Kuzu Grup'tan yaşlılar için ikinci bahar projeleri geliyor!

Ekonomi Dergisi'nden Volkan Arı Geçtiğimiz günlerde Kuzu Holding Yönetim Kurulu Başkam Selim Kuzu ile sohbet etti. İşte, Volkan Arı'nın yazısı....

Grubun özelliklerinden biri, ulusal-uluslararası trendlere ve ihtiyaçlara göre projeler geliştirmesi. İnşaatın bittiğini gayrimenkul geliştirmenin ön plana çıktığını söyleyen Kuzu’nun dikkat çektiği en önemli trend ise Türkiye’deki yaşlanma ve buna göre değişen ihtiyaçlar.

Selim Kuzu şöyle diyor:
“Türkiye’nin yaşlanmasıyla birlikte problemler yoğunlaşmaya başlıyor. Bunu insülin satışlarından bile görebilirsiniz. Oturma mekanları ile kurulan sitelerin de bu toplulukların yeni yaşam biçimine göre üretilmesi tasarlanması gerekiyor. Biz de buna göre çalışıyoruz. Dünyanın yaşlı nüfusu en yüksek ülkeleri Japonya ve Almanya. Bu konuda geronto-loji dediğimiz alanda en büyük tecrübe Almanya’da.

Almanlar “insan kaynağı” olarak yaşlıları bilgili oldukları için ekonomiden uzaklaştırmıyorlar. Örneğin, 60 yaşındaki bir makine mühendisini en az 10 kişi yetiştirmesi için teşvik ediyorlar. Bu tecrübeleri kaybetmek istemiyorlar. O nedenle 65 yaşındaki bir insanı hayatın içinde tutmak için pek çok şey yapıyorlar. Uzmanları bunun üzerinde çalışıyor.

Biz de onlardan faydalanmaya çalışıyoruz. İnsanlar yaşlandıkça biyolojik, sosyolojik, fizyolojik, hatta psikolojik ihtiyaç ve beklentileri değişiyor. Psikolojik tarafı Türkiye’de daha ağır basıyor. İhtiyaçlarınızı, rahatsızlıklarınızı çocuklarınıza anlatamama durumu: dahası damadınıza, gelininizle, çocuklarınızla ilgili yük olma hisleri ortaya çıkıyor. Yalnızlık duygusu gelişiyor.”

YENİ DÖNEM YAŞLILIK

Yeni dönem yaşlılık özellikleri de farklı. Nasıl mı? Selim Kuzu’dan dinleyelim:

“Tüm bu ihtiyaçlarınızı biyografiye göre yapmak zorundasınız. Bugün anne babanıza bir bakıcı bütün gün evde bakabilir ve onlar dışarıya çıkmak istemeyebilir. Fakat siz öyle olamazsınız. Siz bir mobil jenerasyonun ürünüsünüz. Sizin ne zaman yatıp kalkacağınızı da kimse söyleyemez. Bu nedenle sizin yaşayacağınız sitede 24 saat tıbbi hizmet olacak, ihtiyacımız oldukça bunlardan yararlanacağız. Ama bizim hobi ve seyahat gibi istek ve ihtiyaçlarımızın da yerine getirilmesi gerekiyor. En önemli konulardan biri de sosyalleşme. Araştırmalarımızda ortaya çıkan en önemli konu, yalnız kalmaktan korkmak... işte bu biyografi içinde insanların birbiriyle iletişim içinde kalması gerekiyor. Biz “50+” diyoruz; burada hayatınızın ikinci baharından bahsediyorum. Bu konuda ne kadar önceden önlem alırsanız ilerde karşılaşacağınız sorunlar daha az olur. Örneğin, Alzheimer’ın nedeni biliniyor. Beyin hücrelerinin hızlı ölümü ve oksijen gitmemesi... Bunu daha önceden görür ve ona göre yaşarsanız önlem alabilirsiniz.”

ÇEŞME - URLA HEDEF BÖLGE

Selim Kuzu İzmir’in bu konuda en uygun altyapıya sahip olduğunu söylerken, diğer potansiyel bölgeleri de şöyle anlatıyor: “Bizim hedefimiz Çeşme-Urla’da buna benzer birkaç yer yapmak. Türkiye’de bu tür projelerin yoğunlaşacağına inanıyoruz.  İzmir  ve özellikle Çeşme-Urla bölgesinin de altyapı olarak, hem havalimanı, şehir, iklim olarak uygun olacağını düşünüyoruz. Türkiye’de bu tür projeler için Çanakkale ve Karadeniz Bölgesi’nin de uygun olacağını düşünüyoruz fakat altyapıları henüz müsait değil. Örneğin yeterince hastanesi, tiyatrosu, sineması yok, uluslararası havalimanı yok. İzmir’den her gün sekiz tane uçak Almanya’ya, beş tane uçak Ingiltere’ye uçuyor. Bu insanların çoğu işadamı olacak ve faaliyetlerine devam edecek. Bu tüp olanaklara da ihtiyaç duyacaklar.”

Kuzu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kuzu kendi projeleri ile ilgili şu bilgileri veriyor: "Bunlar atom fiziği değil, herkes biliyor. Örneğin Alzheimer için oksijeni bol olan bölgede yaşamanız gerekiyor. Egzersiz, hareket, iletişim gibi ihtiyaçlar var. Bence bu tür yaşama uyumlu siteler önümüzdeki dönemin en önemli trendi olacak. Biz bu felsefeyle ilk örneklerinden birini Çeşme-Urla'da hayata geçirmeye başladık. Kaba inşaatı bitmek üzere, 84 üniteden oluşuyor. Bu sitede 1+1 ve 2+1 daireler var. 2019 yazında bitirmeyi planlıyoruz. Hedefimiz insanlar yaşlandıkça, onların yaşam kalitelerini yükseltmek ve kötüleşmelerini engellemek. Antiaging programları, egzersizler, böyle bir yaşama ne kadar geçerseniz o kadar etkili olacaktır. Burada herkesin kendi evi olacak, bir aidat olacak. Tüm hizmetleri bunun içine alabileceksiniz. Restoranlar olacak yemeklerinizi oradan söyleyebileceksiniz. Thermal spa, egzersiz alanları olacak. Tüm yeni yaşam trendlerini burada izleyebileceğiz. Ütü, çamaşır, temizlik hizmetleri, hobi bahçeleri tüm bunlar proje içinde yer alacak. 24 saat doktor hemşire, detoks uzmanı olacak. Asıl önemlisi burayı kendimiz işleteceğiz."