Bozcaada, Osmanlı ve Rum mimarisinin özelliklerini taşıyor!

Son yıllarda adından sıkça söz edilen çanakkale 'nin Bozcaada ilçesi, camisi, kilisesi, dar sokakları ve Osmanlı ile Rum mimarisinin özelliklerini taşıyan bitişik nizamlı evleriyle, kalabalık şehirlerden kaçıp, dinlenmek isteyenlere bu imkanı sunuyor
Kaymakam İbrahim çenet, yaptığı açıklamada, Türkiye 'nin
Kuzey Ege 'deki incisinin Bozcaada olduğunu söyledi. Adanın, doğrudan boğazın
bütün esintilerini aldığını, doğal bir kliması bulunduğunu belirten çenet,
bunların uzun yaşamanın sırrını beraberinde getirdiğini belirtti.
Denizin yüzeyindeki oksijenin adayla buluşmasının önemli olduğuna dikkat
çeken çenet, ana karaya yakın olması, yarım saatlik bir yolculukla adaya
erişilebilmenin Bozcaada 'nın cazibesini artırdığını ifade etti.
Bugün kuzeyden en güneye bir hat çizildiğinde güzelim coğrafyaların yoğun
turizm baskısı altında çok ciddi betonlaşma riski ile karşı karşıya kaldığını
vurgulayan çenet, özellikle de yazlık konut ve villaların, bulunduğu yerlerde
ciddi bir çevre kirliliği yarattığını söyledi.
İbrahim çenet, insanların adanın doğal yapısını sürdürebilmiş olmasından
dolayı Bozcaada 'yı tercih ettiğini ifade ederek, bunun çok önemli olduğunu ifade etti.
Bozcaada 'nın, butik bir ada konumunda olduğunu dile getiren çenet,
insanların artık kent hayatında yaşadıkları o karmaşayı, baş döndürücü teknolojik
gelişmeyi görmek istemediğini, doğayla baş başa kalabilecekleri yerleri görmek
istediklerini belirtti.
çenet, şöyle konuştu:
'Hala kirlenmemiş bir deniz ve kumsal, hoşgörülü gülümseyen insanlar
görmek istiyorlar. Bozcaada 'nın bu anlamda çok değişik konsepti var. Tarihine
bakarsanız Bozcaada aslında iki kültürlü bir ada. Hem Osmanlı Müslümanları ve
Türkleri, hem de Rum asıllı Türk vatandaşlarımız bir arada yaşamışlar. Bu bir
arada yaşam, hoşgörü kültürünü beraberinde getirmiş. Su ile çevrilmiş bir yaşam
söz konusu adada, bu da sizi birbirinize zorunlu kılmış. Bununla beraber tabi bir
kültür alışverişi var. Ege 'nin mutfağı ve bütün güzelliklerinin, butik bir halde
bu küçücük adaya sığdırılmış minyatürünü görebilirsiniz Bozcaada 'da. Adanın
tercih nedeni biraz da bu. Bozcaada 'nın içinde biraz İzmir vardır, biraz Aydın
vardır, birazcık çanakkale vardır, tabii Troya bölgesi de.'
'Bozcaada 'da zamanı tutabiliyorsunuz. İçinde yaşadığınız zamanın içinden
çıkıp kendinize de, yaşadığınız yere de bakabiliyorsunuz. Bu bir anlamda zamanı
durdurmaktır' diyen çenet, adayı tercih edenlerin bu konuları ön plana
çıkardığını belirtti.
-BOZCAADA EN İYİ ADALAR ARASINDA-
Yabancı bir seyahat dergisinin 'en iyi adalar' anketinde Bozcaada 'nın
isminin öne çıktığını ifade eden çenet, bunun da ada turizmi için önemli olduğunu ifade etti.
Bir şey yaparken 40 kez düşündüklerini, adanın coğrafyasının çok hassas
olduğunu kaydeden çenet, Bozcaada 'nın, kendisini geçmişten günümüze
taşıyabildiğini, ada kimliğini koruduğunu belirterek, şöyle devam etti:
'Bir tarafta Osmanlı mimarisi, bir tarafta Rum mimarisi, bir tarafta
cami minaresi, bir tarafta çan kulesi. Hatta birbirinden etkilenmiş dar sokaklar,
bitişik nizamlı evler. Bunları bütünüyle ele aldığınız zaman bunlar adayı hem
gizemli, hem de arzu edilir kılıyor.
Adadaki bağlara baktığınızda adeta etrafta bağ peyzajları vardır. Bağ
kütükleri sanki ellerini açmış gökyüzüne yakarıyor gibi. Bunların baharla
birlikte yeşermesi, yazın üzümleri ile beraber ortaya koyduğu görüntü, sonbaharla
birlikte yapraklarının gün batımı gibi kızıl bir hal alması. Doğanın dönüşüm
sürecini çok net bir şekilde görebiliyorsunuz burada. İnsanlar zamana tanıklık
etmek için geliyorlar adaya.'
Bir yere gidildiğinde o yerlerin lokal değerlerine saygı duyulması
gerektiğine işaret eden çenet, adada sadece deniz, kum ve güneş turizmi
olmadığını, Bozcaada 'da, bir kültür turizminin yaşandığını vurguladı.
çenet, 'Bozcaada 'nın hitap ettiği kesime bakarsanız genç nüfustan
ziyaret orta yaş ve üstündeki bir demografiyi görürsünüz. Bu nedenle Bozcaada,
biraz da hayata yeni açılan bir sayfanın adasıdır' dedi.
AA