İstanbul’da ofis stoku daralıyor!
Amerika merkezli dünyanın en büyük gayrimenkul hizmetleri firmaları arasında yer alan CBRE’nin Türkiye Direktörü Can Kadir Yalnızcan yaptığı açıklamada İstanbul'da ofis stokunun daraldığını söyledi.
Amerika merkezli dünyanın en büyük gayrimenkul hizmetleri firmaları arasında yer alan CBRE’nin Türkiye Direktörü Can Kadir Yalnızcan, mega kent İstanbul’daki ofis stoku, ticari gayrimenkul piyasasının genel durumu, enerji verimliliği, yeşil binalar ve tesis yönetimindeki dönüşüm hakkında çok önemli açıklamalar yaptı.
İşte CBRE’nin Türkiye Direktörü Can Kadir Yalnızcan’ın o röportajı…
-Mega kent İstanbul'daki ofis stoku hakkında bilgi verebilir misiniz? Söz konusu bu stokun ne kadarı Anadolu, ne kadarı Avrupa yakasında?
Toplam 8.1 milyon metrekarenin üzerinde bir ofis stoğu mega kent İstanbul'da mevcuttur. Bunun yaklaşık olarak yüzde 38’i Asya, yüzde 62’si Avrupa yakasında bulunuyor.
- Ticari gayrimenkul sektörü açısından bu senenin nasıl geçeceğini öngörüyorsunuz?
Bu sene ticari gayrimenkul açısından “alıcı yılı” olarak geçecek diyebiliriz. Kredilere erişimin giderek zorlaşması, kredi maliyetlerinde yaşanan artış ve yüksek faiz sebebiyle firmalar ellerindeki mülkleri satışa çıkartıp finansman yaratmaya yönelmeye başladı.
Bu sebeple, hacimli işlemlerin yüksek iskontolu olarak gerçekleşmesini beklemekteyiz. Fakat toplam işlem adedi ve hacmi açısından zorlu bir sene olacak. Kiralama tarafında da mega kent, İstanbul’daki ofis stoğundaki azalış ve yeni yatırımların gelmemesi sebebiyle genel olarak kira yenilemeleri ile ilerleyecek bir sene olmasını öngörüyoruz.

- Enerji verimliliği ile ne kadar tasarruf sağlanıyor?
Bunun net bir yanıtı olmamakla birlikte gerçekleştirilen yatırımlar ve alınan önlemlere göre özellikle üretim sektöründeki binalarda verimlilik daha net ölçülebilmekte ve yüzde 8 ile yüzde 12 arasında değişen oranlarda sağlanabiliyor. Ofis binalarında söz konusu bu oranlar daha düşük seviyelerde gerçekleşiyor olsa da, yüksek maliyetler içerisinde gerçekleştirilen her yüzde 1’lik tasarruf büyük rakamlara tekabül edebiliyor.
- Son senelerde tesis yönetiminde nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz?
Son senelerde entegre tesis yönetimi gerçekleştiren firmaların artmasının en büyük sebebi, işveren firmaların kendi ana işlerine odaklanarak, uzmanlık gerektirmiş olan söz konusu bu alanı dış kaynak firmalara devretmeleri oldu. Böylece hem verimlilik hem de maliyet avantajı sağlanıyor.
- Dijital altyapılara yatırım yapmayan ticari gayrimenkuller önümüzdeki 5-10 sene içerisinde dezavantajlı hale mi gelecek?
Yalnızca dijitalleşmeye yatırım yapmak doğrudan bir tasarruf sağlamaz. Fakat dijitalleşmeyi doğru kullanmayan gayrimenkuller dezavantajlı duruma gelecektir.
- Ülkemizde yeşil bina sayısı hakkında bilgi verir misiniz? Hayata geçirilen yeni yeşil bina sayısı hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Ülkemizde şu anda farklı standartlara göre sertifikalandırılmış 650’nin üzerinde yeşil bina bulunuyor. Resmi olarak açıklanan son istatistiklere göre ise 1200’e yakın yapımı süren yeşil bina projesi mevcut.
-Hayata geçirilen kentsel dönüşüm projelerindeki artışa rağmen yeşil bina projelerinde beklenen bir ivme var mı?
Maalesef kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yeşil binalardaki artış hızı şu an için istenilen düzeyde değil. Yeşil bina sahibi olmak maliyetleri daha da artırdığı için özellikle konut ve dönüşüm projelerinde çok tercih edilmiyor.
- Çevre dostu yapılara olan talebi nasıl değerlendiriyorsunuz? Söz konusu bu talep sizce nasıl bir yön izleyecek?
Özellikle “karbon sıfır” taahhütleri olan yerli ve yabancı gruplar, kullanıcı olacakları yapılarda yeşil bina sertifikalarını arıyor. Söz konusu bu eğilimin önümüzdeki 10 senede hem konut hem de ticari gayrimenkul kullanıcıları arasında daha da yaygınlaşacağını düşünüyoruz. Artış gösteren maliyetlerin yönetimi açısından da yeşil binaların değeri daha iyi anlaşılacak.