İran-İsrail savaşı Türkiye’de konut piyasasını nasıl etkiler?
Vartur Emlak CEO’su Şerif Nadi Varlı yaptığı açıklamada İran-İsrail geriliminin yeni bir göç dalgasını tetikleyebileceğini ve ticari gayrimenkul yatırımlarında da artış görülebileceğini söyledi.
Ortadoğu’da yükselen İran-İsrail gerilimi, yeni bir göç dalgasının habercisi olabilir. Vartur Emlak CEO’su Şerif Nadi Varlı, İranlı yatırımcıların Türkiye’deki gayrimenkul piyasasında zaten aktif olduklarını, bölgedeki krizlerin derinleşmesiyle birlikte Türkiye’nin onlar için daha güvenli bir liman haline geldiğini belirtiyor.
Varlı, bu ilginin sadece konutla sınırlı kalmayıp, ticari gayrimenkul yatırımlarında da artış yaşanabileceğini, ayrıca Körfez ülkeleri ve İsrail vatandaşlarının da Türkiye’yi alternatif bir yatırım rotası olarak değerlendirebileceğini ifade ediyor.
Varlı, olası bir göç hareketinin Türkiye’yi hem geçiş hem de kalıcı hedef ülke konumuna getirebileceğine dikkat çekiyor. Özellikle büyükşehirler ve sınır kentlerinde konut talebinin artabileceğini vurgulayan Varlı, “Bölgedeki her çatışma, sadece kısa vadeli bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda uzun vadeli sosyal ve ekonomik etkiler de yaratıyor,” diyor.

Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle tarih boyunca göç hareketlerinin merkezinde yer aldığını hatırlatan Varlı, İran’dan veya çevre ülkelerden yeni bir göç dalgası yaşanması halinde Türkiye’nin hem transit hem de kalıcı bir hedef olabileceğini belirtiyor. İranlı göçmenlerin bir kısmının Türkiye’yi kalıcı yaşam ve yatırım merkezi olarak gördüğünü de ekliyor.
Konut piyasasında ise göç hareketlerinin etkisinin kısa sürede hissedileceğini belirten Varlı, İstanbul, Antalya ve Van gibi şehirlerde kiralık konut talebinin hızla artabileceğini söylüyor. “Daha önce Suriye krizi ve İran yaptırımları döneminde benzer gelişmeler yaşandı. Göçler önce kiralık piyasasını etkiler, ardından satışlara da yansır. Bu da kira ve fiyatlarda yukarı yönlü bir baskı oluşturabilir,” ifadelerini kullanıyor.
Varlı, savaş ve kriz dönemlerinde yatırımcıların davranışlarının da değiştiğine dikkat çekerek, “Krizler arttıkça, Türkiye yabancı yatırımcılar için daha cazip hale geliyor. Özellikle merkezi lokasyonlarda ve yabancıların yoğun ilgi gösterdiği bölgelerde fiyatlar daha hızlı yükselebilir. Ancak iç talepteki yavaşlama ve krediye erişimdeki zorluklar bu artışı dengeleyebilir. Yabancı talep piyasayı tamamen domine edemez ama belirli bölgelerde fiyat hareketliliği yaratır,” diyor.
Son olarak, yeni bir göç dalgası ihtimaline karşı merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin konut arzını artırmaya, kira piyasasını dengelemeye ve sosyal uyum ile altyapı planlamalarına öncelik vermesi gerektiğini vurgulayan Varlı, “Suriye krizinden edindiğimiz tecrübeler, bölgesel çatışmaların uzun vadeli etkiler doğurduğunu gösteriyor. Bu nedenle, yeni bir göç hareketi başlamadan gerekli hazırlıkların yapılması büyük önem taşıyor,” diyerek sözlerini tamamlıyor.