Makyol İnşaat'ın Romanya'daki yatırımlarının portföy büyüklüğü 3 milyar avroyu aştı!
Türkiye’nin köklü inşaat firmalarındanMakyol İnşaat, Romanya genelinde yürüttüğü 7 aktif proje aracılığıyla yatırımlarında 3 milyar avronun üzerinde toplam portföy büyüklüğüne ulaştı.
Türkiye’nin köklü inşaat firmaları arasında yer alan Makyol İnşaat, Romanya genelinde yürüttüğü 7 aktif proje ile toplamda 3 milyar avronun üzerinde yatırım büyüklüğüne ulaştı.
Paylaşılan detaylara göre 1965 yılında Saffet Çebi tarafından kurulan Makyol, Türkiye’deki altyapı ve üstyapı projelerindeki başarısının ardından, uluslararası alanda da faaliyetlerini hızla genişletti. Şirket, bugüne kadar Fas, Cezayir, Kazakistan, Irak, Azerbaycan, Kuveyt, Umman ve Ukrayna gibi ülkelerde önemli altyapı yatırımlarına imza attı.
Makyol’un uluslararası büyüme yolculuğundaki son durağı, Avrupa Birliği üyesi Romanya oldu. Şirket, Avrupa’nın doğu ve batısını birbirine bağlayan Trans-European Transport Network (TEN-T) koridorları üzerinde yer alan ve stratejik öneme sahip bölgelerde Romanya Ulusal Karayolu Altyapı İdaresi (CNAIR) ve Ulaştırma Bakanlığıtarafından yürütülen altyapı ağının ana yüklenicilerinden biri konumuna geldi.
Konu ile ilgili olarak aktarılan bilgilere göre Makyol’un yerel ve Türk ortaklarla hayata geçirdiği 7 büyük proje, hem mühendislik hem de finansal büyüklük açısından ülkenin en kapsamlı altyapı yatırımları arasında yer alıyor.
Şirketin yürüttüğü projeler arasında: Transilvanya Otoyolu (A3), Sibiu-Fagaraș Otoyolu’nun 4 etabı (A13), Ploiești-Buzau Otoyolu (A7), Bükreş Havalimanı Metro Bağlantısı bulunuyor.
Söz konusu bu projeler, Romanya’nın batı sınırlarından başkente kadar uzanan ana ulaşım hatlarını kapsıyor.
AVRUPA’YA TÜRK İMZASI
Toplam sözleşme bedeli 3 milyar avroyu aşan projelerde, 100 bin tonu aşkın çelik yapı imalatı yapıldı. Çalışmalar kapsamında 128,5 kilometrelik karayolu, 6,6 kilometrelik metro hattı, 2,8 kilometrelik tünel, 150’den fazla köprü ve viyadük, ayrıca çok sayıda kavşak ve istasyon inşa ediliyor. Şirket, bu projelerde 3 binden fazla mühendis, teknisyen ve saha çalışanı istihdam ediyor.
Aktarılan bilgilere göre söz konusu bu projeler, AB fonları ve Romen hükümetinin yatırım programları ile finanse ediliyor. Makyol, bu süreçte Alarko, Özaltın ve Nurol gibi Türk şirketleriyle konsorsiyumlar oluştururken, Avrupa menşeli müşavirlik firmalarıyla da iş birliği yürütüyor.
Romanya’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Makyol İnşaat Romanya CEO’su Saffet Oğuz Çebi, Avrupa’nın kalbinde mühendislik yetkinliğini sergilemekten gurur duyduklarını belirtti. “Yaptığımız otoyol ve metro projeleri yalnızca betonarme yapılar değil; Türk mühendisliğinin disiplinini, güvenilirliğini ve çözüm üretme becerisini temsil ediyor” diyen Çebi, bu yatırımların Romanya’nın AB ulaştırma ağlarıyla bütünleşmesini güçlendirdiğini söyledi.
Türkiye ile Romanya arasındaki uzun yıllara dayanan iş birliğinin altını çizen Çebi, iki ülkenin dostane ilişkilerinin artık ekonomik ve ticari alanda da güçlü bir sinerji oluşturduğunu vurguladı.
Çebi konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “Romanya’da Türk müteahhitlerin bugüne kadar üstlendiği 231 projenin toplam değeri 15,2 milyar doları geçti. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 12 milyar dolar, Türk yatırımları ise 8 milyar dolara yaklaştı. Makyol Romanya olarak portföyümüzün büyüklüğü 3 milyar avroyu aşmış durumda. Bu, yalnızca ekonomik değil, kültürel bir ortaklığın da göstergesi.” dedi.
Transilvanya ve Sibiu-Fagaraș bölgelerinde zorlu topoğrafyalarda yürüttükleri projelerin, Romanya’nın Avrupa ulaşım koridorlarına entegrasyonunda hayati bir rol oynadığını belirten Çebi, “Tüneller, viyadükler ve çevreci mühendislik çözümleriyle hem bölgesel kalkınmayı hızlandırıyor hem de sürdürülebilir altyapı anlayışımızı öne çıkarıyoruz” ifadelerini kullandı.
Son olarak Çebi, şirketin hedefini şu sözlerle özetledi: “Amacımız, Türk mühendisliğini Avrupa’nın en prestijli altyapı markaları arasına taşımak. Bugün Romanya genelinde yükselen viyadüklerde, metro hatlarında ve otoyollarda Makyol’un imzası var. Bu yalnızca bir inşaat başarısı değil; yarım asırlık bir mühendislik mirasının uluslararası sahnedeki yükselişidir.”