18 / 04 / 2024

Mega projelerde oluşan iş aksamalarında zarar nasıl giderilir?

Mega projelerde oluşan iş aksamalarında zarar nasıl giderilir?

Berlin Bradenburg Havalimanı'nın yapımı yılan hikayesine döndü. Yatırım maliyeti 3 milyardan 7 milyar Euro'ya yükseldi. Peki bu tür öngörülemeyen proje maliyetleri sigortayla nasıl tazmin edilebilir?



Berlin Bradenburg Havalimanı'nın yapımı yılan hikayesine döndü. Yatırım maliyeti 3 milyardan 7 milyar Euro'ya yükseldi. Havayolu şirketlerinin tazminat taleplerinin toplamı ise şimdilik 48 milyon Euro. Peki bu tür öngörülemeyen proje maliyetleri sigortayla nasıl tazmin edilebilir? 


Geçtiğimiz günlerde dünya sigorta faaliyetlerinin merkezlerinden biri olan Almanya yeni bir tartışmaya sahne oldu. Tartışmanın konusu, yapımına 2006 yılında başlanıp Haziran 2012'de açılması planlanan, ancak henüz ne zaman açılacağı tahmin bile edilemeyen Berlin Bradenburg Havalimanı projesi... 


Berlin ve Brandenburg eyaletlerinin sınırında olan proje bittiğinde üç havalimanının yerini alacak, Almanya'ya havayolu şirketleri için yeni bir "hub" sağlayacak ve yolcu başına vergi geliri kalemlerinde avantaj yaratacaktı. Ancak teknik sorunlar nedeniyle açılış sayısız kez ertelendi. Yapımı yılan hikayesine dönen ve yetersiz kalite dolayısıyla inşa edilen birçok yapının yıkılarak tekrar yapılması gerektiği belirlenen proje, 13 yıllık Berlin Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit'in de istifasına sebep olmuştu. 


Berlinde şu anda faaliyette bulunan Schönefeld ve Tegel havalimanlarının yerini alacak ve Almanya'nın en büyük üçüncü havaalanı olacak projedeki gecikme sadece Alman hükümetini değil, iş planlarını havaalanının faaliyete geçeceği tarihe göre düzenleyen ve yeni havalimanının uçuş merkezleri olarak konumlandıran havayolu firmalarını (Air Berlin, Lufthansa, Easyjet, Germanwings gibi) ve sigorta şirketlerini de alarma geçirdi. 

Bu heyecanın nedeni ise birim başına taşıma maliyetlerindeki düşüş, yakın zamanlarda ödedikleri yüksek kaza tazminatları ve Euro Bölgesi düşük faiz oranları nedeniyle fınansal açıdan zor bir dönemde olan havacılık şirketlerinin tazminat taleplerine hazırlanıyor olması... 


"Berlin Brandenburg Willy Brandt" olarak adlandırılan havalimanından sorumlu kurumdan talep edilmesi beklenen tazminat miktarı ise şimdilik 48 milyon Euro. Bu tutarın önümüzdeki dönemde daha da artması bekleniyor. Tazminat taleplerindeki ana gerekçe ise havayolu şirketlerinin yıllara dayalı projeksiyonlarının geri dönülemez biçimde zarar görmesi. 


Havalimanının açılışının yaklaşık 4 yıl gecikmesi, özellikle Almanya merkezli havayolu firmalarının taşıyacakları yolcu sayısı, minimum bilet fiyatı, yeni hat açılması, yeni uçak sipariş verilmesi veya yeni uçak kiralanması gibi birçok stratejik kararlarını etkiliyor. Gecikme maliyetlerin artması anlamına geliyor. Nitekim tazminat taleplerinin ana gerekçesi de bu zarar. Air Berlin tarafından yargıya taşınan tazminat talebine eyalet mahkemelerinin vereceği yanıt ise dünya havayolu şirketleri tarafından büyük bir merakla bekleniyor. 


Maliyet 3 milyardan 7 milyar Euro'ya yükseldi 

Yangın söndürme sisteminde tespit edilen hatalar, yakıt dolum tesisindeki yangına dayanıklı olması gereken duvarların yıkılarak yeniden yapılmaya başlaması, havalimanı yakınında bulunan ve uçakların uçuş güzergâhında olduğu tespit edilen Rangsdorfer See gölünün konumu ise gecikmenin görünürdeki nedenleri. Bu aksiliklerin dar kapsamlı maliyeti günlük 4 bin Euro olarak ölçülüyor. 


3 milyar Euro maliyetle bitirilmesi planlanan projenin günümüzdeki maliyeti 7 milyar Euro sınırına dayanmış durumda. Tazminat talepleri, projenin sorumlusu inşaat şirketine ve dolayısıyla projenin sahibi olan Berlin ve Brandenburg eyaletlerine iletilmiş durumda. Eyalet mahkemelerinin alacağı karar zararın tazmin edilmesi yönünde olursa gözler bu kez projenin sigorta ayağına çevriliyor olacak. 


