25 / 04 / 2024

Osmanlı Saray Kadayıfı, Alibeyköy'de açıldı!

Osmanlı Saray Kadayıfı, Alibeyköy'de açıldı!

Eser Turan ve Gürhan Kasap, 2 arkadaş 2 ortak olarak Alibeyköy'de yeni bir yer açtı. Osmanlı Saray Kadayıfı ismini taşıyan mekanda, Gürhan mutfakta kadayıfları pişirirken, Eser, gelen misafirlere sunum yapıyor.



Kadayıf bizim millet olarak çok sevdiğimiz ve tükettiğimiz bir tatlı. Ülkenin neresine giderseniz gidin farklı bir pişirme tekniğiyle hazırlanan kadayıfı bulabilirsiniz. Diyarbakır'da burması yapılır, Karadeniz'de teli, Hatay'da ise künefesi meşhurdur. İstanbul'da tüm bu yörelerin kadayıflarını yapan sayısız mekân var. Geçtiğimiz günlerde Eyüp Alibeyköy'de yepyeni bir kadayıf dükkânı açıldı. Bu yer, diğerlerinden biraz farklı. Osmanlı mutfağının vazgeçilmezi olan saray kadayıfını yeni formuyla sunan Osmanlı Saray Kadayıfı, açıldığı günden bu yana halk tarafından yoğun ilgi gördü.


BALIKÇIDAN KADAYIFÇIYA UZANAN SÜREÇ


Eser Turan ve Gürhan Kasap'ın mekân açma hikâyesi oldukça ilginç. Eskiden balıkçı olan Kasap'ın dükkânını kebapçıya çevirmesiyle başlamış serüven. Burada aylarca ustayı izleyerek kadayıf yapmayı öğrenen Kasap, mekânını kapattıktan sonra özel davetlerde arkadaşlarına kadayıf hazırlamaya başlamış. Ramazan'da uzun ve meşhur iftar sofralarında yaklaşık yüz elli kişiye kadayıfı tattırdıktan sonra da yeni bir yer açmaya karar vermişler. Eser Turan ile yolları da yine kadayıf tadımının olduğu bir iftar sofrasında başlamış. İki arkadaş, iki ortak olarak Osmanlı Saray Kadayıfı'nı açmışlar. Şimdi Gürhan mutfakta leziz kadayıfları pişirirken, Eser dekorasyonu şık mekânda misafirlere servis yapıyor.


FINDIK GİRESUN'DAN FISTIK ANTEP'TEN


Tatlılarda kullanılan fındık Gürhan'ın memleketi Giresun Bulancak'tan getirtilirken, fıstık ise Antep'ten birinci kalite olarak tedarik ediliyor. Nedir saray kadayıfının sırrı? Tabi ki ilk başta birinci kalite malzemelerin kullanıldığını tatlıyı tadar tatmaz anlıyorsunuz. Tatlılar günlük olarak Gürhan tarafından hazırlanıyor. Bir tepsi kadayıfın hazırlanmasından tezgaha çıkış süresi iki buçuk saati buluyor. Fırında değil, ocak üzerinde çevrile çevrile pişirilen tatlı, lezzetinin büyük kısmını da buradan alıyor. Şerbetinde en dikkat çekici nokta ise glikoz şurubunun kullanılmıyor oluşu. Sadece su ve şekerden hazırlanan şerbet, kadayıfla buluşunca ortaya tarif edilmez bir tat çıkıyor. Sabah saat 11.00'da tatlı hazır oluyor. Akşamsa tepsideki tatlılar bitene kadar mekân kapatılmıyor. İlerleyen zamanlarda ikinci şubeyi de açmayı düşünüyorlar. Mekânda tatlının yanı sıra başka içecek isteyenler de düşünülmüş. Osmanlı şerbeti, şıra, kızılcık, demir hindi, nar ve sultan şerbeti kadayıfın yanında farklı lezzetler isteyenlerin beğenisine sunuluyor.


Fındıklı kadayıf Türkiye'de bir ilk


Mekanda spesiyal çalışılıyor. Çok fazla çeşit yok. Sadece fındıklı ve fıstıklı kadayıfın hazırlanması, kaliteyi de arttırıyor. Genelde fıstıklı kadayıfa alışkın olduğumuz için Gürhan'a soruyorum 'Fındıklı kadayıf Türkiye'de bir ilk mi?' Kasap şöyle cevap veriyor: 'Evet, ben bugüne kadar fındıklı kadayıf yapan bir yer duymadım. Genelde fındık ekşidiği için tercih etmiyorlar. Ama çifte kavrulmuş ve kaliteli fındık asla ekşimez ve çürümez. Günlük hazırlandığında da tadından yenmez.' Mekanda hazırlanan tüm tatlılar günlük üretilip, tüketiliyor. Asla yarına bırakılmıyor.


SÜTLE BERABER İKRAM EDİLİYOR


Osmanlı Saray Kadayıfı cümlesinin içi dolduruluyor mekanda. Dekorasyonda kullanılan ayrıntılar, bakır servis tabakları ve peçeteliklerle her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş. Sipariş verdiğinizde tatlınız, bakır tabaklarda usulüne uygun servis ediliyor. Servis sırasında dikkatimizi süt çekiyor. Mekanda her tatlı cam şişede süt ve minik süt bardaklarıyla servis ediliyor. Bunun nedenini Gürhan şöyle açıklıyor: 'Her lokmadan sonra ağzınızda süt gezdirirseniz, yediğiniz her çatalda ilk başta aldığınız tadı alırsınız. Nasıl ki baklavayla ayran ikram edilir, biz de saray mutfağına uygun kadayıfla süt ikram ediyoruz.' Fıstıklı kadayıfın kilogram fiyatı otuz altı lirayken, fındıklı kadayıf ise, yirmi altı liradan satışa sunuluyor.


Yeni Şafak / AYSEL YAŞA


Geri Dön