20 / 04 / 2024

Konut kredileri ve konut satışları

Konut kredileri ve konut satışları

Konut kredi faizleri, konut satışlarını doğrudan etkilemektedir.



Bankaların verdiği konut kredilerinin çıplak (masrafsız) faiz oranlarına bakıldığında, bu oranların YTL kredilerinde aylık %1,49-%1,96 arasında değiştiği görülmektedir (Bunların bileşik faizleri yıllık %19,42-%26,23 arasında değişmektedir ).
Kredi faizlerindeki bu yüksek ve sektörün önünü tıkayan oranlar yetmezmiş gibi, çıplak (masrafsız) faiz oranları içinde yer almayan ve her bir bankanın değişik oranlarda belirlediği "masraflar", kredi kullananlara ciddi bir yük getirmektedir.
Bankaların ilan ettikleri faiz oranları kapsamında yer almayan bu "masraflar", Komisyon (1.000-3.000 YTL) , Hizmet bedeli (0-1.000 YTL), İpotek koyma (0-200 YTL), Uzman incelemesi ücreti (0-500 YTL), Avukat masrafı (0-250 YTL), Konut sigortası (1.330-2.820 YTL), Hayat sigortası (0-8.200 YTL), Kaza sigortası (0-1.500 YTL), İpotek kaldırma (0-150 YTL), Diğer masraflar (0-150 YTL) gibi değişik isimler altında yer almaktadır. Konut alıcısına ilave bir yük getiren bu masrafların toplamı, bankadan bankaya 5.380 YTL ile 13.650 YTL arasında değişmektedir (100.000 YTL'lik kredi için %5,38-%13,65 oranında). Bu masraflar da hesaplamaya katıldığında, faiz oranları aylık %1,49 yerine %1,60'dan (yıllık %20,98) başlamakta ve %2,07'ye (yıllık %27,87) kadar çıkmaktadır. (http//:www.kredipazari.com) 120 ay süreli olarak 100.000 YTL kredi kullanan bir konut alıcısı, masraflar olmadan aylık 1.794 YTL ile 2.171 YTL arasında değişen taksitler ödemek yerine, 1.877 YTL'den başlayan 2.266 YTL'ye kadar çıkan taksitler ödemek durumunda kalmaktadır. Kredi faizlerindeki bu yükseklik, 10 yıl süreli 100.000 YTL kredi alan bir konut alıcısının, toplam 225.193 YTL - 271.955 YTL arasında ödeme yapmasını gündeme getirmektedir. Alacağı konut için 10 yıl süreli olarak 100.000 YTL kredi kullanan bir konut alıcısının ayda 1.877 YTL - 2.266 YTL arasında taksit ödeyebilmesi için gelirinin en az bu oranın üç katı olması gerektiği, genelde kabul edilen bir yaklaşımdır. Bu durumda, bu krediyi alabilecek olanların aylık gelirlerinin de yaklaşık 5.600 YTL - 6.800 YTL arasında olması gerekmektedir.
Türkiye'de ulusal gelir dağılımı yönüyle aylık kazançları 5.600 YTL'nin üzerinde bulunanların sayısının azlığı, 100.000 YTL kredi kullanarak alınabilecek konut sayılarının sınırlı oluşu, konut satışlarının önünü tıkayan en önemli unsurdur.
Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi, özellikle İstanbul'da yalnız yaşayan nüfusun her geçen gün artması, taksit ödemede ortaya çıkan sınırlama ve güçlükler, küçük evlere doğal ve zorunlu olarak bir talep yaratmaktadır.  
Arsa fiyatlarının ve inşaat maliyetlerinin çok ciddi boyutta arttığı, konut üretme sürecinde alınan vergi ve harçların da çok büyük oranlara vardığı bir dönemde, ülkemizin önünü açacak, toplumda üretkenliği, verimliliği, istihdamı arttıracak başlıca sektörün konut sektörü olduğu göz önüne alınmalıdır. Bu sektörün önünü açma işinin ve yükünün yalnızca konut alıcıları ile konut üreticilerine bırakılması sorunu çözmeye yetmeyecek gözükmektedir. Bu nedenle kamu ve finans sektörünün el ele vererek konut alıcıları ve konut üreticileri üzerindeki vergi, harç, faiz v.b yükleri hafifletmeleri bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.
Eğer, kamu ve finans sektörü, üretici ve alıcılar üzerindeki yükleri hafifletemezlerse, üç yıla yakın bir süredir yoğun bir şekilde gelişen potansiyel konut talebine karşın, konut satışlarında ortaya çıkan durgunluk, korkarız kronik bir yapıya dönüşecek ve kendi dışındaki sektörleri de etkileyerek, ülke ekonomisini geriletecek boyutlara gelebilecektir. Unutulmamalıdır ki, konut sektörünün dinamik ve tüm sektörleri etkileyen bir yapısı vardır. Konut sektörünün önünü açmak ülke ekonomisinin önünü açmak anlamına gelir ve tüm toplumun yararınadır.
Sağlık ve esenlik dileklerimle...
[email protected]

 


Geri Dön