Neye niyet, neye kısmet 


Berlin Havalimanı güncel olsa da en yüksek maliyete sahip örnek değil.  İngiltere ve Fransa'yı Manş Denizi altından birbirine bağlayan Manş Tüneli de yaklaşık 15 milyar dolar maliyetle yola çıkıp 21.1 milyar dolara mal olmuş ve bu alandaki en yüksek zararı ortaya çıkarmıştı. 


Diğer bir proje, Çin'de yapımına 10 milyar dolar bütçeyle başlanan Üç Boğaz Barajıydı. 1994 yılında inşaatı başlanan baraj ancak 2003'te tamamlanabildi ve tahminlerin çok üstünde bir değere, 16.1 milyar dolara mal oldu. 


Diğer bir yılan hikâyesi ise yapımına 1982 yılında başlanan ve gecikmelerden dolayı 2002 yılında tamamlanabilen Boston Tüneli. Yaklaşık 4 milyar dolar maliyetle bitirilmesi planlanan projenin nihai maliyeti 13.4 milyar doları buldu! 


Çözüm proje maliyet sigortası 

Gelişen ve her geçen gün birbirine daha farklı kanallarla bağlanan dünyamızdaki yeni trend, bu şekilde hızlı bir artışa cevap verebilecek mega projeler. Bu projelerin gerçekleştirilmesinin ana teminatlarmdan biri ise olası zararları karşılayacağını taahhüt eden sigorta şirketleri. Bu aşamada kullanılan teminatlar genel olarak inşaat sigortası kapsamında sağlanıyor. Ancak inşaatın gecikmesi veya öngörülemeyen diğer etkenler sonucunda projenin toplam maliyetinin yükselmesi yeni bir alan oluşturdu. Bu açığın kapatılması ve Berlin Havalimanı'nda olduğu gibi iş planlarının aksaması dolayısıyla ortaya çıkan zararın giderilmesi için kullanılabilecek poliçe türü ise PCI (proje maliyet sigortası) adını taşıyor. 


Bu tür bir poliçe ciddi bir teknoloji desteğini gerektiriyor. Sürecin, özellikle şantiye sahasında olmayan taraflar için netleştirilmesi aşamasında ise devreye genel olarak BIM (yapı bilgi modellemesi) olarak adlandırılan bir yazılım giriyor. Bu yazılım sayesinde maliyet sürecinde şeffaflık ve kolay yönetim sağlanabiliyor. İnşaatın ilk adımından itibaren bu yazılımı kullanan menfaat grupları için olası bir gecikme tazmin edilemez olmaktan çıkıyor. Böylece hem projede başlangıcından itibaren yer alan hem de projeye sonradan dahil olmayı düşünen yatırımcılara ölçülebilir değerler sunulabiliyor. 


Özellikle mega proje denen ve birçok farklı iş grubunun katılımıyla gerçekleştirilebilen projelerde sorunlar şantiyeden önce yazılım üzerinde 3D (üç boyutlu) olarak tespit ediliyor. PCI, yapım aşamasında ortaya çıkabilecek teknolojik zaafıyetlerden kaynaklanan zararlar, yapım aşamasındaki beklenmeyen gecikmelerin yol açtığı maliyetler, olağandışı ve beklenmeyen hava koşullarının yol açtığı zararlar ve ilan edilen kullanım tarihinin gecikmesi dolayısıyla yüklenici firmanın karşılaşabileceği tazminat talepleriyle ilgili teminat sağlıyor. Diğer sigorta türleri tarafından teminat altına alınabilecek zararlarsa proje öncesi kullanılan yazılımla öngörülemeyen maliyetler; terör, savaş ve halk hareketleri olarak sıralanıyor. Bunlar PCI sigortası teminat yelpazesine dahil edilmeyen riskler. 


Türkiye gibi mega altyapı projelerinin art arda sıralandığı ülkelerde, projelerin yukarda ifade ettiğimiz teknoloji desteğiyle önceden simüle edilerek, sanal ortamda bütün aşamalarıyla canlandırılabilmesi ve devreye beklenmeyen riskleri tazmin edecek bir sigorta poliçesinin girmesi, önceki yazılarımızda değindiğimiz PPP (kamu-özel sermaye ortaklığı) yatırımları için de gerekli şeffaf ortamı yatırımcılar açısından sağlayabilecektir. 


Bu da aslında, kuruluşunun 100'üncü yıldönümünde dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde yer almak isteyen ülkemizin yapması gerekenin, ekonomisindeki finansal derinleşmeyi sigorta sektörü sayesinde başarması ve sigortacılığın düzenleyici gücünü her fırsatta kullanması gerektiğini hatırlatıyor.


Fortune Akıllı Yaşam/ Zeynep Turan Stefan


Geri Dön