Sektörel

Konut piyasasında sakinleşme dönemi: Fiyatlar reel değerlerin altında seyrediyor!

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, konut ve gayrimenkul piyasasında son aylarda fiyatların reel piyasa değerlerinin altında kaldığını söyledi. 

Türkiye'de konut ve gayrimenkul piyasası, son dönemin en önemli dönüşüm süreçlerinden birini yaşıyor. Satış rakamları yüksek gibi görünse de verilerin detaylı incelenmesi, piyasanın hızlanmadığını, aksine yavaşlayarak yeni bir denge arayışına girdiğini ortaya koyuyor.

EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada son dört aylık dönemde konut fiyatlarının gerçekleşen enflasyonun altında kaldığını, hatta sınırlı da olsa gerileme eğilimi gösterdiğini belirterek, "Bu durum, piyasanın sakinleştiğini ve fiyatların geriye doğru çekildiğini gösteriyor. Bugün doğru fiyatlanan bir konutun ortalama satış süresi yaklaşık iki aya ulaştı. Bu sürenin uzaması, fiyatlamalarda hata yapıldığına işaret ediyor" dedi.

Türkiye genelinde satış bekleyen konut stokunun yılbaşına göre yaklaşık yüzde 27 artarak 640 binin üzerine çıktığını hatırlatan Yazıcı, bu artışın arz-talep dengesindeki değişimi net biçimde yansıttığını vurguladı. "Stokların büyümesi, satıcıların zaman içinde indirime gitme ihtiyacını artırıyor. Bu da fiyatların neden baskı altında kaldığını açıklıyor" ifadelerini kullandı.

KİRALIK PİYASADA STOK YENİDEN YÜKSELİYOR

Kiralık konut tarafında ise daha dengeli bir tablo olduğunu ifade eden Yazıcı, yılın ortalarında azalan kiralık stoklarının son dönemde yeniden artmaya başladığını söyledi.

Yazıcı ayrıca "Kiralık mülklerin yeni kiracı bulma süreleri çok sert uzamıyor ancak yine de uzuyor ve stok artışı dikkat çekici. Buna rağmen şu an için satıştaki kadar güçlü bir yavaşlamadan söz etmek mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.

İLK EL KONUT SATIŞLARINDA BELİRGİN GERİLEME


Toplam konut satış rakamlarının yüksek görünmesine karşın, asıl belirleyici verinin ilk el konut satışları olduğunu vurgulayan Yazıcı, çarpıcı bir karşılaştırmaya dikkat çekti: "2015 yılında satılan her iki konuttan biri ilk kez el değiştiriyordu, yani ilk el konuttu. Bu oran son yıllarda yüzde 30'lara kadar geriledi. Konut ticareti artıyor gibi görünse de üretim tarafı aynı hızda ilerlemiyor."

İpotekli satışların ciddi biçimde düştüğünü belirten Yazıcı, beş yıl önce yüzde 45 seviyelerinde olan ipotekli satış oranının bugün yüzde 14'lere kadar gerilediğini hatırlattı. "Yüksek faizler ve krediye erişimdeki sınırlamalar, konut satışlarını doğrudan etkiliyor. 2026 yılında kademeli ve kontrollü bir faiz düşüşü bekliyoruz ancak geçmiş yıllardaki sert indirimleri öngörmüyoruz" dedi.

TİCARİ GAYRİMENKUL VE ARSA YATIRIMLARI ÖNE ÇIKABİLİR

Oturum amaçlı konut alımında "yanlış zaman" kavramının geçerli olmadığını vurgulayan Yazıcı, yatırım amaçlı konut alımında ise daha temkinli olunması gerektiğini söyledi. "Konut, yatırım aracı olmaktan yavaş yavaş çıkıyor. Önümüzdeki dönemde ticari gayrimenkul ve arsa yatırımları daha cazip hale gelebilir" ifadelerini kullandı.

Gayrimenkul piyasasını önümüzdeki dönemde en çok etkileyecek unsurları sıralayan Yazıcı, "2026 yılında faiz politikaları, konutla ilgili vergi düzenlemeleri ve alternatif yatırım araçlarının performansı, konut sektöründe belirleyici olacak" dedi.