19 / 04 / 2024

Araplar için Türk konut tanıtım lobisi kurulmalı!

 Araplar için Türk konut tanıtım lobisi kurulmalı!

Yeni Mütekabiliyet Yasasına göre bir milyon konut satışı hedefleniyor. Bu hedefe ulaşmak için neler yapmalıyız? Hangi yurtdışı tanıtım projelerini uygulamalıyız? Hedeflenen ülkelere yönelik bir “Tanıtım Lobisi” oluşturulmalıdır



Ekonomik ve siyasal alanda istenilen sonuç ister bireyler, ister devletler düzeyinde olsun iyi bir lobi faaliyeti ile elde edebilir. Bireyler ilişkilerini iyi yönetirse, devletler de menfaatlerini iyi gözetirse istedikleri sonuca daha çabuk ulaşırlar.  


Lobiciliği devletler düzeyinde en iyi İngiltere yapar diye bilinir. Türk vatandaşları ilk Lobicilik faaliyetini İngiltere’nin eski başbakanı Margaret Hilda Thatcher’in bir uçak dolusu İngiliz işadamıyla  köprü ihalesi için Türkiye’ye gelmesi ile öğrendi. İngiliz Lobiciliğinin özetini, İngiltere’nin efsanevi lideri Churchill “ İngilizlerin ebedi düşmanları da, dostları da yoktur, İngilizlerin ebedi menfaatleri vardır” sözü ile açıklamıştır. 


Türkiye’de ise ilk olarak Rahmetli Turgut Özal özel sektör için aktif lobicilik faaliyetini başlatmış ve Türk işadamları ile neredeyse gitmediği yabancı ülke bırakmamıştır.  Özal’dan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türk İşadamlarının yurtdışından Pazar payını artırıp yeni ihale alması için son 10 yıldır ülke ülke dolaşıyor. Dünyanın gelişmiş ekonomileri ve gelişmekte olan ekonomilerinin tüm siyasal liderleri, dünya pazarlarından daha fazla pay alabilmek için işadamlarına önderlik ediyorlar. 

Özel sektörün önemli dernekleri olan MÜSİAD, TÜMSİAD, TUSKON ve DEİK gibi kuruluşlar Asya ve Afrika’nın en ücra köşelerine bile giderek lobi faaliyetlerini sürdürüyor. Türk özel sektörü Lobicilik faaliyetlerinin önemini kavradığı için her sektöre özel tanıtım grupları kuruldu. Makine Tanıtım Grubu, Kanatlı Tanıtım Grubu, Narenciye Tanıtım Grubu, Fındık Tanıtım gurubu gibi yaklaşık 15 civarında tanıtım grubu faaliyet göstermektedir. 


Ancak Türk Konut Sektörünün henüz bir tanıtım grubu çalışması yoktur. Bu nedenle de Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın yurtdışı tanıtım desteklerinden yararlanamıyor.


2012 yılında çıkan “DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET TİCARETİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ(TEBLİĞ NO: 2012/4)”e bir göz atalım. “MADDE 1 ‐ (1) Bu Tebliğ’in amacı, Türkiye’nin döviz kazandırıcı hizmet gelirlerinin artırılması ve hizmet sektörlerinin uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesi için Türkiye’de yerleşik yararlanıcıların gerçekleştirdikleri faaliyetlere ilişkin giderlerin belirli bir kısmının Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’ndan (DFİF) karşılanmasına dair usul ve esasları belirlemektir” diyor. 


Ekonomi Bakanlığı bu belirleme çerçevesinde, Bilişim, Sağlık Turizmi, Eğitim ve Film sektörüne özel yurtdışı tanıtım destekleri çıkarttı. Bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketler yurtdışı tanıtımları için yıllık 300 bin dolar, internet Kayıtları için de yıllık 100 bin dolar hibe alabiliyorlar. Ayrıca yurtdışından gelen alım heyetleri ve yurtdışına giden tanıtım heyetlerinin de masraflarını devlet ödüyor.


