Alsancak Limanı'nın imar planı sorunu çözülüyor!

Alsancak Liman projesi için temmuz ayında askıya çıkarılan imar planına Konak Belediyesi'nin itiraz ettiğini hatırlatan DTO  İzmir  Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, itiraz sonrası tepkiler üzerine iki kurumun planlara son şeklini vermek üzere bir araya gelme kararı aldığını ifade etti. Belediyenin liman içindeki otelin yüksekliği, hangi alanın ne amaçla kullanılacağının planda belirtilmesi ve SİT alanlarının korunması konularında çekincelerinin bulunduğunu kaydeden Öztürk yetkililere teşekkür ederek, " 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin ardından Türkiye'de birtakım yargılar hızla değişiyor. Yenikapı Mitingi'nden sonra oluşan birlik ve uzlaşma ruhu sayesinde neredeyse her kurum birçok konuya anlayışlı ve yapıcı şekilde yaklaşılıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak bu gelişmelerden son derece mutluluk duyuyorum" dedi.

İstanbul'daki Galataport Projesi'ne geçen hafta 6 Türk bankasının 1 milyar 20 milyon avro kredi sağladığını hatırlatan Öztürk, bu proje kapsamında İstanbul'un 3 milyon kruvaziyer yolcuya ev sahipliği yapmasının planlandığını bildirdi. Öztürk, "İzmir olarak İstanbul ile rakip değiliz. Aksine bu iki şehir kruvaziyer turizmi için birbirini tamamlıyor. İstanbul'da Galataport ile adımlar atılırken, İzmir Alsancak Limanı'nda da imar planına son şekli verilip yatırımlara başlanması gerekiyor. Bir an önce modern terminal binası, daha fazla geminin yanaşacağı parmak iskeleler ve yolcuların liman sahasına girmeden terminale ulaşacağı körük sistemi yatırımlarına başlamalıyız. Bu sayede kruvaziyer gemilerinin rotasında İstanbul ile beraber İzmir de önemli bir uğrak noktası haline gelecektir" diye konuştu.

Yeni Asır

Haber Anadolu Ajansı'nda şu şekilde yer aldı...

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, İstanbul’da Galataport projesinin başladığını belirterek, "İstanbul’da bu adımlar atılırken, İzmir Alsancak Limanı’nda imar planı tartışmalarını geride bırakmanın zamanı geldi geçiyor. Bu konuda olumlu bir hava oluştu. 15 Temmuz sonrası ülkemizde yaşanan birlik ve uzlaşma ruhu, İzmir Limanı’na da yansıdı" dedi. 

İMEAK DTO İzmir Şubesi'nin Eylül Ayı Meclis Toplantısı'nda konuşan Öztürk, denizcilik sektörünün gündemindeki gelişmeleri değerlendirdi.

Öztürk, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından kruvaziyer gemilerde römorkör zorunluluğunun kaldırıldığını anımsatarak, denizlerde emniyetin en öncelikli konulardan biri olduğuna dikkati çekti. 

Römorkör zorunluluğunun kaldırılmasıyla römorkör almanın kaptanların inisiyatifine bırakıldığını vurgulayan Öztürk, “Bugün dünyanın en önemli kruvaziyer destinasyonu olan Karayipler ve Akdeniz'deki önemli limanlarda römorkör hizmeti zorunlu değil. Biz de gerekirse bir komisyon kurup dünya üzerindeki limanlarda kruvaziyerlere verilen römorkör hizmetlerini yakından inceleyelim. Römorkör konusunda dünya limanları nasıl hareket ediyor bakalım” diye konuştu.

Öztürk, İzmir kruvaziyer turizmi açısından önemli yere sahip İzmir Alsancak Limanı ile ilgili projede olumlu gelişmelerin yaşanmasının kendilerini sevindirdiğini aktararak, şunları kaydetti:

"İstanbul’da Galataport projesinin başlandı ve yılda 3 milyon kruvaziyer yolcuya ev sahipliği yapacak. İzmir olarak İstanbul ile rakip değiliz. Aksine bu iki şehir kruvaziyer turizmi için birbirini tamamlıyor ancak İstanbul’da bu adımlar atılırken, İzmir Alsancak Limanı’nda imar planı tartışmalarını geride bırakmanın zamanı geldi geçiyor. Bu konuda olumlu bir hava oluştu. 15 Temmuz sonrası ülkemizde yaşanan birlik ve uzlaşma ruhu, İzmir Limanı’na da yansıdı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile Konak Belediyesi, imar planlarına son şeklini vermek için görüşeceklerini açıkladılar. Hızlı ve yapıcı yaklaşımından dolayı Konak Belediye Başkanı Sayın Sema Pekdaş ve ÖİB yetkilerine teşekkür ediyorum."

Alsancak'a bir an önce modern bir terminal binası, daha fazla geminin yanaşacağı parmak iskeleler ve yolcuların liman sahasına girmeden terminale ulaşacağı körük sistemi yapılması için çalışmalara başlanması gerektiğine işaret eden Öztürk, bu yatırımlar sonucunda kruvaziyer gemilerinin rotasında İstanbul ile İzmir'in de önemli bir yeri olacağını söyledi.

Kıyı Emniyeti İzmir İl Müdürü Melih Yılmaz ise kruvaziyerlerin römorkör hizmeti alma zorunluluğunun kaldırılması kararının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini savunarak, "İzmir’de havanın durumu ortada. Eğer römorkör almayan bir kruvaziyer başıboş kalırsa kıyıdan gemiye ulaşmamız 30 dakika sürüyor. O nedenle Körfez’de stand-by (hazırda) bekleme pozisyonuna geçilmeli. Böylece acil yardım çağrısında bulunan gemiye varmamız 5-10 dakikayı bulacak. Olası olumsuzlukların da önüne geçilebilir." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, römorkör zorunluluğunun kaldırılmasının özellikle kruvaziyer turizminde sevince neden olduğunu belirtti.

Bu sevincin turizm sektörü için anlaşılır olsa bile körfez güvenliği açısından sorunlara zemin hazırlayacağını öne süren Yılmaz, “Çünkü gemiler talep etmedikçe römorkör hizmeti alamayacaklar ama İzmir’in havası belli. Bazen tüm motorlar çalışsa bile gemi dengede durmakta zorlanabilir ve başıboş kalabilir. Böyle bir durumda bizim gemiye varıp müdahaleye başlamamız yarım saati buluyor. Bu süre çok fazla. İstenmeyen sorunlar yaşanabilir ve ben kayıtlara girmesi için buradan herkesi uyarmak istiyorum” dedi. 

AA