29 / 03 / 2024

Dursun Yılmaz: Kentsel dönüşüm çok yetersiz!

Dursun Yılmaz: Kentsel dönüşüm çok yetersiz!

ASKON İnşaat Sektör Başkanı Dursun Yılmaz, Dünya Gazetesi İnşaat ekinde yer alan haberde Türkiye'de kentsel dönüşümün yetersiz olduğunu söyledi. Plansız gelişen binalarda hiçbir sosyal donatı alanı bulunmadığını söyledi...



1999 depreminden sonra yapı bloklarında ve konutlarda kalitenin artmasının, daha önceki süreçte bu noktadaki eksikliği ortaya koyduğunu belirten ASKON İnşaat Sektör Başkanı Dursun Yılmaz,"İmar Planları,Anadolu'dan İstanbul, Ankara,  İzmir  gibi büyükşehirlere gelen arsa spekülatörlerinin insafıyla ortaya çıkmaktaydı. İmar planı olmayan alanlarda arsa alanları, küçük parseller üretilmesi, belediyelerin de bu yöndeki denetimsizlikleri plansız, projesiz şehirlerin oluşmasına yol açtı. Plansız gelişen bu binalarda hiçbir sosyal donatı alanı bulunmadığı gibi, sağlamlık açısından da müthiş bir kalitesizlik, bununla birlikte kötü bir manzara ortaya çıktı. 2000'deki depremle birlikte sağlamlık ve kalitenin önemi anlaşılmış oldu" dedi.

 

Refah Partili belediyelerin iş başına gelmesiyle birlikte belediyecilikteki denetim fonksiyonunun üst düzeyde işletilmesiyle, belli bir kalitenin oluşmaya başladığını,fakat belediyelerin bu noktada çok gecikmiş olmasından kaynaklanan çözümün gecikmesinin ortaya çıktığını kaydeden Yılmaz, "Belediyeler deprem sonrasında denetime elbette önem verdiler. Yanı sıra yapı denetim firmalarının da ısrarlı takipleriyle ortaya çıkan yapı blokları, daha kaliteli ve nitelikli olarak inşa edildi. 2000 yılına kadar binalarda hazır beton kullanılmamıştı. Denizden alınan kumlar, kürek marifetiyle kol gücüyle beton haline getiriliyordu. Bu nedenle 2000 yılından önceki dönemde yapıların yeterli kalitede olduğundan, büyük bölümünün yüzde 70'lik kısmının yeterli olabileceğinden emin değilim" diye konuştu.


 

"TÜRKİYE'DE NE KADAR ÇOK KONUT YAPILIRSA YAPILSIN, NİTELİKLİ KONUT İHTİYACI YİNE DE KARŞILANAMAZ" 


Şehirlerde oturanların yeni dönemde yeni binalara taşınma zorunluluğunda kendilerini hissettiğini ifade eden Yılmaz,"Türkiye'de ne kadar çok konut yapılırsa yapılsın, nitelikli konut ihtiyacı yine de karşılanamaz. Bir veriye göre 800 bin konuttan bahsediliyor. Bu rakam bile ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. Çünkü İstanbul gibi büyükşehirlerde kalitesiz binaların boşaltılıp,yerine yeni binaların yapılması zorunluluğu vardır. Bu noktada TOKİ'nin de derde deva olacağı kuşkuludur. TOKİ; ihtiyacı karşılayamadığı gibi özel sektörle haksız rekabeti beraberinde getirmektedir. 


Devletin yapması gereken inşaatçıların, müteahhitlerin en büyük sıkıntısı olan arsa problemini gidermek olmalıdır. Şehrin içinde kalmış arsaların inşaatçılara verilmesi gerekmektedir. Bu tür arsaların bina maliyetindeki payı neredeyse yüzde 50'dir. Yani, 200 bin liralık bir konutta arsa payı 100 bin liraya ulaşmaktadır. TOKİ'nin yaptığı binalarda bu arsa payı daha az olmasına rağmen, binalar özel sektörün yaptığı binalardan ucuz değildir, kaliteli de değildir" açıklamasını yaptı. 


Devletin yeni arsalar üretmesi, şehir planlamaları ve altyapıyı hazırlaması gerektiğini ifade eden Yılmaz,"Böylece bu arsalar özel sektöre satılabilir, kat karşılığı verilebilir. Böylece kentsel dönüşüm süreci de hızlandırılmış olur. Eski yapılar boşaltılarak, oluşan arsalarda yeni inşaatlar yapılması lazım. İstanbul için ayrılacak 10 milyar dolarlık bir kaynak, kentsel dönüşümün lokomotifi ve işaret fişeği gibi değerlendirilecektir. Bir bölgede yapılan kentsel döinüşüm.bir başka bölgenin de arsa üretiminin başlangıcı olarak, bir motor gibi işletilecektir. 

Bu noktada şu anda kentsel dönüşüm bağlamında yapılan hiçbir şey yoktur. 

38 ilçede kentsel dönüşüm adına yapılanlar, toplam ruhsat sayılarının yüzde 10'unu bile teşkil etmiyor. Devletin bu işe fiili olarak el atması gerekiyor. Yeni parsel alanlarının oluşturulması, imar planlarının oluşturulması, kat karşılığı bunların inşaat firmalarına verilmesi veya satılmasıyla kentsel dönüşüm amacına ulaşabilecektir. 

Zira, İstanbul'da yoğun bir şekilde yapı bloğu, deprem öncesi binalardan oluşmaktadır ve acilen yıkılıp yerlerine yenilerinin yapılması zaruridir" değerlendirmesini yaptı.  


Milli Gazete İnşaat eki


Geri Dön