29 / 12 / 2025

Tarihi yapıları korumak için bilim ve teknikten yararlanılmalı!

Tarihi yapıları korumak için bilim ve teknikten yararlanılmalı!

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Harp, bugüne  kadar ayakta kalmayı başarabilmiş yapıların bu tehditlerden korunmak için bilimin ve tekniğin ışığından daha fazla yararlanmaları gerektiğini kaydetti


1.2 milyon TL'ye 190 metrekare net tarla! 600.000 TL peşin! 50.000 taksitle! Son 7 parsel!.


İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Harp, bugüne  kadar ayakta kalmayı başarabilmiş yapılar için yıkıcı tehditlerin hala varlığını sürdürdüğünü belirterek, "Bu tehditleri bertaraf etmenin yolu, bilimin ve tekniğin ışığından daha fazla yararlanmaktan geçmektedir" dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası, Dünya İnşaat Mühendisleri Konseyi (WCCE) ve Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi (ECCE) tarafından düzenlenen "Kültürel Mirasın Depremden Korunması Konferansı" Antalyanın Serik ilçesinin Belek beldesinde bir otelde başladı.

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Harp, burada yaptığı konuşmada, Vanda meydana gelen  deprem nedeniyle büyük acı yaşandığını belirterek, bir doğa olayının yine felakete dönüştüğüne dikkati çekti. Harp, "İktidarın bir deprem ülkesinde yaşıyor oluşumuzun gereklerine uygun adımlar atmamasının, gerekli önlemleri almamasının, uyarı ve önerilerimize kulak tıkamasının bedelini yüzlerce insanımız canlarıyla ödedi" diye konuştu.

Deprem sonrası TMMOB heyeti olarak bölgede yaptıkları incelemelerde Vanda afet yönetiminin ve deprem sonrası acil eylem planının olmadığını, büyük bir karmaşanın hakim olduğunu gördüklerini ifade eden Harp, "Ülkenin dört bir yanından, aralarında odamız ve birliğimizin de bulunduğu dayanışma kervanları bölgeye sevk edildi. Ancak ne yazık ki organizasyon eksikliği nedeniyle depremden zarar gören halkın ihtiyaçları zamanında ve yeterli düzeyde sağlanamadı. Halkın acılarını görmezden gelenlerin ikiyüzlülüğü bu kez de Vanda ortaya çıktı" dedi.

Harp, Türkiyede her yıl ortalama bir yıkıcı deprem meydana geldiğini, resmi kayıtlara göre 1900 yılından bu yana Türkiye topraklarında 223 büyük deprem yaşandığını, bu depremler sonucu 110 bin kişi hayatını kaybettiği bildirdi.

Depremlerde 700 bin konutun yıkıldığını veya ağır hasar aldığını belirten Harp, sözlerini şöyle sürdürdü: "Deprem gerçeği karşısında şimdiye kadar iktidara gelenler gereken önlemleri almamış, bilimi bir kenara itmiş, kısa vadeli kazançlar doğrultusunda
 hareket etmişlerdir. Ülkemiz artık yara sarmakla sınırlı bir yaklaşım yerine önleyen, zararı en aza indirgeyen, insan hayatını korumayı hedefleyen, insanın sağlıklı yaşamasını asli amaç haline getiren, odağında insan olan bir yaklaşıma ihtiyaç duymaktadır. Doğa olaylarının doğal afetlere dönüşmesi kader değildir."

"TALANLARA SESSİZ KALDIK"

Anadolunun büyük medeniyetlere ev sahipliği yaptığını ve büyük bir kültürel mirasa sahip olduğunu kaydeden Harp, şöyle konuştu:  "Ne yazık ki Anadolunun kadim topraklarında yaşamış uygarlıkların kültürümüzdeki ve tarihimizdeki yerini yeni kuşaklara aktaramadık. Tarihi ve kültürel mirasımıza sahip çıkamadık, talanlara ve yıkımlara sessiz kaldık. Üzülerek söylemeliyim ki bu durum tarihi ve kültürel mirasımızın derinliği ve zenginliğiyle taban tabana zıt kültürel bir çarpıklığı yarattı. Bugün yıkılması
 gereken işte bu anlayıştır. Ancak bu anlayış yok edildikten sonra iradi süreçlerimizin dışında kalan doğa olaylarının tarihi ve kültürel mirasımız üzerindeki bozucu ve yıkıcı etkisiyle uğraşabiliriz. Günümüze değin ayakta kalmayı başarabilmiş yapılarımız için yıkıcı tehditler hala varlığını sürdürmektedir. Bu tehditleri bertaraf etmenin yolu, bilimin ve tekniğin ışığından daha fazla yararlanmaktan geçmektedir."

