Konut ediniminde finansmana erişim sorunu var!

Future & Trends Summit’te, Türkiye ekonomisi açısından kritik öneme sahip inşaat, şehircilik, savunma sanayisi ve finans gibi stratejik sektörlerde yaşanan dönüşüm süreci kapsamlı biçimde masaya yatırıldı.

Konu ile ilgili olarak verilen detaylara göre kamu kurumları, finans kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinden oluşan üst düzey katılımcı profiliyle gerçekleşen zirvede; kalkınma vizyonu, yeni nesil iş modelleri, teknolojik yenilikler ve sürdürülebilirlik ekseninde şekillenen sektörel eğilimler çok yönlü olarak tartışıldı.

KONUT EDİNİMİNDE TEMEL SORUN FİNANSMANA ERİŞİM

Zirve kapsamında düzenlenen “İnşaat ve Şehircilikte Dönüşüm Çağı” oturumunda önemli açıklamalar yapan Zahit Akbal, konut piyasasının en kritik başlığının finansmana erişim olduğunu vurguladı. 

Akbal, şunları söyledi: “Konut ediniminin merkezinde bugün çok net bir şekilde finansmana erişim sorunu yer alıyor. Uzun vadeli, öngörülebilir finansman imkanları oluşturmak sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok gelişmiş ekonomisinde dahi giderek zorlaşıyor.

Küresel ölçekte yaşanan jeopolitik gerilimler, savaşlar ve artan belirsizlikler, finansal planlamalar üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Bu ortamda konuta erişimi destekleyecek sürdürülebilir finans mekanizmalarının geliştirilmesi her zamankinden daha önemli.”

Akbal, Fuzul GYO’nun sürdürülebilirlik vizyonunu da detaylandırarak, yaklaşımı yalnızca çevre odaklı bir çerçevenin çok ötesine taşıdıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: “Sürdürülebilirliği, yalnızca ‘yeşil bina’ veya çevre dostu uygulamalarla sınırlı bir kavram olarak görmüyoruz.

Bizim için sürdürülebilirlik; ekonomik kalkınma, sosyal adalet ve çevresel bütünlüğü birlikte gözeten, nesiller arası değer üretmeye odaklanan bütüncül bir stratejidir. Bu bakış açısını tedarik zincirinden inşaat süreçlerine, binaların kullanım ömrünün uzatılmasından geri dönüşüm ve atık yönetimine kadar tüm aşamalara entegre ediyoruz.”

Akbal, projelerinde enerji verimliliği, su tasarrufu, sıfır atık ve geri dönüşüm kriterlerinin yanında deprem güvenliği ve yapısal dayanıklılığın da temel öncelik olduğunun altını çizerek şöyle devam etti: “Bizim için sürdürülebilirlik, sadece çevreyi koruma çabası değil, aynı zamanda toplumsal güveni ve yarına dair umudu inşa etme meselesidir. Dünya hepimizin ortak sorumluluğu; dayanıklı, esnek ve umut veren bir gelecek istiyorsak, kamu, özel sektör ve toplum olarak birlikte hareket etmek zorundayız.”