29 / 03 / 2024

Kayseri'nin kentsel yapı mirası Selçuklular'a ait!

Kayseri'nin kentsel yapı mirası Selçuklular'a ait!

Kayseri Mimarlar Odası Başkanı Hakan Mahiroğlu, Kayseri’nin günümüzdeki kentsel yapı mirasını özellikle Selçuklular döneminden miras aldığını ifade etti.



Kayseri Mimarlar Odası Başkanı Hakan Mahiroğlu, Kayseri’nin günümüzdeki kentsel yapı mirasını özellikle Selçuklular döneminden miras aldığını ifade etti.


Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Konferans Salonu'nda düzenlenen 'Kayseri Mimarisinin Dünü, Bugünü ve Yarını' adlı konferansta, Mimarlar Odası Kayseri Şubesi Başkanı Hakan Mahiroğlu, Kayseri'nin geçmişteki mimari yapısının günümüze yansımalarını anlattı. Kayseri'nin bugün eğitim ve sağlık kenti şeklinde anılmasının tarihini Selçuklular dönemindeki yapılaşmaya bağlayan Mahiroğlu, “Selçuklular bir alana yerleşirken yapılanmada 3 farklı değişiklik gösterirler: Bizans şehir yapılanmasının çok az değiştirilerek kullanılması, Bizans şehir yapılanmasının fazla değiştirilerek kullanılması ve tamamıyla Türk inşası yapılan yerler. Anadolu'da Selçuklular döneminde az sayıda yeni şehrin çıkmış olması ilk iki tercihi ön plana çıkarmaktadır. Kayseri büyük değişiklikler yapılarak Bizans sit alanlarının kullanılması yönünde şehirleşme göstermiştir. “ dedi. Mahiroğlu, Selçuklular döneminde Kayseri'nin Konya'dan sonra ikinci başkent olmasından dolayı savunma yapılarının çok geliştiğini, Kayseri'deki alt yapı sistemi inşasının da yine Selçuklular döneminde yapılmaya başlandığını kaydetti.


Mahiroğlu, Selçuklular döneminde görülen diğer önemli yapılaşmanın eğitim ve sağlık alanındaki yapılaşma olduğunu ifade etti. Selçuklular döneminde dini ilimler başta olmak üzere tıp ve astronomi gibi farklı bilim dallarında eğitim veren 14 medresenin bulunduğunu dile getiren Mahiroğlu, Kayseri'nin bugün eğitim ve sağlık kenti olarak anılmasının köklerini Selçuklu dönemindeki yapılaşmaya bağladı.

Mahiroğlu Kayseri'nin Osmanlı dönemindeki yapılaşmasına da değindi. Osmanlı döneminde Kayseri'deki sivil mimarinin, günü kurtaracak, kalitesiz malzemeden yapıldığına dikkat çeken Mahiroğlu, 1717 ve 1835 yıllarında meydana gelen iki büyük depremde, söz konusu kalitesiz sivil mimariden dolayı ciddi can ve mal kayıplarının yaşandığını belirtti. Özellikle 1835 yılındaki depremde resmi rakamlara göre 1064 kişinin öldüğünü, Camikebir ve Kazancılar camilerinin de minarelerinin yıkıldığını kaydeden Mahiroğlu, Kayseri'nin günümüzdeki yeni yerleşkelerinin ilk yapılanmasının bu dönemde ortaya çıktığını söyledi. Mahiroğlu, Osmanlı'nın söz konusu dönemde Batı'ya açılma faaliyetlerinden dolayı, Selçuklular döneminde olduğu kadar Anadolu şehirlerinin yapılanması ile ilgilenemediğini de sözlerine ekledi.


Haber 58


Geri Dön