Harp, tarihi yapıların onarım, güçlendirme ve restorasyonunda inşaat mühendislerinden yararlanılması gerektiğini ifade etti.

"3 BİN YILDIR AYAKTA OLAN ESERLERİ GEZİYORUZ"

Dünya İnşaat Mühendisleri Konseyi Başkanı Emilio Colon da Anadolu topraklarının çok güçlü bir kültürel mirasa sahip olduğunu, bu eserlerin korunması açısından önemli adımlar atıldığını gördüklerini bildirdi. Tarihi yapıların doğal güçler ve altyapıdaki bazı sıkıntılar nedeniyle de zarar görebileceğini belirten Colon, "Bu eserleri ayakta tutmayı başarabilmeliyiz. Gelecek nesle bunları sunarak onların tarihini bilmesini, anlamasını sağlamalıyız. Geçmişten aldığımız derslerle gelecek adımlarımızı atacağız" dedi.

Doğal afetlerin kısa sürede unutulduğunu kaydeden Colon, inşaat mühendislerinin halkın can güvenliğini koruyacak yapılar inşa etmesi gerektiğini söyledi. Colon, Antalyadaki tarihi yapıları görme fırsatı bulduğunu belirterek, "3 bin yıldır hala ayakta olan eserleri geziyoruz. En azından bu kadar uzun süren yapıları ileride de devam ettirmeli, ayakta tutmaya çalışmalıyız. Daha iyi
 yapısallaştırılmış ortamlar ve eserler oluşturmalıyız" diye konuştu.

Avrupa İnşaat Mühendisleri Konseyi Başkanı Gorazd Humar ise kültürel mirası zengin olan Türkiyenin aynı zamanda bir deprem ülkesi olduğunu dikkati çekerek, Antalyadaki tarihi mirası gördüklerini ve çok etkilendiklerini ifade etti. Humar, Mostar Köprüsünden çok etkilendiğini söyleyerek, "Mostar Köprüsü Orta Çağ Osmanlı mimarisinin en önemli eserlerinden. 1566da Mimar Sinanın öğrencisi tarafından inşa edildi. Maalesef savaşta bu köprü zarar gördü. Bu köprü deprem nedeniyle hasar görmedi, bu köprü insanlardan ötürü zarar gördü" dedi.

"ACININ UNUTULACAĞINDAN KORKUYORUM"

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın da son bin yıllık tarihinde Antalyadaki 100ün üzerinde antik kentin toprak altında kaldığını, bunun en önemli faktörünün depremler olduğunu kaydetti.Türkiyede yaşanan depremlerin ardından "nutuklar atıldığını", müteahhitlerin suçlandığını ancak depremlerin unutulduğunu belirten Akaydın, "Yani bu acılar, acıları yaşayan insanların ocağında kalacak. Bu acının unutulacağından korkuyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın çürük binaların yıkılacağına yönelik sözlerini  hatırlatan Akaydın, şöyle konuştu: "Sayın Başbakanımız ruhsatsız kaçak binaların hepsini yıktıracağız dedi. Ne şekilde yıktıracak çok merak ediyorum. Benim şöyle kabaca bir hesabıma göre Türkiyenin yıllık bütçesini üçle çarparsanız belki ancak bunları karşılayabilirsiniz. Hangi bütçeyle bunları karşılayacaksınız. Bir de samimiyetinize nasıl inanalım. Yıllar önce kendisinin oturduğu binanın kaçak olduğu söylendiğinde ne yapayım, İstanbuldaki binaların yarısı zaten kaçaktır diyen bir pişkin Başbakanımız var. Şimdi hadi buyur kendi evini de yık
 denildiğinde yıkabilecek mi bu değerli Başbakanımız. Tabii bunların hepsi sorgulanması gereken şeyler. Böyle rant ekonomisinin yüzsüzce kullanıldığı bir ülkede bilimsel ortamlarda ne kadar konuşursak konuşalım bilimin sesini duymayı gerektiren siyasetçiler olduğu sürece ve maalesef bu siyasetçiler de bu sesi hiç duymadığı sürece bu acıları, ızdırapları her zaman yaşarız, ölenlere Tanrıdan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyoruz deriz." Kültür ve Turizm Bakanlığı Rölöve ve Anıtlar Müdürü Serhat Akçan da
 Anadolu topraklarının birçok uygarlığın, medeniyetin beşiği olduğunu, bu kültürel mirasın korunması gerektiğini kaydetti. Akçan, kültürel mirasın korunması ve gelecek kuşaklara ulaştırılması görevinin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile diğer ilgili kurumlara verildiğini belirterek, bu mirasın korunmasında mühendisliğin de önemli olduğunu ifade etti. Konferans yarın sona erecek.

AA


Geri Dön