20 / 04 / 2024

Şerafettin Aşut: Hazine arazilerinin yatırımcılara açılması Mersin için hayati bir konu!

Şerafettin Aşut: Hazine arazilerinin yatırımcılara açılması Mersin için hayati bir konu!

Şerafettin Aşut: OSB, sanayi siteleri veya lojistik merkez gibi sanayi altyapısı için uygun olan yerlerin büyük bir kısmı hazine arazisi. Bu hazine arazilerinin yatırımcılara açılması sadece Mersin için değil, ülke sanayisi için hayati bir konu



 Sanayicinin yatırım yapmak istediği Mersin'de tek sıkıntı, yatırımcıya arazi tahsis edilememesi. Bizde yatırımcı var, arsa yok.  OSB, sanayi siteleri veya lojistik merkez gibi sanayi altyapısı için uygun olan yerlerin büyük bir kısmı hazine arazisi. Bu hazine arazilerinin yatırımcılara açılması sadece Mersin için değil, ülke sanayisi için hayati bir konu.  Tarım ve lojistikte Türkiye'nin öncü kentlerinden biri olan Mersin, bu sektörlerin bazı alanlannda lider konumda. Son yıllarda akılcı bir strateji ile yeniden kurguladığımız turizm sektörü ise 3-S denilen deniz, güneş ve kum üçlemesinin dışında, alternatif turizm potansiyellerini tetikleyecek olan kruvaziyerturizmine yönelerek, kent esnafına para kazandıran bir yapılanmaya girdi. Yani, 2005te Türkiye'de ilk kez bir inovasyon stratejisi oluşturan kent olan Mersin, RİS-Mersin Bölgesel Yenilikçilik Stratejisi çalışmaları ile kentin tüm dinamiklerini bir masaya oturtmayı başardı ve tarım, gıda, lojistik ve turizmde güçlü yanlarını, fırsatlarını projelerle ortaya koydu. Bu bir süreçtir. Bu süreçle, bürokrasi engelleri azaldıkça, yerel yönetimler ekonomiye dahil oldukça, özel sektörün girişimci gücü arttıkça ve bu işlerin özü olan nitelikli ve eğitimli insan kaynağı ortaya çıktıkça gerçek hedeflere ulaşılacaktır. 

Üçüncü OSB'miz yolda Mersin her ne kadar cumhuriyet tarihinin ilk sanayi hamlelerinin başladığı il olsa da, zamanla diğer potansiyellerinin öne çıkması, pazaıianmız olan bölgelerin ciddi siyasi sorunlar ve savaşlar yaşaması ve o zamanların Türkiye'sinin henüz gelişmiş pazarlara sanayi ürünleri satacak nitelikte bir sanayi altyapısına sahip olmaması sonucunda Mersin'in sanayi gücü zayıflamış ve güç zamanla Adana'ya kaymıştır. Yani, Mersin zaman içinde sanayi gücünü kaybetmiş görünse de kültüründe bir sanayi geçmişi olması, sanayinin uygun ortamı bulunca tekrar ortaya çıkmasına neden oldu. Bu noktada kırılma noktası ise sanayinin en verimli üretim şekli olan organize sanayi bölgesinin (OSB) kurulmasıyla oldu. Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi'nin (MTOSB) ilk kısmının oluşumunda ekibin içinde olan ve MTOSB'nin başSon yıllarda akılcı bir strateji ile yeniden kurguladığımız il turizm sektörü 3-S denilen deniz, güneş ve kum üçlemesinin dışında, alternatif turizm potansiyellerini tetikleyecek olan kruvaziyer turizmine yönelerek, kent esnafına para kazandıran bir yapılanmaya girdi. 

kanlığını da yapmış birisi olarak bu süreci yakından biliyor ve Mersin sanayicisinin kısa sürede kat ettiği bu mesafeden dolayı onlarla gurur duyuyorum. Mersin sanayicisi bu dünyanın neredeyse her pazarında iş yapmakta ve ürünlerini ihraç etmektedir. Aynı zamanda Mersin sanayicisi kente olağanüstü bir istihdam sağlamaktadır. Bu anlamda önemli olan ve altı çizilmesi gereken şey, Mersin sanayicisinin bunu kamu teşviki olmadan yapmasıdır. Mersin sanayisinin tarihi tam anlamıyla bir özel teşebbüs hikayesidir. OSB'nin açılışından sonra hem kentin dışından yatırımcılar hem de Mersin'in küçük sanayi sitelerinde iş yapan ve büyümek isteyen KOBİ'ler OSB'ye sıçrayarak, ulusal ve küresel markalar haline geldi. Bugün üçüncü OSB'miz yolda. Küçük sanayi siteleri buraya büyük destek veriyor. 

