Kentsel dönüşümde riskli yapıyı yıkma yetkisi hukuken hangi mercide?
Avukat Mehmet Parlak LinkedIn hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda kentsel dönüşümde riskli yapıyı yıkma yetkisininhukuken hangi mercide olduğunu açıkladı. İşte Avukat Parlak’ın o yazısı…
Avukat Mehmet Parlak LinkedIn hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda kentsel dönüşümde riskli yapıyı yıkma yetkisi hukuken hangi mercide olduğunu açıkladı.
Mehmet Parlak “Kentsel dönüşümde riskli yapıyı yıkma yetkisi hukuken hangi mercide?” başlıklı yazısında Sao Paulo, Buenos Aires, Londra, İstanbul, Beyrut, Sdyney… Neresi derseniz deyin ülkelerin şartlarına göre hepsinin gündemi "kentsel dönüşüm"... olduğunu belirterek, Kentsel dönüşüm kapsamında riskli yapıların yıkımı yetkisinin 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik ile belirlendiğini kaydetti.
Mehmet Parlak yazısında riskli yapıların yıkımında nihai karar alma ve uygulama yetkisinin mülki idarelere (kaymakamlık ve/ veya valiliklere) ait olduğunu belirterek, “Belediyelerin özel yetki verilmemiş ise doğrudan yıkım kararı alma yetkisi yoktur. Mülki amirler (kaymakam ve/veya valiler) riskli yapının tahliye sürecinde kolluk kuvvetlerini devreye sokar, zorla tahliye ve yıkımı sağlar. Belediyelerin asli görevleri ise riskli yapının yıkımın öncesinde riskli yapıya elektrik, su ve doğalgaz vb kamu hizmetlerinin kesilmesini sağlamak ve yıkım sonrası çevre düzenlemesi, moloz kaldırma gibi lojistik görevleri yapmaktır.” ifadelerini kullandı.

İşte Avukat Mehmet Parlak’ın konu ile ilgili o yazısı…
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE RİSKLİ YAPIYI YIKMA YETKİSİ HUKUKEN HANGİ MERCİDE ?
Sao Paulo, Buenos Aires, Londra, İstanbul, Beyrut, Sdyney… Neresi derseniz deyin ülkelerin şartlarına göre hepsinin gündemi "kentsel dönüşüm"... Peki, Türkiye' deki bazı şehirlerdeki kentsel dönüşüm ihtiyacının temel sebebi ne? Sdyney ile İstanbul’ un kentsel dönüşüm ihtiyacı aynı gerekçelere mi dayanıyor? Tabii ki, hayır…
Ülkemizdeki kentsel dönüşüm ihtiyacı temelde; bireylerin mal ve can güvenliğini başta afet(deprem vs) riskine karşı koruma ihtiyacı ile fen-sanat kurallarına aykırı yapı yoğunluğundan kaynaklanıyor. Dolayısıyla, kamuoyundaki haklı can-mal kaybı endişesinin de etkisi ile kentsel dönüşümü acilen nihayete erdirme ihtiyacımız var. Bunun başarılabilmesi için de riskli yapıların tahliyesi ve yıkımı konusunda hangi idari mercilerin hukuken yetkili olduğu hayati önem taşıyor.
RİSKLİ YAPIYI YIKMA YETKİSİ HANGİ İDARİ MERCİYE AİT ?
Kentsel dönüşüm kapsamında riskli yapıların yıkımı yetkisi 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik ile belirlenmiştir.
Buna göre riskli yapıyı yıkma yetkisi; belediyeler, il özel idareleri ile mülki idareler (valilik/kaymakamlık) arasındaki yetki ve görev paylaşımı esası çerçevesinde belirlenmiştir. Ancak ve öncelikle şu hususu belirtmem gerekli: Gerek 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun gerekse de kanunun uygulama yönetmeliği kentsel dönüşümdeki “yıkım yetkisi” nin ciddiyetine ve hassasiyetine uygun olmayan bir belirsizlikte kaleme alınmıştır. Kanunun 2 nci maddesinin (b) fıkrasındaki “İdare” tanımı ile riskli yapıların tahliyesi, yıkımı usulü ve yetkisini düzenleyen 5 nci maddesindeki “idari makamlar” ile “mahalli idareler” tanımları ve kavramları uygulamada kargaşaya yol açacak şekildedir. Riskli yapıların yıkımında belediyeler, kaymakamlıklar, valilikler ve il özel idareleri arasında kanununun yetersiz-belirsiz “idare” tanımı nedeniyle bir süre yetki kargaşası yaşanmış ve nihayet yargı kararları ile yetki ve yıkım usulü konuları gecikmeli de olsa istikrara kavuşturulmuştur.
Özetle; riskli yapıların yıkımında nihai karar alma ve uygulama yetkisi mülki idarelere (kaymakamlık ve/ veya valiliklere) aittir. Belediyelerin özel yetki verilmemiş ise doğrudan yıkım kararı alma yetkisi yoktur. Mülki amirler (kaymakam ve/veya valiler) riskli yapının tahliye sürecinde kolluk kuvvetlerini devreye sokar, zorla tahliye ve yıkımı sağlar. Belediyelerin asli görevleri ise riskli yapının yıkımın öncesinde riskli yapıya elektrik, su ve doğalgaz vb kamu hizmetlerinin kesilmesini sağlamak ve yıkım sonrası çevre düzenlemesi, moloz kaldırma gibi lojistik görevleri yapmaktır.
……
Evet, idare hukuku demek öncelikle yetki sorununu çözmek demektir ve işi(görevi) hangi mercinin yapacağını tespit etmektir.
İdare hukuku, güzeldir.