Anıtkabir'in imar planı değişikliğinde yeni karar!

Ankara Barosu tarafından, 'Anıtkabir Koruma Amaçlı İmar Planı Değişikliği'ne ilişkin  Ankara  Büyükşehir Belediye Meclîsi kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada gelişme meydana geldi. Aydınlık gazetesinde yer alan habere göre, Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi, Ankara Barosu'nun açtığı davayı ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararını kaldırdı.

Ankara Büyükşehîr Belediye Meclisi'nin 11 Mayıs 2016'da Anıtkabir Koruma Amaçlı İmar Planı değişikliklerine ilişkin meclis kararının planları bir sens onra askıya çıkarılmıştı. Kararla ilgili Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş da, plan değişikliğiyle yeni yapılaşmanın önünün açıldığına dikkat çekmişti. Ankara Barosu da, 11 Mayıs 2016 günlü 'Çankaya İlçesi Anıtkabir Koruma Amaçlı İmar Plan Değişikliğine İlişkin Büyükşehir Belediye Meclisi Kararı'nın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açarken Ankara 4. İdare Mahkemesi, baronun ehliyet yönünden yetkili olmadığı sebebiyle açılan davaya red kararı vermişti. Bu karara karşı Ankara Barosu'nun yaptığı istinaf başvurusu için, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi tarafından karar verildi. Daire davayı kabul ederek, Ankara Barosu'nun açılan davada ehliyet yönünden yetkili olduğunu onayladı.

'MENFAAT BAĞI VAR'

Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi kararının gerekçesinde, "Davanın niteliği ve davacı tarafından ileri sürülen hususlar dikkate alındığında, davacının dava konusu işlemle kişisel, meşru ve güncel bir menfaat bağının bulunduğunun kabulü ile işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekmekte iken aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir" ifadelerine yer verildi.

'TÜRK MİLLETİNİN KALBİDİR. ALANI DARALTILAMAZ'

Ankara Barosu tarafından daha önce açılan davanın dilekçesinde dikkat çeken tespitler bulunuyordu. Anıtkabir'in, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi ikametgahı olmanın ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olan Ankara'ya ait anıt yapıların en önemlisi olduğuna dikkat çekilen dava dilekçesinde, şu ifadeler bulunuyordu:

"Cumhuriyetin değerlerini temsil eden simgesel mekanlar, binalar tek tek yıkılırken, varılmak istenen son nokta Anıtkabir'dir. Atatürk'ün yattığı yer Türk ulusunun kalbidir. Anıtkabir, başkent Ankara'nın kent kimliği yönünden en önemli mekanıdır. Anıtkabir, Anıt Blok ve çevresi ile bir bütündür. Çevresindeki binaların kât sayısı ile ilgili alınacak karar, bu anıtsal bütünlüğü korumaya yönelik olmalıdır. Anıtkabir alanı daraltılmamalı, bütünlüğü bozulmamalıdır."