Emlak Terimleri

Adi kira nedir?

Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan düzenlemelere göre adi kira; kiraya veren kişinin, bir taşınmazı veya taşınırı belirli bir süreliğine kullanma hakkını kiracıya bırakması; kiracının ise bunun karşılığında kira bedelini ödemesi esasına dayanıyor.

Türkiye’de konut ve işyeri kiralamalarında en sık karşılaşılan sözleşme tipi “adi kira sözleşmesi” olarak biliniyor. 

Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan düzenlemelere göre adi kira; kiraya veren kişinin, bir taşınmazı veya taşınırı belirli bir süreliğine kullanma hakkını kiracıya bırakması; kiracının ise bunun karşılığında kira bedelini ödemesi esasına dayanıyor.

Yani günlük hayatta da en çok uygulanan ve belli kurallara tabii olan kira ilişkisi, aslında bu “adi kira” kapsamında şekilleniyor.

Adi kira sözleşmeleri hem yazılı hem de sözlü şekilde yapılabiliyor. Ancak olası uyuşmazlıkları önlemek açısından sözleşmenin yazılı şekilde hazırlanması uzmanlarca mutlaka tavsiye ediliyor.

Çünkü yazılı sözleşmeler; kira bedeli, ödeme tarihi, depozito miktarı, kullanım şartları, sorumluluklar ve sözleşmenin süresi gibi birçok noktayı netleştirerek taraflar arasında doğabilecek anlaşmazlıkların önüne geçiyor.

Adi kira sözleşmesinde tarafların hak ve yükümlülükleri kanunla güvence altına alınmış durumda. Kiracının en temel yükümlülüğü, kira bedelini eksiksiz ve zamanında ödemek.

Kiraya verenin sorumluluğu ise kiralananı sözleşmede belirtilen amacı karşılayacak şekilde kullanıma uygun halde teslim etmek. Ayrıca bakım ve onarım gibi giderler de çoğunlukla kiraya verene ait oluyor.


Türkiye’de özellikle büyükşehirlerde yaşanan kira artışları, adi kira sözleşmelerini daha da önemli hale getirdi. Güncel yasal çerçeveye göre, konut kiralarında yıllık zam oranı belirlenen sınırlara bağlı kalırken, sözleşmenin yenilenmesi de Borçlar Kanunu hükümleri doğrultusunda düzenleniyor. Bu noktada, kiracıların haklarını koruması için imzaladığı sözleşmeleri dikkatle incelemesi büyük önem taşıyor.

Uzmanlara göre adi kira, her ne kadar basit bir tanıma sahip olsa da hem ev sahipleri hem de kiracılar için ciddi hukuki sonuçlar doğuruyor. Bu nedenle kira süreci başlamadan önce sözleşmenin içeriği net olarak belirlenmeli, tarafların yükümlülükleri açıklığa kavuşturulmalı. Böylece hem uzun vadeli güvenli bir kira ilişkisi kurulabiliyor hem de gereksiz hukuki ihtilafların önüne geçilmiş oluyor.

Verilen detaylara göre adi kira sözleşmesi, en yaygın kira modeli olarak hem bireylerin hem de işletmelerin hayatında önemli bir yer tutuyor ve doğru düzenlendiğinde her iki taraf için de güvence sağlıyor.