını azaltıcı adımları atmalı ve sektörün ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak boyuta taşınması için şefkat elini uzatmalı.




Ahmet ULUSOY/Yeni Şafak


Geri Dön