Beykoz'da basketbol köyü kurulacak!

BU sayfalarda dönem dönem aynı anda birkaç şapkası olan işadamlarını konuk ediyoruz. Sınırlı sayıda da olsa bazı işadamları ticari kimliklerinin yanı sıra aynı zamanda aktif siyasetin içinde yer alıyor. Yine bazı işadamları, sporun ya da bazı derneklerin yönetiminde bulunmayı bir anlamda sosyal sorumluluk projesi olarak görüyor. Bu hafta konuştuğumuz Kemal Akar bu sözünü ettiğimiz alanların hemen hepsinde faal olarak var.
İMES (İstanbul Madeni Eşya Sanatkarları) Sanayi Sitesi Başkanı, İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi, AK Parti İstanbul İl Yöne-tim Kurulu Üyesi, Basketbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi... Bunlar, Kalite Akar Çelik Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Akar'ın titrlerinden bazıları. Bu kadar çok görevi olunca kendisiyle konuşacak çok şeyimiz oluyor doğal olarak. Yıllarca başkan yardımcılığını yürüttüğü İMES'in mayıs aymda baş¬kanlığını üstlenen Kemal Akar, şimdi burada bir hipermarket ve 4 yıldızlı otel yaptırmak üzere kolları sıvamış. Bir yandan da Dilovası'nda bir organize sanayi bölgesi kurulması için çalışmaları hızlandırmış. Akar. Bas¬ketbol Federasyonu'nun Beykoz'a bağlı İshaklı Köyü'nde bir basketbol köyü kurmak üzere başlattığı çalışmalara da des-tek veriyor.

İstanbul Sanayi Odası'na birikimlerini küçük sanayicilere aktarmasını öneren Ke-mal Akar ile hem siyaset hem de ekonomi üzerine konuştuk...

İMES'te bazı yeni yatırımları gündeminize aldığınızı duyduk...

Burada 20 bin metrekarelik boş alanımız var. Üzerine bir hipermarket, bir de 4 yıldızlı otel yapmayı planlıyoruz. Ferco İnşaat'la ortak yapacağız. İşletmelerini de kiraya vereceğiz. Hipermarketin işletmesi için Metro ve Carrefour ile görüşüyoruz. İMES, 843 ortaklı bir kooperatif. Buranın böyle bir yatırıma ihtiyacı var. Otel ve toplantı salon-larımız yok. 2012 başında yatırımları tamamlayıp hizmete açmayı planlıyoruz.

İMES'in işletmelere yetmediğini biliyoruz. Bu sorunu çözmek için de girişimcileriniz var mı?

Sanayicinin ihtiyacını karşılamak için Dilovası'nda bir organize sanayi bölgesi kuruyoruz. İMES'in 6 kat büyüklüğünde bir OSB olacak. 2 milyon metrekare alanı var. 1997'den beri bu işle uğraşıyoruz. Bu alan bize tahsis edildikten sonra bir madenci çıktı ve "Burada benim ruhsatım var" dedi. Mahkemeye gittik ama ancak 2005'te lehimize sonuçlanabildi. Şu anda 23 işletmenin temeli atıldı. Bölge tamamen dolduğunda 1.230 fabrika yer alacak. Bunların sırf inşaat yatırımı 2 milyar doları bulur.

Peki aktif siyasete girmeniz nasıl oldu?

Başbakanımızı, 1980'li yıllarda Beyoğlu Belediyesi başkanlığı döneminden beri takip ediyorduk. O zamanlar ailece görüşmelerimiz başlamıştı. Büyükşehir Belediyesi başkanı olunca kendisinin İMES'e çok emeği ve hakkı geçti. O zamandan kendisiyle bir gönül bağımız, arkadaşlığımız oldu. 2000'li yıllarda partiyi kurarken destek verdik ama aktif görev almadık. Benim şahsen siyasete gireyim diye bir isteğim hiç olmadı. Bir gün Murat Başesgioğlu ile birlikte partinin Eyüp İlçe Danışma Kurulu toplantısına gittik. Tayyip beye siyaset yasağı getirildikten bir gün sonrasıydı. O toplantıya Tayyip bey de geldi ve bana "Neden yönetime girmedin" diye sordu. Böylece siyasete girmiş olduk. O günden sonra yıllarca AK Parti il başkan yardımcılığı yaptım. Bu dönem IMES'teki sorumluluğum artınca başkan yardımcısı olmadım. Halen il yönetim kurulu üyesiyim. Kartal ve Sultanbeyli ilçelerinden sorumluyum.

Aynı zamanda Kastamonu Holding'in de kurucularındansınız. Kastamonu Holding sizde hayal kırıklığı yarattı mı?

