28 / 03 / 2024

Romanlara 10 bin konutun temelleri atılmaya başladı!

Romanlara 10 bin konutun temelleri atılmaya başladı!

Devlet Bakanı Faruk Çelik, Roman vatandaşlar için 10 bin konutun temellerinin atılmaya başlandığını dile getirdi



Devlet Bakanı Faruk Çelik, 12 Eylül´de yapılacak referandumla ilgili "Aleviler kimsenin arka bahçesi değildir. Aleviler, talimatla hareket eden bir topluluk tarih boyunca olmamışlardır. Özgür iradelerini ben bu referandumda da kullanacaklarına inanıyorum" dedi.

Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 12 Eylül´deki referandumun bir siyasi parti yarışına döküldüğünü, ondan dolayı "Referandumun referandumluktan çıktığını" söyledi.

Ancak kendilerinin yine hassasiyetle konunun içeriğini vatandaşa anlatmakla, onları bilgilendirmekle meşgul olduklarını dile getiren Çelik, "Muhalefetin bulandırmaya çalıştığı suları durultama çabası içindeyiz. Dolayısıyla çalışmalarımız yoğun geçiyor. İftar ile başlayan, sahura kadar devam eden programlarla vatandaşlarımıza bunları anlatmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Çelik, çalışmalar sırasında vatandaşlara "1980´de bir baskıcı anlayışın yapmış olduğu Anayasa ile Türkiye´nin idaresi mümkün değildir. Dolayısıyla 1980´lerde kalmayalım, biz 2010´dayız. 2010´lar, 2020´ler, 2030´lar konuşulacaksa ki konuşulması gerekir, bu değişiklik yeterli bile değildir. Yani buna herkesin onay vermesinin yanında yeterli olmayan bu değişikliği geçip Türkiye´yi geleceğe hazırlama açısından üzerimize düşen daha çok sorumluluklar var" mesajını verdiklerini anlattı.

Vatandaşın da bu bilinçte olduğunu şahsen gördüğünü dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
"Yani bu değişikliklerin bugüne kadar çoktan yapılması gerekliydi. Bu değişikliği milletimizin büyük bir oy oranıyla kabul edeceğine ben inanıyorum. Çünkü milletimiz geri gidişi hiçbir zaman tasvip etmemiştir, yerinde saymayı da tasvip etmemiştir. Her türlü engellemelere rağmen milletimiz ileri gitmeyi tercih etmiştir. Örneği 1960´tır. 1960´da ihtilale rağmen iktidarı seçmiştir.

80´de kendisine dayatılan iktidara rağmen kendi tercihini farklı kullanmıştır. 28 Şubat 1997´de kendisine dayatılan farklı senaryolara rağmen yine tercihini milletimiz, kendi bildiği istikamette yapmıştır. Yani, bizim milletimizin tüm baskılara direnen bir karakteri var. Bundan dolayı şu anda hayırcı ekibin, hayırcı güruhun inadına hayır yoksa bilimsel temelleri olan bir hayır karşılığı ile yan yana değiliz yani. Karşımızda şundan şundan dolayı hayır diyen, bir gerekçeli hayırla karşı karşıya değiliz. İnadına hayır kampanyasını yürüten politik bir hayır kampanyasıyla karşı karşıyayız. Milletimiz bu dayatma anlayışını sandıkta ´evet´ ile kaldıracaktır."

-"ALEVİLER KİMSENİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR"-

Anayasa sorununun çözülememesi halinde, toplumsal barış, demokrasi çıtasının yükseltilmesi, insan hakları ve birinci sınıf devlet olma konusunda netice alınmasının veya arzulanan bir noktaya ulaşılmasının mümkün olamayacağına işaret eden Bakan Çelik, bu nedenle işin özünün Anayasa olduğunu vurguladı.

Çelik, bir taraftan Anayasa´yı konuşurken diğer taraftan sosyal kesimlerin ve toplumun taleplerini masaya yatıran bir iktidar olduklarını belirterek, bu kapsamda Roman vatandaşlarla ilgili çalışmaların da neticelenmeye başladığını anlattı.

