Deprem güvenliğinde ısı yalıtımına dikkat!

İzocam Genel Direktörü Murat Savcı yaptığı açıklamada ısı yalıtımının önemine dikkat çekerek, “Deprem güvenliğini pekiştirmek için, binalarınızda ısı yalıtımı yaptırmayı ertelemeyin” dedi.
Ülkemizin 60 senelik köklü ve deneyimli yalıtım markası İzocam, her yıl 1–7 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen Deprem Haftası’nda gerek yeni inşa edilen binalarda gerekse mevcut binalarda depreme karşı mukavemetin güçlü olması için yalıtım uygulamalarının önemine değindi.
Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Türkiye’nin en büyük sorunlarından bir tanesinin şüphesiz ki deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz olduğunu dile getiren İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, enerji verimliliği sağlamak amacıyla uygulanması gereken yalıtım ürünlerinin, aynı zamanda binaların depreme karşı mukavemetini pekiştirdiğine değinerek, mevcut binalara yapılacak ısı yalıtımı uygulamalarının ertelenmemesi gerektiğini söyledi.
Açıklamasında bu tür ertelemelerin hem bireysel hem de toplumsal açıdan ciddi ekonomik kayıplara da yol açtığını dile getiren Savcı, “Türkiye, tarihsel olarak büyük depremler yaşamış bir coğrafyada yer alıyor. Bu nedenle küçük ölçekli sarsıntılar bile toplumumuzda büyük bir kaygıya neden oluyor. Yaşadığımız yapıların yönetmeliklere uygun olduğu ve depreme karşı güvenli olduğu mutlaka test edilmesi gerekiyor.
Binaların toprak altında kalan duvar ve döşemelerine yapılacak su ve ısı yalıtımıyla birlikte çatı ve cephelere ısı yalıtımı uygulanması hem binalarımızı zamanla oluşabilecek olan deformasyonlara karşı korumakta hem de enerji verimliliğiyle birlikte çevremize ve topluma yarar sağlıyor.
Bu bağlamda, yurttaşlarımıza önemli bir çağrıda bulunmak istiyorum: Yapılarımızın modernizasyonunu ertelemeyelim. Binamızın deprem açısından güvenli olduğunu bildiren bir rapor varsa, derhal yalıtım konusunda da gerekli iyileştirmeleri yaparak deprem güvenliğimizi pekiştirelim. Deprem riskine karşı almış olacağımız tüm önlemler sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur” dedi.
ISI YALITIMI YAPILARIN TAŞIYICI SİSTEMİNİ KORUMA ALTINA ALIR
Doğru biçimde hesaplanan, nitelikli malzeme ve işçilikle uygulanan ısı yalıtımı uygulamalarının, yapılarımızın uzun seneler ilk günkü performansını korumasına büyük katkı sağladığını dile getiren İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Isı yalıtım ürünleri, özellikle de yapıları depremde ayakta tutan taşıyıcı sistemi koruma altına alıyor.
Doğru ve nitelikli yapılan ısı yalıtımı uygulamaları, ısıl farklar karşısında duvarlarda yoğuşmayı ve rutubet oluşumunu engelliyor. Bu nedenle hem ülkemizin ekonomik anlamda kalkınması hem de binalarımızda enerji tasarrufu sağlayabilmemiz için vazgeçilmez olan ısı yalıtım uygulamalarının, binalarımızın depreme dayanıklılığında da kritik bir role sahip olduğunu unutmamamız gerekiyor” dedi.
İzocam olarak, yüksek ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlayan ürünleri ile yalıtım ihtiyacı duyan tüm alanlarda enerji tasarrufu ve konforu sağlarken, yapıları depremde ayakta tutan taşıyıcı sistemi de koruma altına aldıklarını vurgulayan Murat Savcı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Tüm yapılarda temel, cephe, komşu duvarlar, çatı ve tesisat detaylarında kullanılan yalıtım ürünlerimiz, bina sağlamlılığına da katkıda bulunuyor.
İzocam Foamboard ürünümüz farklı basma mukavemetlerine göre sınıflandırılmış olup, yüzeyi düz ya da pürüzlü üretilebilen ekstrüde polistiren levha olup su yalıtımı örtüleriyle beraber teras çatılarda ve binanın toprak altında kalan duvar ve döşemelerinde kullanılıyor.
Özellikle topraktaki minerallere ve bitki köklerine karşı dayanıklı olması ve yüksek basma mukavemeti (yük taşıma gücü) nedeni ile tercih edilen İzocam Foamboard, uygulandığı alanlarda yüksek ısı yalıtım performansı sunuyor. Ayrıca kolay uygulanması, hafif olması ve bünyesine su almama özellikleri ile bina sakinlerinin ihtiyacı olan konfor şartlarını minimum enerji maliyetleri ile sağlıyor.
Isıl konfor için duvarlarda en etkin uygulamalardan bir tanesi de mantolama sistemleri. İzocam’ın Manto Taşyünü R+ ve Manto İzopor Plus markalarında sunmuş olduğu ürünleri, sıvalı dış cephe yalıtım sistemleri için TS EN 13500 ve TS EN 13499’a uygun olarak üretiliyor.
Karbon katkılı ekspande polistiren levha olan Manto İzopor Plus, yüksek ısı yalıtımının dışında hafifliği ve kolay uygulama özelliği ile usta dostu ürünlerimiz arasında yer alıyor. Isı yalıtımının yanı sıra ses yalıtımı ve yangın güvenliği aranan cephelerde ise taşyünü esaslı Manto Taşyünü R+güvenle kullanılıyor.
Bu noktada dış cephe mantolama uygulamalarının yapı statiğine etkileri konusunda gerçekleşen, İzocam olarak sponsoru olmuş olduğumuz önemli bir araştırmanın sonuçlarından da bahsetmek isterim.
Dış cephe ısı yalıtım sistemlerindeki dübelleme uygulamasının yapı statiğine etkilerini deneysel olarak ortaya konulmasına yönelik, İZODER ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin iş birliğiyle “Dübelleme Uygulamasının Yapı Statiğine Etkileri” Araştırması gerçekleştirildi.
Bu çerçevede Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı’nda mevcut ve yeni yapıları temsil eden 23 farklı senaryo için numuneler hazırlanmış, çalışma sonucunda mantolama sistemlerinde yer alan dübel uygulamasının yapı statiğini etkilemediği belgelendi.
Temmuz 2024 tarihli bu önemli sonuç raporu, ısı yalıtımı yaptıracak tüketicilerin mantolama uygulamasını gönül rahatlığıyla yaptırmaları konusunda ciddi bir referans oldu.”
DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Ülkemizin en büyük yalıtım üreticisi olarak, 6 Şubat depremleri sonrasında yapım çalışmalarına başlanan projelere yönelik üretim ve sevkiyat çalışmalarına devam ettiklerini de belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Uzman ekibimizle birlikte deprem bölgesinde saha taraması ve projelendirme çalışmalarımız hız kesmeden ilerliyor. Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Kilis ve Malatya’da yapımı süren projelerde başarılı çalışmalara imza atıyoruz.
Deprem sonrası inşaatına başlanan bu bölgedeki yapılarda temel, cephe, komşu duvarlar, çatı ve tesisat detaylarında kullanılan yalıtım ürünlerimizle, enerji tasarrufuyla beraber konfor sağlarken bina sağlamlığına da katkı sunmaktayız” diye konuştu.