Ekonomi Bakanlığı döviz getirsin diye yeni mütekabiliyet yasası çıkartıyor ama Konut Sektörünü döviz getirici sektör olarak görmediği için destek vermiyor. Bu normal bir durumdur. Türkiye’de devlet böyle çalışır.  Konut sektörünün sahibi bir lobi faaliyeti olsa, emin olun devlet konut sektörünü de döviz getirici faaliyetler yapıyor diye destek verecektir. Ağlamayan çocuğa emzik yoktur demiş atalar…


Konut sektörü için de yeni mütekabiliyet yasası ile birlikte yapılan bazı tanıtım çalışmaları var. Bunlar:


1)- DTM’nin yurtdışı teşkilatına ve Dışişleri Bakanlığının yurtdışı diplomatik misyonlarına bir talimat gönderilerek bu yasanın duyurulması istendi. 


2)- Tanıtım için Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve Başbakanlık Yatırım Ajansı işbirliğine gitti. Bu çerçevede  Londra, Singapur, Hong Kong, Malezya ve Katar’da tanıtım toplantısı yapılacak.


3)- Tanıtma ve Şehircilik Bakanlığı Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün, Songül Öden gibi Türk dizi film oyuncuları ile reklam kampanyası yapacak. Bu girişim göze hoş geliyor,  doğru bir girişim.


Şimdilik yurtdışına yönelik başka bir tanıtım çalışması da yok. Bu tanıtım çalışmaları faydalı ama yetmez. Ayrıca yapılan bu girişimler sanki  daha çok “çalışıyoruz” imajı vermeye yönelik atraksiyonlar gibi görünüyor. Konut sektörü, bu tanıtım işini kuracağı bir lobi ile kendisi planlamaz ise kesinlikle istediği sonucu alamaz. 


Tanıtım için yapılması gereken Show değildir. Fonlara yönelik ayrı bir tanıtım, bireysel yatırımcılara yönelik ayrı bir tanıtım yapılmalıdır. Hedeflenen her  Arap ülkesini masaya yatırıp kabile kabile fişleyip kapsamlı bir proje ile tanıtım yapılmalıdır. Bu tanıtımın bütçesi, Show amaçlı bir sanatçıya verilecek ücretten daha da pahalı değildir. Nasıl yapılacağını ise Dış Ticaret Müsteşarlığının yurtdışı teşkilatında görevli bürokratları bilir. Bürokratlar “Bizim bugünkü mesaimiz dolmak üzere yarın gelin” derlerse (ki demezler),  gelin size  “Nasıl bir tanıtım kampanyası” yapılacağını anlatayım. Nerden biliyorsun derseniz, son 10 yılım Afro-Avrasya coğrafyasına yönelik ilgili ülkelerin Konsoloslukları veya Büyükelçilikleri işbirliği ile Türkiye’nin tanıtımı çalışmaları ile geçti de ondan derim. 


Bu konuyu daha iyi anlatmak için halk arasında Anadolu’da anlatılan bir fıkrayı sizinle paylaşmak istiyorum. Köyün birine bir öğretmen lazım olmuş. İlan veriliyor. Bir öğretmen bir de çoban müracaat ediyor. Sınav yapacak ihtiyar meclisi okuma yazma bilmiyor. Çoban da bilmiyor. İhtiyar meclisi bunların hangisi öğretmen acaba diye düşünürken içlerinden biri “tahtaya koyun yazsınlar” diyor. Öğretmen “koyun” yazıyor. İhtiyar meclisi birbirine bakıyor.. Çoban ise “koyun resmi” çiziyor. İhtiyar meclisi hep bir ağızdan “işte gerçek öğretmen”, tam da koyuna benzetti diyor!...


Buradan sektörün temsilcisi ve kamunun temsilcilerine sesleniyorum. Amaç, Arap ülkelerindeki yatırımcıların parasını Türk Konut Sektörüne çekmekse,  göze hitap eden günlük “show”lara değil sonuç getirici reklam, tanıtım ve pazarlama projelerine ihtiyaç vardır. 


Böyle kapsamlı bir proje/yol haritası olmaz ise göz göre göre, içinde yetim hakkı olan Milletin parası farkında olmadan Show yapılarak çarçur edilir. Kısacası bize “koyun resmi” çizmeyin “koyun” yazın tahtaya sizi alkışlayalım. 


Saygılarımla,

Abdullah Çiftçi

www.abdullahciftci.com 



Geri Dön