Ancak, sanayi yatırımcısının yatırım yapmak istediği Mersin'de tek sıkıntı yatırımcıya arazi tahsis edilememesi. Yani, biz de yatırımcı var, arsa yok. Bunun temel iki nedeni var. Mersin'in bir sahil kenti olması ve kuzeyinde Toroslar'la sınırlanması arazi anlamında bizi kısıtlıyor. Arazilerimizin büyük bir kısmı ise bereketli tarım arazileri. 

OSB'miz tarım dışı araziye yapılmış bir örnek bölgedir. 

Bu anlamda OSB, sanayi siteleri veya lojistik merkez gibi sanayi altyapısı için uygun olan yerlerin büyük bir kısmı ise hazine arazisidir. Bu hazine arazilerinin sanayi yatırımları için yatırımcılara açılması sadece Mersin sanayisi için değil, ülke sanayisi için hayati bir konudur. Bu anlamda en önemli görev, yerel yönetimlere düşüyor. Ne yazık ki Mersin'de yıllardır imar planlannda sanayi bölgeleri işaretlenmemiş ve yatırımların önü tıkanmıştır. 

Kent, tüm dinamikleri ile bu sorunları aşarak, sanayide düşük ve orta teknolojili üretimden sıynlacaktır. Planlanınız buna göre ayarlanıyor. Sanayi Strateji Belgesi'nin hazırlanmasında Mersin sanayicileri birebir çalışmış ve vizyonunu bu belgeye koymuştur. Mersin 22 Akdeniz ülkesinin ve 210 Ticaret ve Sanayi Odasının üye olduğu ve Akdeniz'in en etkin oluşumu olan Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ASCAME'nin iki yıl Sanayi Komisyonu Başkanlığını yaptı. Mersin, sanayisiyle bölgesinde takip edilen, önerileri dinlenen bir kenttir. İl ülke politikalanmıza uygun olarak yüksek teknolojili, katma değer yaratan bir sanayi sistemine her alanda geçecektir. 

MTSO olarak, Tırmıl Sanayi Sitesi'ne kurduğumuz tedarik zinciri ile test ve Ar-Ge merkezimiz bu hedefe yönelik açılmıştır. Üç boyutlu çimlerin yapıldığı bu laboratuvarda yeni bir imalat devrimi yaşanırken, ucuz ve kısa sürede prototipler üretiliyor. Mersin Lojistik OSB ve Teknopark'ımız da bu plana göre kurgulandı. Son yılarda Mersin'in ihracatında ve üretiminde yüksek teknolojili, katma değer yaratan ürünlerin artışı bunun göstergesidir. 

Mersin, dijital bir gelişme hedefliyor Aynı planlama Mersin'in omurgası olan tarımda da uygulanıyor. Planlanan Tarım-Gıda Teknoparkı ile Mersin tanmına üretimden tohumlamasına, mekanizasyonundan paketleme ve lojistiğine kadar yüksek teknolojiyi daha çok entegre etmek amaçlanıyor. Mersin, artık hamallık yapan bir kent olmayacaktır. Mersin analog değil, dijital bir gelişme hedefliyor. Mersin, üretimden hizmetlere kadar yüksek teknolojiyi elde eden, ürünlerinde markalaşan, patent sayısını artıran ve birisi devlet ikisi özel üç üniversitesi ile bilgiyi ve nitelikli insan kaynağını oluşturan bir kent olma yolunda ilerliyor. Güvendiğimiz tek şey, Mersinlilerin geniş vizyonu, dünyayı takip eden girişimci ruhu ve çalışkanlığıdır. Yani, en büyük kaynağımız insan zenginliğimizdir. 


Dünya 


Geri Dön