Xanadu Snow White Oteli'den Erzurum ekonomisine destek!

Türkiye'nin en yüksek rakımlı şehri Erzurum'da ismini Kubilay Han'ın düşünde görüp yaptırdığı saraydan alan bir otel kuruldu. Xanadu Snow White, muhteşem bir otel olmanın yanı sıra Erzurum ve bölge ekonomisine vaatleriyle sosyal bir olgu da aynı zamanda...

Çok uygun bir coğrafyamız olmasına rağmen hem kış tatili hem de sporları nedense bir lüks gibi algılanır... Bunu değiştirmek için çaba gösteren girişimciler yok değil. İstanbullu tekstilci Can Dikmen'in 50 milyon dolar harcayarak 18 ay gibi kısa bir sürede yaptırdığı tesis, bölge ekonomisi için önemli bir görev üstlendi. Bu anlamda öncülerden biri. 450 yatak kapasiteli otel, aynı zamanda yılda 5 ay kayak yapma olanağı sunuyor. Malum Türkiye'deki kayak pistlerinin çoğunda sezon geç açılıp erken bitiyor.

Beş aylık sezon vaadi boş değil. Otel tarafından pistler boyunca kurulan karlama üniteleri bunu sağlayabiliyor. Sistem basit; uzun direkler üzerinden belli aralıklarla pistlere su zerrecikleri püskürtülüyor. Hava sıfırın altında ve kuru olduğu için de o zerrecikler kar tanelerine dönüp düşüyor yere. Bu maliyetli yatırımın ön şartı sürekli su sağlayacak bir gölet sahibi olmak, otel bunu da yatırımla birlikte düşünüp hayata geçirmiş. Öte yandan akşam saat 16.00 gibi hava karardığı için 'son turlar' anonslarıyla koşarak yukarı çıkmak zorunda değilsiniz, pistler aydınlatıldığı için geç saate kadar uzuyor kayak keyfi. Misyonlarından biri de kar sporları alanında uluslararası yarışmalarda bizi temsil edecek başarılı gençler yetiştirmek. Otelin kayak hocaları Almanya ve Avusturya'dan gelen eski şampiyonlar. Xanadu Kayak Kulübü'nde, Erzurumlu ve bölgeden gençleri yetiştirip her yıl en az bir şampiyon sporcu çıkarmak istiyorlar.

Erzurum'un geçen yıl ev sahipliği yaptığı Universiad Kış Oyunları nedeniyle bölgede zaten çok önemli pistler ve atlama kuleleri yapılmıştı. Şimdi bu kulüp, bu pistlerde antrenman yapacak, yarışmalarda başarılı olacak gençler yetiştirecek. Maalesef Kış Oyunları bile bölge halkının kayak ve kış sporlarıyla barışmasını sağlayamamış, umarız kulüp bu misyonu başarıyla uygular. Bölgenin en büyük kenti aynı zamanda en büyük üniversitelerinden birinin de ev sahibi; dolayısıyla 'yapacak bir şey yok' diye şikayet eden gençler için önemli bir sosyal faaliyet alanı açılıyor. Son beş yılda köklü bir değişim geçiren Erzurum, bölgenin de ekonomik gelişmesi için üs olacak. Bu nedenle de otel, sadece bir kış oteli olarak düşünülmemiş. Havaalanından 15 dakika uzaklıkta 12 ay açık kalacak bir şehir oteli. İçinde geniş bir spa'sı var. Yerel halkı düşünerek kadınlar için hizmet veren bir de Lady's Club kurmuşlar.

Erzurum çarşı pazar
Meşhur 'Sarı Gelin' türküsünde olduğu gibi gelmişken kenti çarı-pazar dolaşmak isteyenlere de öncelikle 'cağ kebabı' yemelerini öneriyorum. Bir de tabii şehrin simgesi olan Oltu taşıyla yapılmış takı veya tespih almalarını.
İşte vakit bulursanız gezmeniz gereken tarihi duraklar:

ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE
Oyma taşlı kapısı ve görkemli çifte minaresiyle etkileyici bir yapı. Anadolu Selçuklu mimari geleneğinde açık avlulu, iki katlı ve iki minareli eğitim kurumu olan Çifte Minareli Medrese, Anadolu'nun en büyük medresesi.

ÜÇ KÜMBETLER
Sekiz köşeli plan üzerine oturtulmuş olan kümbetin Saltuklu Devleti'nin kurucusu Emir Saltuk'a ait olduğu sanılıyor. Kesme taştan yapılmış olan kümbetlerin diğer ikisini kimlerin yaptığı bilinmiyor. 13. yüzyıl sonu ve 14. yüzyıl başına ait oldukları kabul ediliyor.

YAKUTİYE MEDRESESİ
Hoca Celaleddin Yakut tarafından MS 1310 yılında inşa edilmiş. İlhanlı döneminden günümüze kalan nadir eserlerden biri. İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılıyor.

ERZURUM KALESİ
Erzurum'a 79 km. uzaklıktaki tarihi İpek Yolu üzerinde. MS 5. yüzyılın ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor.
 
Gülay Altan/Akşam