Kira sözleşmelerinde en çok başınızı ağrıtacak 3 sorun!

Ev sahipleri ve kiracılar arasında yaşanan gerilim hız kesmeden sürerken, kira sözleşmelerinde en çok başınızı ağrıtacak 3 sorun da açıklandı. İşte o sorunlar...
Mülk sahipleri ve kiracılar arasında esen sert rüzgarlar hız kesmeden sürerken, hem mülk sahipleri hem de kiracılar konu ile ilgili olarak yaşamış oldukları mağduriyetleri sık sık paylaşıyor.
Evlerini kiraya vermek isteyen pek çok kişi mağdur olmamak adına nelere dikkat etmesi gerektiği ile ilgili araştırmalar yaparken, Eyüpoğlu - Işıkgör Avukatlık ve Hukuk Bürosu’ndan da çok önemli bir paylaşım geldi.
Eyüpoğlu - Işıkgör Avukatlık ve Hukuk Bürosu resmi sosyal medya hesabı https://x.com/eyupogluisikgor üzerinden yaptığı paylaşımda kira sözleşmelerinde en çok başınızı ağrıtacak 3 sorun da açıkladı.
Eyüpoğlu - Işıkgör Avukatlık ve Hukuk Bürosu'nun konu ile ilgili olarak yaptığı paylaşım şu şekilde:
Kira Sözleşmelerinde En Çok Başınızı Ağrıtacak 3 Sorun
Kira sözleşmeleri, hem kiracı hem de ev sahibi için güvenli bir hukuki zemin sunsa da, uygulamada çoğu zaman uyuşmazlıkların önüne geçemiyor. İşte ofisimize en sık yansıyan üç temel kira hukuku sorunu:
1. “Evden Çık” Tartışmaları: Tahliye Uyuşmazlıkları
Ev sahibinin ihtiyaç, yeniden inşa veya sürenin bitmesi gibi gerekçelerle tahliye istemesi, en sık karşılaşılan sorunların başında geliyor. Ancak tahliye süreci hukuka uygun yürütülmezse, hem zaman hem de hak kaybı yaşanabiliyor. Özellikle tahliye taahhütnameleri konusunda yapılan basit hatalar, davaların seyrini tamamen değiştirebiliyor.
2. “Bu Kira Artık Çok Az!”: Kira Bedeli Uyuşmazlıkları
Ekonomik dalgalanmalar, kira uyarlama ve tespit davalarında patlama yaşanmasına neden oldu. Sözleşmede yer alan hükümler ve Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri birlikte değerlendirilerek, kira bedelinin hakkaniyete uygun şekilde belirlenmesi gerekiyor.
3. “Kim Tamir Ettirecek?”: Bakım ve Onarım Masrafları
Evin su tesisatı patladı, kombi arızalandı ya da dış cephe boyanacak… Masrafı kim karşılayacak? Sözleşmede açık hüküm yoksa, bu tarz giderler taraflar arasında ciddi tartışmalara yol açabiliyor. Bu durumda hem yasa hükümleri hem de yerleşik yargı kararları devreye giriyor.