Aslında biz vakıf kurmak üzere yola çıkmıştık ama şirket oldu. Bayındır Holding'le ortak kurmuştuk. Krize girince ayrıldılar ve Kastamonu Holding tek başına kaldı. En azından Kastamonu Holding, Kastamonu'yu tanıttı ve bir heyecan yarattı. Turizmi biz başlattık. Aslında bir inşaat şirketi kurmuştuk. Orada konut ve yatırımlar yapalım diye düşünmüştük ama beceremedik. Şimdi gündemimizde İlgaz'da bir otel yatırımı var. Ancak oradaki kayak pistleri yapılamadı. Zaten ben artık Kastamonu Holding'in yönetiminde değilim. O yüzden çok da fazla takip edemiyorum.
Basketbolü seviyor musunuz?

Basketbolü oğlum sayesinde sevdim. 7 yaşındayken basketbola vermiştik. Lise sona kadar oynadı ve enerjisini attı. Biz de onun maçlarına giderken daha çok sevdik. Aslında ben yıllarca Boks Federasyonu'ndaydım, asbaşkanlık yapmıştım. Boks Federasyonu'nu bırakınca Basketbol Federasyonu Başkanımız Turgay Demirel "Birlikte çalışalım" dedi. Ben de kabul ettim.

Ne olacak bu 2010 FİBA Basketbol Şampiyonasının hali? Son iki haftaya girildi. Hazırlıklar nasıl gidiyor?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi aslında Dolmabahçe'de büyük bir stadyum yapacaktı. İzinlerini alamayınca Ataköy'deki Sinan Erdem Spor Salonu'nu yaptı ve hizmete açtı. Bu hafta deneme maçları var. 16 bin kişilik bir salon burası. Avrupa'nın üçüncü büyük salonu oldu. Grup maçları Abdi İpekçi'de, finaller Sinan Erdem'de oynanacak. İstanbul'daki salonlar bitti. Sorun yok. Ankara'daki salon sıfırdan yapıldı, bitti. İzmir'deki salon elden geçirildi. Kayseri'deki salon FIBA'nın istekleri doğrultusunda yeniden düzenlendi. Salon tarafında sıkıntı yok. Final, 12 Eylül'de denk geliyor. Referandum da var. Final heyecanlı olacak.

Basketbol Federasyonu'nun bundan sonraki hedefleri neler?

Zeytinburnu'nda, Abdi İpekçi'nin yan tarafında güzel bir idare binası yaptık. Yakında resmi açılışım yapacağız. Ama asıl hedefimiz büyük bir basketbol köyü kurmak. Beykoz'un İshaklı Köyü basketbol için muazzam bir yer. Orada Hazine'nin 80 dönümlük yeri var. Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nden alıp güzel bir tesis kuracağız. Ben de özellikle bu konuyla uğraşıyorum.

İMES'te çok sayıda küçük işletmeyle iletişim halindesiniz. Bugünlerde küçük işletmelerin daha sıkıntılı olduğu görülüyor. Size neler yansıtıyorlar?

İhracat düşünce mutlaka burada da işler yavaşlıyor. 2010 yılı başında 90'a yakın dükkanımız boşalmıştı. Şu anda boş dükkan sayımız 23'e kadar düştü. İşlerde bir düzelme var. Bizim esnafımız kanaatkar insanlar. Çok büyük şirketler kadar ağlamıyorlar.

İki dönemdir İstanbul Sanayi Odası meclis üyesisiniz. Oradaki atmosferi nasıl buluyorsunuz?

Tanıl bey çok sevdiğim, kendini yetiştirmiş değerli bir arkadaşımız. Ama İSO benim düşündüğüm gibi bir sanayi odası değil. Küçük sanayi sitelerinin danışmanı yok. Sanayi odasının küçük sanayi sitelerine bir şeyler katabilmesi lazım. Bunu sanayi odası yapamıyor. Bunları oturup konuşmamız lazım.

Perşembe Pazarı'nda tornacılık işe başladı

Kemal Akar, 1954 İstanbul doğumlu. Akar ailesinin kökeni ise Kastamonu İnebolu'da. İstanbul Sultanahmet Sanat Okulu'nu bitiren Akar, iş hayatına annesinin dayısının Perşembe Pazarı'ndaki torna atölyesinde çalışarak başlamış. 1977'de yine Perşembe Pazarı'nda kendi torna atölyesini kurmuş. 1980'de ise Bayrampaşa'da demir-çelik ticaretine girmiş. 1985'te torna atölyesini çalışanlarına bırakan Akar, halen kardeşi Süleyman Akar'la birlikte demir-çelik ticaretine devam ediyor. Akar kardeşlerin Kalite Demir Çelik ve Kalite-Akar Çelik adında iki şirketi var. Demir-çelik ticareti yapan bu firmalar, çelik konstrüksiyon işleriyle de ilgileniyor. Kemal Akar'a şirketlerinin iş hacmini soruyoruz. "Cirodan falan haberim yok benim. Patron kardeşim. Ben her ay maaşımı alır, onu bilirim" diyor.
Para