Roman vatandaşlar için 10 bin konutun temellerinin atılmaya başlandığını dile getiren Çelik, "Roman vatandaşlarımız, ilk kez Türkiye´de Romanlara sahip çıkan, sorunlarını çözüme kavuşturan bir iktidar olduğunun farkına vardılar. Bunu görünce de büyük oranda çıkıp bizimle hiçbir görüşme de yapmadan destek açıklamaları yapıyorlar" dedi.

Çelik, bir diğer çalışmanın da Alevi vatandaşlarla ilgili olduğuna değinerek, şunları kaydetti: "Ben bu süreçte bu kadar hassas bir konuyu hiç konuşmak istemiyorum ve dikkat ederseniz çok da konuşmadım. Çünkü, bu konu çözülmesi gereken, çözüme kavuşturulması gereken bir konudur. Bunu alevi kardeşlerimiz de çok iyi bilmektedirler. Biz o kadar sağlıklı bir yola girdik ki Alevilerin sorunlarının çözümüyle ilgili çok da kritik bir noktaya, önemli bir noktaya geldik. Bu süreç referandumla çakıştı. Şimdi belli Alevileri temsil ettiğini söyleyen tepedeki belli zevatın bazı açıklamaları var. Bunların kesinlikle Alevi tabanıyla yüzde yüz örtüşür bir tarafı söz konusu değil. Mutlaka onların da taraftarları vardır. Ama ben sizin aracılığınızla şöyle söylüyorum, Aleviler kimsenin arka bahçesi değildir. Aleviler talimatla hareket eden bir topluluk tarih boyunca olmamışlardır. Özgür iradelerini ben bu referandumda da kullanacaklarına inanıyorum. Kaldı ki Alevilerin sorunları ve talepleri diye bir şey varsa ki var, bunların çözümü de çok daha özgür çok daha demokrat bir Türkiye´de ancak çözülebilir."

-"ALEVİ VATANDAŞLARIN ´EVET´ DİYECEKLERİ İNANCI İÇİNDEYİM"-

Madımak Oteli´nin istimlak edilmesi, din kültürü ve ahlak bilgisinin bir öğretim dersi olarak ve bütün inanç gruplarını de içine alacak şekilde verilmesi ile cemevlerinin statüsüyle ilgili çalışmalar ve raporları tamamladıklarını vurgulayan Çelik, referandum sonrasında bunları konuşacaklarını ve çözüme kavuşturma çabası içinde olacaklarına değildi.

Bu çabaların ve çalışmaların gerçekleşmesinin baskıcı anlayışın hakim olduğu bir ortamda olamayacağını anlatan Çelik, şöyle konuştu: "Bu, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlediği bir ortamda olur ki, bu anlamda alevi sorununa, çözümüne ciddi katkı sağlayacağına inandığımız bu referandum sürecinde Alevi vatandaşlarımızın vicdanlarıyla hareket edeceği ve demokrasi çıtasının yükseltilmesi konusunda irade ortaya koyacakları ve büyük çoğunluğunun tabanda evet diyecekleri inancı içindeyim."
Çelik, bir soru üzerine, referandum öncesi yaşanan siyasi gerilimin altında yatan nedenlerden bir tanesinin muhalefetin plansızlığgı ve programsızlığı olduğunu söyledi.

-"BUNU NASIL BİLBOARDA ASIYORSUNUZ?"-

CHP´nin Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte acemi bir muhalefet sürecine girdiğini savunan ve bunun meydanlardaki sertleşmenin tuzu biberi olduğunu ifade eden Çelik, şöyle dedi:

"Rahibe kıyafetiyle ilgili yapılan son değerlendirmeyi yalnız onu alsanız bir AK Parti olarak, sayın Başbakan bizlere bir şey söylemiş değil CHP´yle ilgili. Şu anda bir şey söylemiyoruz. Ama siz durup dururken bir konu ortaya atıyorsunuz ve bu kadar geniş bir halk kitlesini hiç şık olmayan, hiç akla getirilmesi uygun olmayan bir sıfatla, yafta, leke çalıyorsunuz yani. Bir Müslüman bayanın kıyafet tercihiyle bir Hristiyan rahibenin tercihini nasıl siz yan yana getirip koyuyorsunuz, bunu nasıl bilboarda asıyorsunuz?"
AA


Geri Dön