Mimarlar Odası Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için AİHM'in kapısını çaldı!

Ankara'ya yapılan her projeye muhalefet ederek sekteye uğratmaya çalışan  Ankara  Mimarlar Odası, Ankara Bulvarı'na "En İyi Ulaşım" ödülü veren Ljubljana Belediye Başkanı Zoran Jankovic'e ihanet mektubu yazmıştı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kazandığı ödülün geri alınması gerektiğini belirten Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, şimdi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kapısını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için çaldı. 

OLAYI KİŞİSELLEŞTİRDİ 

Tüm ruhsatlarıyla ve mahkeme kararları ile belgelenmesine rağmen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne "kaçak" iftirasını atmaktan vazgeçmeyen Candan, "Hem bireysel olarak hem kurumsal olarak AOÇ ve Saray için AİHM'e gidiyoruz. Çünkü bu ülkeyi yönetenlerin, herkesin gözü önünde gerçekleştirdiği hukuksuzluğu, israfı kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı. 

BU NE İLK NE DE SON GİRİŞİM 

Ankara'yı başta turizm ve ulaşım konusunda rahatlatacak olan Ankapark ve Ankara Bulvarı gibi projeleri sürekli olarak dava ederek sabote etmeye çalışan Mimarlar Odası'nın Türkiye'yi Avrupa'ya şikâyet etmesi ne yazık ki ilk değil. Ankara ulaşımında hayati önem taşıyan Ankara Bulvarı'nı mahkeme kararı ile kapattıran Mimarlar Odası, Ekim 2015'te düzenlenen "Ljubljana Forum" etkinliğinde Belediyeler arası Proje dalında "En İyi Ulaşım" ödülünü alan Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni Ljubljana Belediye Başkanı Zoran Jankovic'e şikâyet etmişti. Ödülün geri alınmasını isteyen Karakuş'a cevap veren Ljubljana Forum Başkanı Blaz Golob da "Uluslararası Ljubljana Forum Ödülü seçim komitesinin kararına güveniyor ve bu kararı destekliyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Başta Ankara Mimarlar Odası olmak üzere diğer meslek odalarının son yıllarda Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 622 dava açtığı ortaya çıktı. 

ABD BAŞKANI'NA DA AKIL VERMEYE KALKTI

Tezcan Karakuş Candan, ABD Büyükelçiliği'ne devredilen Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisiyle ilgili bir kara mizah örneği daha sergilemişti. ABD Büyükelçiliği'ne deyim yerindeyse akıl vermeye kalkışan Candan, "Kendilerince iyi bir şey yaptıklarını düşünüyorlar ama yanlış yerde doğru yöntem olmaz. Obama'ya bir mektup yazarak durumu anlatacağız" demişti. 

BANKAMATİK TEZCAN

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde verilen iftar masası üzerinden de fitne tohumları saçan Candan, iftar masasının maliyetinin 240 bin TL olduğu iftirasını atmış, daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan masanın maliyetinin 5 bin TL olduğunu açıklamıştı. Candan'ın Çankaya Belediyesi'nde memur olarak görev yaptığı ve işe gitmeden maaş aldığı da biliniyor. Candan, tepkilere rağmen belediyeden işe gitmeden maaş almaya devam ediyor. 

Sabah

Haber Sözcü Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, hukuk sürecinde emsal bir süreç yaratmak için, kolları sıvadı.

Cezası ertelenmiş binlerce insan için umut olacak, ifade özgürlüğünün engellenmesi anlamına gelen hükmün açıklanmasının geri bıraktırılması sürecinde Ali Hakkan kararı, AİHM’e taşındı.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin yayın deposu basılmış ve kitaplarına el konulmuştu, devamındaki dava sürecinde ise 42.Dönem Şube Başkanı Ali Hakkan bandrol davasıyla 10 ay hapis ve kamu hizmetlerinden men cezası verilmiş, hükmün açıklanması 5 yıl geriye bırakılarak ertelenmişti. Mimarlar Odası Ankara Şubesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda, ertelenen cezaların ifade özgürlüğünü engellemesi adil yargılanma hakkının ihlali gerekçesiyle, hukukun da bir mücadele alanı olduğuna karar vererek, Ali Hakkan’a verilen erteleme cezası AİHM’e taşındı.

“Bu ceza hepimize kesilmiştir”

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan “ Geçen dönem Şube başkanımıza verilen cezayı hukuksuz buluyoruz.Bu ceza mücadele sürecinde hepimize kesilmiş bir cezadır.İfade özgürlüğünün engellenmesidir. Ali Hakkan’a verilen ve ertelenen cezanın ifade özgürlüğünü engellediği gerekçesiyle, emsal olsun diye AİHM’e taşıdık “dedi.

“Beş yıl boyunca söylediğimiz her şey mercek altındadır”

Mimarlar Odası Ankara Şube’nin 2012-2014 yılları arasında başkanlığı yapan Ali Hakkan ise AİHM süreci ile ilgili şunları söyledi. “Bu ceza benim özgürlüklerimi kısıtlasa da, özünde siyasidir ve tüm toplumsal muhalefet için bir tehdittir.Konuşan,hakkını arayan herkese kesilmiş bir cezadır. Cezanın ertelenmiş olması ise daha büyük bir baskıyı beraberinde getirmektedir. Beş yıl boyunca, söylediğiniz her şey mercek altındadır.Bu durum ifade özgürlüğü önündeki en büyük engeldir. Bu nedenle AİHM’e başvurduk. Mimarlar Odası Ankara Şubesi yayınları bilimseldir, üyelerimize dağıtılmaktadır, şikayetçi taraf bile olmadan verilen bu karar Mimarlar Odası Ankara Şubesinin verdiği mücadeleyi susturmak için verilmiştir, siyasidir. Adil görmediğimiz bu sürecin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde sonuç alacağını düşünüyoruz.”

AİHM başvurusu dilekçesinde Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin tüzel kişiliğine vurgu yapılarak, sürecin anlatıldığı dikkat çekti.

Sözcü